Quasar delenleri!

Yalçın Bayer; Mecidiyeköy’de eski Likör Fabrikası arazisine yapılan ve Quasar adı verilen iki gökdelenle ilgili imar planları İstanbul 5. İdare Mahkemesi tarafından iptal edildi.

Mecidiyeköy’de eski Likör Fabrikası arazisine yapılan ve Quasar adı verilen iki gökdelenle ilgili imar planları İstanbul 5. İdare Mahkemesi tarafından iptal edildi. Şehir plancılarının açtığı dava üzerine planlar iptal edilirken inşaatın neredeyse dörtte üçü tamamlanmış gökdelenler göğe yükselmiş bulunuyor.
Neden böyle oldu? Yargı mı geç işledi? Hayır...
İstanbul Şehir Plancıları Odası oynanan oyunu şöyle açıklıyor:
“Söz konusu alana ilişkin 2008 yılında TOKİ, 2011 yılında ise İBB tarafından onaylanan planlar da Odamız tarafından yargıya taşınmış ve mahkemelerce iptal edilmişti. Planlara ilişkin ilk iptal kararı verildiğinde, tescilli kültür varlığı olan Likör Fabrikası arazisi üzerinde henüz inşaat başlamamıştı. Ancak süreç içinde önce İstanbul Belediyesi ve daha sonra Çevre Bakanlığı tarafından plan onama yetkileri hukuksuzluğa kılıf uydurulmak suretiyle kullanılmış, aynı içerikteki planlar yeniden onaylanmış ve mahkeme kararları hiçe sayılmıştır. Ne yazık ki söz konusu alan üzerinde bugün “İstanbul`u süsleyen nadide bir takı gibi Mecidiyeköy`de ışıldıyor” sloganıyla lanse edilen Quasar İstanbul adında bir ucube yükselmiş durumda.”
* * *
Belediye ve bakanlığın, yargı kararlarını arkadan dolanarak geçersiz kılması ve gökdelene yol vermesi nedendir? Belediye ve devletin, trafiği altüst edecek yapıların çoğalmasından kazancı nedir? Şehrin mahvedilmesi uğruna kim ne kazanıyor bu işlerden?


Gebze - Halkalı

Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım müjdeyi! verdi:
- Gebze-Halkalı tren hattı projesi çalışmaları 2018 yılının ilk aylarında bitirilecek...
Gebze-Halkalı hattı toplam 76 kilometre... Bu hattın Ayrılıkçeşme - Kazlıçeşme arasındaki 13 kilometrelik bölümü açıldı... Geri kalan 63 kilometre ortada kaldı.
Marmaray’ın tümü 2010 yılında açılacaktı. Ancak o tarihe gelindiğinde Doğuş Holding önderliğindeki konsorsiyum ihaleden çekildi, 4 yıl boşa geçmiş oldu. Yeni bir ihale açıldı. İspanyol OHL konsorsiyumu kazandı. Ancak onlar da yarı yolda durdular, 400 milyon dolar daha isteriz diye tutturdular.
Marmaray’ın deniz altından geçen kısmı 2013’te açılırken geri kalan bölümün de 2015 yılına yetişeceği söylenmişti. Binali Yıldırım şimdi 2018’den söz ediyor.
Gerekçe olarak Yenikapı’dan çıkan tarihi eserleri falan gösteriyor.
Gebze-Halkalı hattının tarihi eserlerle ilgisi yok. Tamamen ihale beceriksizliğine bağlı. İhale gerçeklere uygun yapamadılar ve işleri ehline vermediler.
Gecikmenin başka izahı olamaz. Gelinen nokta ise tam bir skandal. Düşünün ki Trakya’da hiç tren işlemiyor. İstanbul’dan Avrupa’ya gidecek yolcular Yunanistan veya Bulgaristan sınırına otobüsle taşınıyor. Gebze - Haydarpaşa, Halkalı - Sirkeci banliyö hatları ise tamamen iptal edilmiş durumda. Gebze - Halkalı 2018’de biter mi? Belki biter! 8 yıllık gecikmenin yol açtığı milyonlarca dolar zararı da vatandaş paşa paşa öder... Binali Bey ödeyecek değil herhalde...


UÇUŞ
Uçağın düşüp pilotun ölmesinden sonra Putin’in keskinleşen ifadelerine ve Rusya’nın ağır ekonomik yaptırımlarına bakan bizim siyasilerin havası şöyle:
- Amma da ciddiye aldılar...
Ve bu havaya bakınca aklımıza geliveren bir anı...
Kısa fıkraların üstadı Şinasi Nahit Berker, Demokrat Parti döneminde yazdığı üç beş satırlık fıkra yüzünden yargılanıp hapse atılmıştı.
Şinasi abimiz hapishane avlusunda volta atarken kendi kendine söylenip durur:
- Amma da ciddiye aldılar yahu, amma da ciddiye aldılar...
Şinasi abiyle birlikte volta atan 4 kişinin katili bir mahkûm vardır. Sloganı beğenmiş o da voltalarda söylenmeye başlamıştır:
- Amma da ciddiye aldılar yahu, amma da ciddiye aldılar...


Türkiye-Suriye sınırına duvar çekilecekmiş!
Bütün Suriye Türkiye’ye aktı
şimdi geri dönmesinler diye duvar örüyorlar!
Akif Kökçe


TELEF
Fıkrayı vaktiyle Amerikalılar Ruslar için uydurmuştu...
Başkan Nixon Sovyetler Birliği’ni ziyaretinde Brejnev’in masasının üzerinde bir kırmızı telefon görür... Özelliğini merak eder. Brejnev:
- Bu telefonla gerektiği zaman cehennemdeki arkadaşlarla temas kuruyoruz, der...
Nixon dönüşte aynı telefonu masasına kurdurur... Birkaç konuşma yapar. Fakat ay sonunda muazzam bir fatura gelir.
Nixon bunun üzerine Brejnev’e sorar:
- Bu telefonun masrafı bizi bile sarstı siz, bu yükün altından nasıl kalkıyorsunuz...
Brejnev:
- Bizim ülkemizde cehennemle konuşma ülke için konuşma sayılıyor...
Bu fıkra pek çok ülkeye uygulanabilir... Türkiye’ye asla...Yoksa boylarsınız mahkemeyi...