Tarih:
04.09.2013
Savaş çanları
Melih Aşk; Umulur ki ABD Kongresi vereceği kararla savaş ihtimalini ortadan kaldırır, bölge rahat bir nefes alır...
Gözler ABD Kongresi’nin 9 Eylül’deki toplantıda alacağı karara yöneldi... Umulur ki ABD Kongresi vereceği kararla savaş ihtimalini ortadan kaldırır, bölge rahat bir nefes alır...Aksi halde bizleri cehennemi günler bekliyor... ABD birkaç füze fırlatarak Esat’ı cezalandırır, korkutur, bu iş kapanır diye düşünen varsa, çok saf demektir. Suriye saldırıya uğradığı takdirde bunu sineye çekip oturmayacağını hemen her gün açıklıyor. Suriye’nin yapacağı bir çıkış anında İsrail’i ve İran’ı da içine çekebilir, bölge ateş içinde kalabilir. Böyle bir durumda Türkiye de savaşın dışında kalamaz. Özellikle bir İran-İsrail savaşında ilk hedeflerden biri olacağız. Geniş çaplı bir savaşta Malatya Kürecik’in ilk hedeflerden biri olacağını hem İran hem Rusya her fırsatta söylüyor.
ABD, Irak halkını Saddam’ın zulmünden kurtarmak bahanesiyle bu ülkede 1 milyon kişiyi öldürdü, taş taş üzerinde bırakmadı. Aynı ihtimal şu sırada Suriye için de söz konusu. Bu defa sahnede biz de varız ne yazık ki... İki yıldır yazıyoruz... Türkiye, yöneticiler tarafından hiç gerekmediği halde geniş çaplı bir Ortadoğu savaşının tarafı haline getirildi. Suriye’nin komşusu olarak savaştan en uzak durması gereken biz, muhalifleri kışkırtarak, silahla donatarak taraf haline geldik. Hâlâ da savaş çığırtkanlığı yapıyor iktidardakiler...
CHP’nin uyarıları!
CHP’nin uyarıları!
Hükümete, yani Tayyip Erdoğan’a göre Suriye’ye bir müdahale durumunda Meclis’ten izin istemeye gerek yoktur, 2012 Nisan’ında alınan izin bugün için de geçerlidir.
Acaba öyle mi? CHP’li Rıza Türmen’i dinliyoruz;
“2012 Nisan’ında kabul edilen tezkere günümüz için geçerli değildir. Çünkü o tezkerenin gerekçesine bakarsanız ülkemiz topraklarına karşı bir tehditten, saldırgan eylem ihtimalinden söz edildiğini... Dolayısıyla amacın meşru müdafaa olduğunu görürsünüz. Oysa bugünkü durum farklıdır. Ortada Suriye’den ülkemize yönelik bir tehdit ya da saldırı söz konusu değildir. Suriye’nin kendi vatandaşlarına yönelik kimyasal silah kullandığı iddiası vardır...”
Sahi.. Her ülke Suriye konusunda meclisini topladığı halde bizimkiler neden Meclis’ten kaçıyor?
CHP, Türkiye’nin savaşa katılması ihtimaline karşı yeni bir tezkereyi ve BM kararını şart koşarken... Eski diplomat Onur Öymen önemli bir konuyu anımsatıyor:
- Ortadoğu’da kimyasal silahların yasaklanması anlaşmasına imza atmamış iki ülkeden biri Suriye diğeri İsrail’dir. CHP’nin bu iki ülkeye yönelik olarak kimyasalları yasaklayın çağrısı yapması gerekir... İlk adım bu olmalı...
10. Yıl
10. Yıl
Eskişehir’in düşman işgalinden kurtuluşunun 91. yıldönümü nedeniyle Vilayet Meydanı’nda yapılan konuşmaların ardından Hava Kuvvetleri Bandosu konser vermeye başlıyor.
Cumhuriyet’in haberine göre... Vali Güngör Azim Tuna, bandoya haber göndererek 10. Yıl Marşı’nın çalınmaması talimatını veriyor. Marş çalınmıyor.
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç “Ben Mehter Marşı’nı 10. Yıl Marşı’na tercih ederim” dedi ya... Vali Bey bu şekilde büyüklerine layık olmaya calışıyor. Bu arada bir de 30 Ağustos töreninde Bergama’da Türk bayrağı geçerken ayağa kalkmayan savcı hadisesi var.
Cumhuriyete, Atatürk’e, ulusal simgelere hakaretler çoğalıyor. Çünkü ardında gizli iktidar teşviki var. Bu hareketler asla kınanmaz, terbiyesizlik edenler ilerde sessiz sedasız daha iyi görevlere getirilir. Ulusal değerlere saygısızlık bu şekilde teşvik edilir.
Didim Barış Şenlikleri’ndeki karikatürler savcılık emriyle toplatıldı.
Didim Barış Şenlikleri’ndeki karikatürler savcılık emriyle toplatıldı.
Oysa PKK’nin yaptığı “Barış şenliklerinde” silah, bomba, roketatar her şey serbest...
* * *
Türk Eğitim Sen: “İktidar üniversite hocalarını aç bırakarak susturuyor” demiş.
Diğer canlılar aç kalınca bağırır, demek hocalar aç kalınca susuyor.
Akif Kökçe
Tempo
Haftalık ve aylık dergilerin eski çekiciliği kalmadı. Onlar da var olabilmek için eskisinden daha büyük çaba harcıyorlar.
Türk Eğitim Sen: “İktidar üniversite hocalarını aç bırakarak susturuyor” demiş.
Diğer canlılar aç kalınca bağırır, demek hocalar aç kalınca susuyor.
Akif Kökçe
Tempo
Haftalık ve aylık dergilerin eski çekiciliği kalmadı. Onlar da var olabilmek için eskisinden daha büyük çaba harcıyorlar.
Tempo dergisi örneğin... Son sayısı muhteşemdi...
İktidarın işlediği İstanbul cinayetlerini olağanüstü güzel renkli resimlerle sergiliyorlar. Üçüncü Köprü, yeni havaalanı, Yenikapı’daki deniz dolgusu, Çamlıca Camii, Haliç’teki metro köprüsü... Havadan çekilen resimlerle bu İstanbul cinayetleri gözler önüne seriliyor. Ayrıca derginin “İstanbul’da ilkler” diye bir eki var ki.. O da aynı ölçüde çekici.
Melih Aşık - Milliyet
Melih Aşık - Milliyet
ÜYE YORUMLARI
Yorum YapFacebook Yorumları