Tarih:
27.05.2014
Seçme korkusu
Melih Aşık; CHP tercihinin eleştirilmesi halinde Genel Başkan’a ''Herkesin fikrini aldık'' mazereti sağlamaktan başka ne işe yarar onu da bilemeyiz.
CHP lideri Kılıçdaroğlu, “Nasıl bir cumhurbaşkanı” sorusuna yanıt bulmak bulmak için geçen hafta sonu TBB ve Ziraat Odaları’nı ziyaret etmişti. Bu hafta da Müsiad, Tuskon, Türk-İş, Disk, Kesk, Türkonfed, Tüsiad ve TTB’yi ziyaret edecek... Bu kuruluşların CHP ile ilgisi nedir, halkı ne kadar temsil ederler, takdir okurun. Bu görüşmeler Tayyip Erdoğan’a vakit kazandırmak ve ilerde CHP tercihinin eleştirilmesi halinde Genel Başkan’a “Herkesin fikrini aldık” mazereti sağlamaktan başka ne işe yarar onu da bilemeyiz.Cumhurbaşkanlığı için nasıl bir aday?
Kemal Bey Anayasa kitapçığını açar 104. maddeyi okursa şu satırları görecek:
“Cumhurbaşkanı, devletin başıdır. Bu sıfatla Türkiye Cumhuriyeti’ni ve Türk milletinin birliğini temsil eder; Anayasa’nın uygulanmasını, devlet organlarının düzenli ve uyumlu çalışmasını gözetir...”
Demek ki cumhurbaşkanı Türk milleti diye bir millet olduğunu bilecek, ayrıştırıcı değil birleştirici olacak, tüm kurumlarıyla birlikte cumhuriyeti savunacaktır. Anayasa’nın 103. maddesini okursanız orada da “nasıl bir cumhurbaşkanı” sorusunun yanıtını bulabilirsiniz... Ne üzerine yemin ediyor Cumhurbaşkanı:
“Devletin egemenliğine ve bağımsızlığına, demokrasiye, Anayasa’ya, Atatürk ilke ve devrimlerine, hukuk devletine, hukukun üstünlüğüne sadık kalacağına...”
Bunlar üzerine yemin ettiği gibi yeminine sadık biri olmalı... Bu niteliklere uygun aday sayısı da 2 - 3’ü geçmiyor zaten...
Çocuk kaçırmaca...
PKK tarafından kaçırılan çocukların aileleri geçen hafta sonu İstanbul Mazlumder’deki toplantıda yakınmalarını dile getirdiler. CHP Genel Başkan yardımcısı Sezgin Tanrıkulu da toplantıdaydı.
15 yaşındaki G.Y.’nin dedesi, torununun Öcalan’ın doğum günü için yapılacak kutlamaya katılmaya ikna edildiğini, Urfa’dan kaçırıldığını, tanımadıkları birinden “Çocuğun dağa gönderildi” diye mesaj gönderildiğini, numarayı savcılığa verdiklerini ancak herhangi bir sonuca ulaşılamadığını anlattı.
Diyarbakır’da yaşayan ve PKK tarafından alıkonulduğu iddia edilen F.A.E.’nin amcası Erdal Eren anlattı:
- Ben yeğenimin başına geleni duyduğumda İstanbul’daydım, önce Sırrı Süreyya Önder ve Diyarbakır milletvekillerinden Nursel Aydoğan’la görüştüm, Gültan Kışanak’tan randevu alamadım, Eşbaşkan Fırat Anlı’dan randevu aldım ama görüşemedim...
Vatan gazetesi Diyarbakır Belediyesi önünde toplanan aile sayısının 9’a yükseldiğini yazıyordu dün. AK Partili Oya Eronat da ailelerin yanına gelmiş... Oya Eronat, HDP Diyarbakır Milletvekili Nursel Aydoğan’ın, burada eylem yapan ailelere “Gurur duyun çocuklarınız dağa çıkıyor” dediğini öne sürdü... Belediye Başkanı Gültan Kışanak’ın acılı ailelerle yüz yüze gelmekten kaçınması da düşünülürse HDP’nin çocukların dağa kaçırılmasını adeta desteklediği görülüyor.
PKK’liler hemen her gün karakollara malzeme taşıyan kamyonları yakmaya devam ediyor.
Hükümet mi ne yapıyor? Sabah akşam “Barış süreci”nin devam ettiği masalını anlatıyor.
TREN!
İstanbul - Ankara arasında işleyecek hızlı trenin “2014 Mayıs’ının son haftası”nda hizmete gireceği açıklanmıştı. Ulaştırma Bakanı Lütfü Elvan önceki gün trenin o tarihte de hizmete giremeyeceğini bildirdi, nedenini şöyle açıkladı;
“Son birkaç haftada tren hatlarının 60 noktasında 200 kadar kablo ile 70 ray bağlantı sistemi belirsiz kişilerce kesildi.”
Demek ki yönetim ülkenin asayiş yönünden nispeten güvenli bölgesinde topu topu 200 kilometrelik bir hattı hırsızlardan koruyamıyor. Kablo çalınmasına, ray bağlantılarının kesilip götürülmesine engel olamıyor.
İyi de... Tren seferlere başlayınca bu kabloları nasıl koruyacaksınız?
Trenler seyir halindeyken bu kablolar kesilince maazallah... Yüzlerce insanın hayatı tehlikeye girmeyecek mi? Bu durumda hattı nasıl açacaksınız? Hale bakın!
Bugün 27 Mayıs Devrimi’nin 54’üncü,
Gezi Direnişi’nin 1’inci yıldönümü!
Birincisi yok edilen demokrasiyi,
İkincisi yok edilen ağaçları kurtarmak için yapılmıştı.
Birileri her ikisine de “darbe” diyor...
Akif Kökçe
ADA
Cumartesi günü meydana gelen 6,9 büyüklüğündeki depremin merkez üssü Ege’de Kamariotissa ve Samothraki adalarıydı. Deprem Çanakkale’ye 83 km uzaklıktaydı. Duvar yıkıntıları ve kaçanların uğradığı kazalar sonucu 30 dolayında insanımız yaralandı... Taraf gazetesinin misafir yazarı İoannis Grigoriadis dünkü yazısında diyor ki:
“Depremin merkez üssü Yunan adalarına daha yakın olmasına rağmen, Yunanistan’da maddi hasar ve yaralananların sayısı sıfıra yakındı. Oysa Türkiye’de bilanço daha ağırdı. Bunda muhtemelen bina kalitesi ve halkın deprem eğitimi rol oynamış olabilir.”
İstanbul depremine ne kadar hazırlıklıyız? Bunu da tahmin edebilirsiniz...
Melih Aşık - Milliyet
ÜYE YORUMLARI
Yorum YapFacebook Yorumları