Tarih:
06.06.2012
Rejimin resmi...
Vatan yazarı Mine Şenocaklı’nın bu hafta Boğaziçi Üniversitesi Sosyoloji Profesörü Faruk Birtek’le yaptığı röportaj hayli ilginçti...
Vatan yazarı Mine Şenocaklı’nın bu hafta Boğaziçi Üniversitesi Sosyoloji Profesörü Faruk Birtek’le yaptığı röportajhayli ilginçti. Bir tek öğrencilerin türban takmasına destek olan, Fethullah Gülen’den sempatiyle söz eden bir öğretim
üyesi. Ancak ülkede sistemin işleyişinden çok endişeli. 4+4+4 yasasını ele alıyor:
- Hepsi bir ayda oluyor. Aileleri 2-3 sene önceden hazırlamıyorlar. Tepeden iniyor. Bu kadar tepeden inmeci rejimi
sultanlık dönemlerinde bile çok az görüyoruz. O zaman bile daha yavaş oluyor değişiklikler. Biraz daha süzgeçten
geçiyor, daha danışılıyor, daha vezirlerin sözü geçiyor. Osmanlı’da kararlar pat diye alınmıyor, tartışılıyor. ‘Kubbealtı’
diye bir kurum var. Sadrazam ve diğer devlet görevlileri Topkapı Sarayı’ndaki Kubbealtı’nda devlet meselelerini görüşüp
öyle karara bağlıyor. Bugün Türkiye padişahlık bile yaşamıyor. Tiranlık yaşıyor.
Prof. Faruk Birtek bir İslami devrim yaşandığını, ancak bunu yapan kadroların Müslüman olmadığını, Müslümanlığın
tevazu gerektirdiğini, bugünkülerin o tevazudan uzak olduğunu söylüyor.
Söz Çamlıca camisine geliyor... Birtek’in görüşü:
- Komedi! Neden komedi biliyor musun? Mimar Sinan’ın camileriyle bezenmiş, Süleymaniye ve Sultanahmet’i olan,
bütün silüetini, benliğini camilerle bulmuş İstanbul’un tepesine bir uyduruk cami yapıyorsun! Bir şeyi bilmiyorlar; kubbe yapmak 16. yüzyılda çok zor, onun için çok önemli. Şimdi kubbe yapmak ne ya! Bugün büyük cami yapmak hiçbir şey anlatmıyor. Onun için Çamlıca Tepesi’ne büyük cami yapmak, bütün Mimar Sinan’ı ve Osmanlı geçmişini
reddetmektir ve komik kalmaktır.
İDO’dan açıklama...
İstanbul Deniz Otobüsleri ile ilgili şikâyetlere şirketin basın müşaviri Tolga Uyar şu açıklamayı gönderdi:
- Prof. Lale Altan hanımın yakındığı, alıcılara bir opsiyon olarak takdim edilen esnek fiyatlama sisteminde temel amaç,
seyahatlerin daha erken planlanması ve talebin daha dengeli dağılımını temin ederek ortaya çıkacak avantajlardan
yolcularımızı istifade ettirebilmesidir. Fiyatlar üst bantlarla sınırlıdır. Örneğin özelleştirme öncesinde 18 TL’ye satılan
tam yolcu bileti, esnek fiyat sistemimizde 8-10-12-16-18-22-25 TL ‘lik bantlardan satışa sunulmuştur. Buna göre son
gün son dakika olası maksimum fiyat 25 TL’dir. Esnek fiyatlama uygulamasıyla elde edilen toplam hasılat, sabit fiyat
uygulanması halinde elde edilecek hasılatın sadece enflasyon oranı kadar üzerindedir.
- Şoföre ve araca ayrı bilet kesildiği doğru ancak toplam fiyat eskisinden farklı değil...
- Topçular hattında 20 TL verip öne geçmek sadece acil işi olanlar içindir. 10 araçlık bir kontenjan vardır.
- Web sayfamız değişti bilet almak daha da kolaylaştı. Süreyi biraz uzatan etken ise yeni bir mevzuatı uygulamamız.
Son gemi kaçırma olayından sonra (Kartepe Deniz Otobüsünün teröristlerce kaçırılması) devlet yolcu bilgilerinin daha
detaylı alınmasını istedi. Mevzuat gereği ad, soyad, uyruk, cinsiyet, telefon, gün ay yıl olarak doğum tarihi
yolcularımızdan alınıyor. İşlem bu yüzden uzuyor.
- Bir başka okurunuzun haklı şikâyetinin konusu olan, yolcuların ayrı oturması aksaklığı siz yazınızı yazdığınız
sıralarda giderildi. Şu an 2 kişi veya grup gelen yolcular bir arada oturabiliyor.
Opera ve tiyatro gibi yerlere mescit zorunluluğu getiriliyormuş.
Opera ve tiyatro gibi yerlere mescit zorunluluğu getiriliyormuş.
“İki cami arasında binamaz” sözü gibi şimdi de “İki perde arasında bir namaz” diyeceğiz ha...
Haldun Ertem
Zirve
Liderler zirvesi deyince... Akla yıllar önce Demirel ile Ecevit’in bir zirvesi geliyor. İki lider kavgalıydı, birbirlerinin elini
bile sıkmıyordu. Yaptıkları zirve toplantısı sonrasında gazeteciler Demirel’e sordu:
- Efendim Ecevit’in elini sıktınız mı?
Demirel’den yanıt:
- Neresini sıkacaktık ki...
- Neresini sıkacaktık ki...
Diyanet İşleri, kürtaja fetva vermemiş.
Ah be Diyanet İşleri... Bir gün de memleketteki şu dizboyu hırsızlıklar, yolsuzluklar, uğursuzluklar için fetva verseniz!
Fahrettin Fidan
Gökçek
Demet Hanım Melih Gökçek’e soruyor:
“Melih Bey her konuda demeç vermeye mi yetkili? Hangi belediye başkanı bildiği bilmediği her konuda bu denli
konuşuyor? Mesela Büyükerşen, mesela Topbaş, hangisi bu adam kadar gündemin içinde? Onun işi metro yapmaktı
beceremedi. İki Ankara kulübünü küme düşürdü. Başarısızlıkların üstünü Tayyip büyüğüne yağ yakarak kapatmayı mı
düşünüyor? Vatandaşı başarısızlığına neden alet ediyor?”
Tiyatro ve operaya mescit geliyormuş! Yanına 2 minare kondursunlar...
Sen Türkiyesin büyük düşün...
Engin Balım
Turgut
Başbakan’ın bugüne dek demokrasiye doğru yol aldığını zannedenler ayılmaya başladı. Serdar Turgut Habertürk’teki
köşesinde diyor ki:
“Son dönemde Başbakan Erdoğan’ın her fırsatta din referanslı konuşmaya başlaması bende büyük hayal kırıklığı ve
korku yaratıyor. Başbakan’ın bütün tavırlarında dini referans olarak ve her tavrının teolojik temelini düşünerek
konuşması bana büyük huzursuzluk veriyor. Başbakan son zamanlarda kamusal alanla ilgili attığı her adımda din
referanslı konuşmaya başladı. Kürtajla ilgili adımının arkasında da bir teolojik temel var.”
Türkiye’deki tüm belediye otobüslerinde “tek kart” dönemi başlıyormuş.
Türkiye’deki tüm belediye otobüslerinde “tek kart” dönemi başlıyormuş.
“Tek adam” sisteminin tıkır tıkır işlemesinden ilham alınmış olmalı...
ÜYE YORUMLARI
Yorum YapFacebook Yorumları