Tarih:
04.06.2014
Politik sefalet
Melih Aşık; Yoksa sebep AKP’nin elindeki Washington çıkışlı yol haritasının altına CHP’nin de imza atması mı?
Kemal Kılıçdaroğlu dünkü grup toplantısında Nazım Hikmet’ten söz etti. HES’lerden, İstanbul’u teslim alan sellerden söz etti... Tayyip Erdoğan’ın yalanlarından, Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez’in Mardin konuşmasından... Uludere’den, AKP dönemindeki iş ve tren kazalarından, Soma’dan, Soma’da madenciye tekme atan Başbakanlık müşavirinden söz etti. Kısacası güncele dair olan ve olmayan ne varsa her şeyden söz etti.Ama; Güneydoğu’da, çocukları PKK tarafından kaçırılan analardan... Yakılan kamyonlardan... Yaralanan askerlerden... Hakarete uğrayan devletten... Terör örgütü karşısında fareye dönmüş iktidardan... Tek kelimeyle söz etmedi...
Sebep unutkanlık mı? Yoksa... Yoksa sebep AKP’nin elindeki Washington çıkışlı yol haritasının altına CHP’nin de imza atması mı? O kadar ki, AKP en azından çocukların kaçırılmasını kınarken... CHP çocukların kaçırılmasından, PKK’nin Kürt ailelere yönelik baskısından bile şikâyetçi görünmüyor.
Dünkü yazımızda CHP’deki suskunluğun PKK politikalarına destek anlamına geldiğini yazmıştık. Kemal Bey dünkü suskunluğu ile bizi yine doğruladı.
Kara mizah o ki... CHP ülkenin birliğine ve bütünlüğüne inanmış, ulusal değerlere ve Cumhuriyet’e saygılı yurttaşlardan oy alırken tam tersi bir siyaset izliyor. Güneydoğu’daki karanlık servüvene çanak tutuyor. CHP’ye ulusal duygularla oy verenler de henüz bu duruma uyanmış görünmüyorlar...Ya da CHP’nin AKP’ye muhalefet ettiği varsayımıyla bu durumu sineye çekiyorlar... Bakalım uyandıklarında ne görecekler?
Kanalİstanbul
İstanbullular “asrın procesi” Kanalİstanbul’un hayata geçtiğinde nasıl bir şey olacağını son yağan yağmurla gördüler. Üsküdar başta olmak üzere şehrin birçok yeri birer “Kanalİstanbul” oldu adeta. Tek farkla ki, bu Kanalİstanbul’da vapurlarla taksiler, otobüslerle insanlar yan yana yüzdü. Trajikomik manzaralar ortaya çıktı. Vatandaş da bu durumdan vazife çıkardı, internette gırgır yorumlar aldı başını gitti. İşte birkaçı;
- Daha drenaj yapmasını bile öğrenemedin be Usta! O zaman nasıl “Beraber yürüyeceğiz biz bu yollarda?”
- Bir grup üstü çıplak, deri pantolonlu adam Kabataş’ta deve güreşi yapmış.
- Eee, n’olmuş ki? 1863’te Londra’daki yağmurda da böyle şeyler olmuştu. Sonra 1912’de Amerika’da...
- Belediye tabela asıyor, “Çalışıyoruz” diye. Yetmiyor mu, adam daha yapsın?
- Çılgın proje: Denizİstanbul. Sular çekildi mi her şey güllük gülistanlık olur.
- Osmanlı’da da vardı. Şarkısı bile var: Üsküdara gider iken aldı da bir yağmur.
- Takdir-i ilahidir... Kaderdir... Fıtrattır...
- Dünyanın fıtratında yağmur, yağmurun fıtratında sel vardır.
- Ne yapsın Kadir abi arkadaşlar, İstanbul’un üstüne şemsiye mi yaptırsın.
- Tam da mesai çıkışında böyle bir yağmur. Çoookkk manidar, çoookkk!
- Belediyeciliği sizden öğrenecek değiliz.
- İstanbul’da şehir hatları vapuru minibüsü hatalı solladı. Bilanço ağır.
ŞIRNAK
Şırnak Valisi Hasan İpek, geçen hafta bir röportajda; “Bu çözüm sürecini bu aşamaya getiren Başbakanımız Tayyip Erdoğan’ı ve bu konuda ciddi gayretleri olan Abdullah Öcalan’ı takdirle karşılıyorum” diyerek Öcalan’ı övmüştü. Meslektaşımız Faruk Mangırcı, Şırnak Valisi Hasan İpek hakkında suç duyurusunda bulundu, Mangırcı dilekçesinde şöyle dedi:
“Bir idari birimin başında olan şüphelinin, açıkça terör örgütünü desteklediğini belli eden söylemleri karşısında, bu idari birimde görev yapan kamu görevlilerinin, görevlerini gereği gibi yerine getiremeyecekleri aşikardır. Zira bu kamu görevlileri, idari amirin görüşüne aykırı hareket edememe baskısı altında kalacaklardır...”
Diyarbakır -Bingöl karayolu 13 gündür kapalı.
“Vizeleri kaldırdık” diyen AKP iktidarında
PKK vizesi olmadan bir şehirden diğerine bile gidilemiyor artık...
* * *
En ufak bir yağmurda
yolları suyla dolan İstanbul’a
“metrobüs” değil, “kotrabüs” alınmalıymış!
Akif Kökçe
OTEL
Cumhurbaşkanı Gül, oğlunun mezuniyet töreni için gittiği Amerika’da geceliği 6 bin 800 dolarlık (14 bin lira) otelde kalmış. Dört gece için 56 bin lira ödenmiş. Haberi ABD merkezli haber sitesi Buzzfeed verdi.
Cumhurbaşkanı Gül’ün İstanbul’dan ABD’ye tarifeli uçakla gitmesi kamuoyunda sempati toplamıştı. Otel haberi bu sempatiye limon sıktı denebilir. Otelin faturasını Gül ailesi cebinden ödediyse mesele yok. Devlete ödettilerse, manzara grileşecek. Abdullah Gül’e Harvard’da katıldığı panelde Türkiye’deki ölümler hatırlatılmış: “Geceleri rahat uyuyor musunuz?” diye sorulmuştu... Bu kadar para ödeyince nasıl uyunur? Tabii hiç bilemeyiz...
Melih Aşık - Milliyet
ÜYE YORUMLARI
Yorum YapFacebook Yorumları