Sığınmacı terörü

Melih Aşık yazdı, İnsan sormadan edemiyor... Kimdir iki günün biri olay çıkaran bu sığınmacılar?

Hatay'ın Yayladağı İlçesi’ndeki çadırkentte barınan Suriyeliler, kapıda kimlik soran polis memuru Mehmet Adsan’la tartışıyor, o sırada belindeki tabancasını gaspederek memuru kolundan yaralıyorlar. Ayrıca iki polis memurunu da sopayla yaralıyorlar.

Suriyeli saldırganlar daha sonra kampta izlerini kaybettiriyor.

İnsan sormadan edemiyor... Kimdir iki günün biri olay çıkaran bu sığınmacılar?

Bu kişiler eğer savaş ve baskıdan kaçarak Türkiye’ye sığınmış masum kişiler olsa, olay çıkartmaktan kaçınırlardı.

Oysa her türlü saldırganlığı sergilemekte sakınca görmüyorlar. Bu noktada soralım...

-  Sığınmacılar kimlik sorulması üzerine neden olay çıkartıyorlar?

-  Bu kişiler kampa alınırken nasıl bir süzgeçten geçiriliyor?

-  Bu kişilerin PKK veya El Kaide militanı ya da Esad’ın veya İran’ın ajanı olmadığını nereden biliyoruz?
Belli ki bu konuda yeterli araştırma yapılmış değil...

Ancak belli olan bir şey var... Bu çapulcular pek mazlum sığınmacı kimliği arzetmiyor.
Bir dostumuz şu soruyu göndermiş:

- Biz Van’daki depremde kendi insanlarımızı çadırlarda barındırıp çoluk çocuk ya donarak ya da yanarak ölmelerine seyirci kalmışken, sayıları 60 bin’e ulaştığı söylenen Suriyelileri lüks denebilecek konteynırlarda nasıl barındırıyoruz? Ne yediriyor ne içiriyoruz?

Bu da ayrıca merak uyandıran bir soru...

Bu sığınmacılar için yapılan yatırıma Katar ve Suudi Arabistan da ortak olmuş olabilir. Ya da enayiliğin bedelini tek başımıza ödüyoruz... İkisi de mümkün...
 

Erdoğan, Keçiören’deki evine gelişinde mahalle komşusuna sürpriz ziyarette bulunmuş.
“Bu iktidar tüm komşularla arayı bozdu” diyenlere nazire yapmak istemiştir...
Haldun Ertem
 
İki yeni insan türü bulunmuş.
Ne diyelim? Bunlar daha önce bulunan türlere
benzemez inşallah!
F. Fidan
 

İstanbul seçimi

AKP yerel seçimi bir yıl öncesine, 2013 yılı sonuna almaya hazırlanırken... Gazetelerde haber: “İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş seçim çalışmalarına başladı...”

CHP ne yapıyor bu konuda?

Gerçek Gündem sitesinde Barış Yarkadaş İstanbul Büyükşehir adayı olarak iki ismin öne çıktığını, bunların Gürsel Tekin ve Mustafa Sarıgül olduğunu yazdı. Şu aşamada daha öncelikli çalışmalar olmalı bizce... Örneğin bir komite oluşturmanın ve İstanbul’a ilişkin belediye hizmet ve yatırımları konusunda program ve proje üretmenin zamanı değil midir? Oktay Ekinci, Doğan Hasol, Doğan Tekeli, Doğan Kuban gibi ünlü isimlerle birlikte mimar ve şehircilik odaları da kuşkusuz böyle bir çalışmaya katkı verecektir... Önce bir İstanbul vizyonu konulmalı ortaya... CHP’nin eksiği İstanbul’a yıllardır İstanbullu değil taşralı gözlüğüyle bakmasıdır. Örneğin Başbakan’ın Çamlıca Camisi önerisine AKP yanlısı yazarlar bile karşı çıktığı halde CHP’den ses seda çıkmıyor. Kentin bir gökdelen ormanına dönüşmesini boş gözlerle izliyorlar. Önce bir vizyona ihtiyacı var CHP’nin...
 
Akşam yazarları

Akşam gazetesinde 7 yazarın işine son verildi... Serdar Akinan, Nagehan Alçı, Burhan Ayeri, Ali Saydam, Cemalettin Taşçıoğlu, Ahmet Çavuşoğlu ve Turgay Şeren’in işlerine tasarruf amacıyla son verildiği söyleniyor... Serdar Akinan’ın işine Başbakan Erdoğan’la ilgili bir yazısı üzerine son verildiği söylentiler arasında... Adı “Başbakan’ın notları” arasında bulunuyormuş söylentiye göre. Bu tür haberleri kesinleştirmek tabii mümkün olmuyor...

Geçiyoruz bir başka sahneye.. Atatürk Havalimanı’nda THY’nin bir gazete tezgâhı var. THY yolcuları bu tezgâhtan birkaç gazeteyi ücretsiz alabiliyor. Ortadoğu’dan Türkiye’ye, Star’dan Posta’ya tezgâhta envai çeşit gazete bulunuyor. Ancak 4 gazete yok... Hangileri onlar? Sözcü, Aydınlık, Yurt ve Yeniçağ... THY bu gazeteleri yolcuların okumasından korkuyor. Neden? Çünkü bunlar muhalif gazete...

Basından korkunun bu düzeye indiği bir ülkede her türlü demokrasi dışı girişimi bekleyebilirsiniz... Yazarlara karşı her türlü sabotajı da!
 
Erdoğan, “Suriye’deki şiddet olaylarına seyirci kalamam” diyor.

İyi de! Başka bir lider çıkıp da

“Ben de Türkiye’deki şiddet olaylarına seyirci kalamıyorum”  derse ne yapacak?
Akif Kökçe
 

Okulda kumar
YÖK’ün yeni Öğrenci Disiplin Yönetmeliği yayımlanmak üzere Resmi Gazete’ye gönderildi.

YÖK Başkanı Prof. Çetinsaya’nın yaptığı açıklamaya göre yeni yönetmelikte siyaset suç olmaktan çıkarılıyor. Bu iyi.. Fakat şuna ne demeli? Alkollü içki içmek en az bir hafta okuldan uzaklaştırma konusu olurken “Kumar oynamak ve oynatmak” suç olmaktan çıkarılıyor.. Sebep?

Bir yoruma göre üniversitelerde  İddaa bayileri açılması için hazırlık yapılıyormuş. Yüzde 9 karla çalışan İddaa bayilerinin üniversitelere ödeyeceği ücret YÖK’ün iştahını kabartmış..

Bu yüzden kumara kapı açılmış. Olacak şey mi?

 Kumarhanenin yasak olduğu bir ülkede okulda kumar oynamak ve oynatmak serbest!
Akıl alacak şey mi?

Milliyet/Melih Aşık