Tarih:
13.09.2015
Şatafatlı ideoloji!
Melih Aşık; AKP’ye ve entel yalakalara göre; iyi şeyleri 'iktidar', kötü şeyleri 'devlet' yapıyor!
Geçen hafta piyasaya mutlaka okunması gereken bir kitap çıktı; “Şatafatlı Mağlubiyet”...Yazarı Levent Gültekin kendisini:
“Ortaokul yıllarımdan beri İslamcı hareketin içindeyim” diyerek tanıtıyor.
Kitapta en geniş yer 13 yıllık İslamcılık serüveninin yarattığı hayal kırıklığına ve öncesine ayrılmış. Altını çizdiğimiz satırlar:
* İslamcılık iktidara gelip içindeki canavar ortaya çıkınca biz mevzuyu anladık.
* Gerçek Müslümanlık dediğimiz ilk 15 yılda hayat bulabildi. Yani 1400 yılda 15 yıl.
Hz.Ömer’den sonra artık biz yeryüzünde gerçek Müslümanlığın yaşadığını göremedik.
“Peki neden?” sorusu üzerinde kafa yormamız gerekmiyor mu?.
* İslam’ı dünyadan kopardılar ve bunu itiraf etmeye, görmeye hiç yanaşmıyorlar.
* İslamcılar en küçük bilimsel çaba içinde değiller, dünyaya bu anlamda ciddi bir katkıları yok.
* Hayatlarındaki bütün kolaylıkların kaynağı batılıların icat ettiği yenilikler.
* Modern dünyada sanata kattıkları bir şey yok. Hâlâ 500 yıl önceki camilerle övünüyorlar.
* Müslümanlar bir ahlaki standart oluşturamadı. Meseleye haram - helal, günah- sevap penceresinden bakmak onları ahlaklı yapmaya yetmedi.
* En az yolsuzluk yapılan ülkeler arasında ilk 55’e kadar tek bir Müslüman ülke yok.
* Daha da kötüsü İslamcılar, yaptıkları gayri ahlaki işlere dinden, kitaptan kanıt getiriyorlar.
* Din bir anlamda onların beceriksizliklerinin örtüsü, perdesi haline geldi.
* Peki ne yapacağız? Dinin siyasete, ticarete, alet edilmesine müsaade etmemeliyiz.
* Sekülerliği din karşıtlığı değil; siyasete, ticarete, aslında tüm beşeri münasebetlere dini bulaştırmamak olarak görmek gerekiyor.
Şölen havası!
AKP Kongresi adeta bir şölen, bir Apple-tab-span" style="white-space:pre"> kutlama, bir bayram havasında başladı... Coşku muazzamdı. Ancak anlaşılamayan neyin, hangi başarının, hangi toplumsal zaferin kutlandığı idi.
* * *
Başbakan Davutoğlu’nun dün kürsüdeki konuşması hayli akıcı ve etkileyiciydi. Konuşmayı dinleyen bir hanım gazeteci arkadaşımız anlattı...
- Birkaç yıl önce Ahmet Davutoğlu Dışişleri Bakanı’yken bir konferansına gitmiştim... Konferans bir büyük otelin salonundaydı. Davutoğlu o kadar sıkıcı konuşuyordu ki ben bir ara çantamdaki gazeteyi çıkarıp okumaya başladım. O sırada korumalardan biri yanıma geldi. Neden gazete okuduğumu sordu. Ben de:
- Ben gazeteciyim, gazete okumak da görevlerim arasında, dedim...
Koruma bir an şaşırdı... Sonra hangi gazetede çalıştığımı sordu. Söyledim. Adımı sordu. Söyledim. Bunları bir kalemle not ettikten sonra:
- Sizi gazetenize bildireceğim, diyerek uzaklaştı. Ancak bildirmediler. Fakat şimdi bakıyorum Davutoğlu gayet akıcı konuşuyor. Demek son zamanlarda ders aldı, bir biçimde kendini geliştirdi.
REKOR
Sporda başarılı değiliz ama bu rekor kıramayız anlamına gelmiyor.
İşte Türkiye’de kırılan ve Guinness Rekorlar Kitabı’na giren rekorlardan bazıları:
- En Kalabalık Bachata Dansı Yapma Rekoru.
- En Büyük Makarna Kutusu Üretimi Rekoru.
- En Çok Satranç Koleksiyonu Rekoru.
- Dünyanın En Kalabalık İftarı Rekoru.
- Kozmetik Ürünleriyle Yapılan En Büyük Resim Rekoru.
- En Büyük Alışveriş Arabası Rekoru.
- İnternet Üzerinden En Uzun Muhabbet Rekoru.
- En Fazla Modelle Podyuma Çıkma Rekoru.
- En Kısa Sürede En Çok Kişinin Kan Şekeri Ölçümü Rekoru.
- Eş Zamanlı En Çok Yapılan Konser Rekoru.
- 24 Saatte En Çok Kişiye Makyaj Yapma Rekoru.
- En Çok Kişiyle Şiir Okuma Rekoru.
“Ülke bölünürse bölünsün” diyenler Suriye’ye baksın!
Ülke bölünüp iç savaş çıktığında
ne ev, ne iş, ne okul, ne aile, ne de evlat kalıyor…
* * *
AKP’ye ve entel yalakalara göre;
iyi şeyleri “iktidar”,
kötü şeyleri “devlet” yapıyor!
* * *
Bergama’da yakalan provokatörün üstünden
hem PKK hem IŞİD kimliği çıkmış!
Fark eder mi?
Hepsi BOP’un elemanı
Akif Kökçe
ONAY
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ‘400 vekil’ açıklamasını çarpıtmakla suçlanan Hürriyet gazetesine yönelik ilk saldırıda ön saflarda yer alan AKP İstanbul Milletvekili Abdurrahim Boynukalın dünkü kongrede oy birliğiyle divan kuruluna seçildi.
Böylece Hürriyet gazetesine yapılan saldırıya AKP Kongresi onay vermiş oldu.
Bir başka deyimle saldırıyı üstlendi.
Nasıl olsa artık ne kapatılması tehlikesi var ne darbe tehlikesi
İstediğiniz kadar pervasızlaşabilirsiniz.
Melih Aşık - Milliyet
ÜYE YORUMLARI
Yorum YapFacebook Yorumları