Tarih:
22.12.2012
Sınırsız peşkeş...
Melih Aşık yazdı, CHP’li Mersin milletvekili Prof. Aytuğ Atıcı’nın anlattıklarını başlıklar halinde özetliyoruz...
Sağlık Hizmetleri Temel Yasası’nda yapılan değişiklikle devletin tahsis ettiği arazi üzerinde hastane binası yapacaklara iktidarın taahhüt ettiği “kıyaklar”ı geçen gün CHP milletvekili Rıza Yalçınkaya’nın anlatımıyla dile getirmiştik. Bugün de yakında Meclis’te görüşülecek “Kamu Hastaneleri’nin Özelleştirilmesi”ne ilişkin yasa tasarısında yer alan kıyakları... CHP’li Mersin milletvekili Prof. Aytuğ Atıcı’nın anlattıklarını başlıklar halinde özetliyoruz... Tasarıyla:- Devlet İhale ve Kamu İhale Kanunu’na tabi olmayan ihaleler işlerine geldiği şekilde (açık ihale, davet usulü veya pazarlık yöntemi) yapılacak.
- İşi verdikleri şirketler batmasın diye daha iş bitmeden, uygun gördükleri zamanlarda ödeme yapılacak. Yüklenici firmalara aldıkları işi aynı koşullarda başka firmalara devretme imkanı veriliyor, böylece sağlık alanında da “çantacı” diye tabir edilen firmalara yeşil ışık yakılıyor.
- İhaleyi alan firmalar yurtdışından döviz kredisi alırlar ve ardından bir kriz çıkarsa, firmanın bu krizden zarar görmemesi için devleti kefil yapıyorlar.
- İhaleyi alan firmalar sadece kira geliri ile ihya olmakla kalmasın diyerek sağlık hizmetleri alanı (ameliyathane, yoğun bakım, laboratuvar, fizik tedavi vb.) dahil her türlü hizmet alanlarının işletmesi onlara bırakılıyor.
- Belediyeler zorluk çıkarabilir ihtimaline karşı imar planlarını yapma işi Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na veriliyor.
- Şirketler KDV dışında her türlü damga vergisi ve harçtan muaf tutuluyor.
Belli ki ihaleyi alacak yandaş şirketler belli... Ve bu kanun onlara göre yapılıyor. Başka türlü devlet bu kadar kıyakçılık yapmaz...
Televizyonda izledik...
Çevik Kuvvet’in kameralar önünde yaptığı tatbikatta gösterici kılığındaki polisler
“İnsanlık onuru işkenceyi yenecek!”,
“Susma sustukça sıra sana gelecek!”
diye slogan atıyor...
İnsanlığı savunmanın suç sayıldığını
en güzel bu örnek gösteriyor...
Akif Kökçe
Atatürk, ziyarete gittiği bir üniversitede öğrencilerle birlikte ders dinlerken...
Gençlik ve dostluk
Uydu töreni için ODTÜ’ye giden Başbakan Erdoğan’a eşlik eden yüzlerce hatta binlerce polisin öğrencilere ortada gerekçe yokken saldırdığını ODTÜ Rektörlüğü açıkladı. Gençler, sağcı rejimlerde iktidarların düşmanıdır. Çünkü gençleri yozlaştırıp kokuşmuş düzene uyum sağlamakta zorlanır bu iktidarlar.
Fırsat buldukça onları ezmeye çalışırlar. Samsunlu akademisyenler adına Profesör Süleyman Çelik yaptığı açıklamada diyor ki:
“Sayın Başbakan’ın kendi ülkesindeki bir üniversiteye, binlerce polis eşliğinde gitmesini anlayamıyoruz.
Devletimizi yönetenlerin, üniversitelerimizi yüce önder Atatürk gibi korumasız ziyaret etmelerini, öğrencilerimizin arasına oturarak ders dinlemelerini ve onlarla birlikte yemek yemelerini arzu ediyoruz.
Böyle bir ortam yoksa, bunun sorumluluğunun da devleti yönetenlerde olduğunun bilinmesini istiyoruz...”
MERYEM
Muhteşem Yüzyıl Başbakan’dan fırçayı yiyince kahramanların hayatı bir anda değişti. Kanuni artık cariyelere bakmıyor. Hürrem Sultan önce başını örttü... Sonra da namaz kılmaya başladı...
Hürrem’in namazda ettiği duaları pek duymuyoruz...
Hürrem rolünü oynayan Meryem Uzerli, “İyi ki Almanya’da doğmuşum, iyi ki Alman vatandaşıyım” diye dua ediyor olmasın...
Kızcağız Başbakan’ın dizilerle uğraşmaya başladığı bir ülkenin geleceğinin hiç de parlak olmadığını görerek, geri döneceği için kendini mutlu hissediyor olamaz mı?
PKK
Yıllarca Türk Tabipler Birliği’nin başkanlığını yapan Prof. Gençay Gürsoy’un, Özgür Gündem gazetesindeki yazısından bir cümle:
“Kısacası, hiçbir koşulda savaşın teşvikçisi, destekçisi olmam ama silahlı mücadeleyi, gasp edilmiş haklar için, yasal ve siyasal yolların tümüyle tıkandığı çaresiz durumlarda başvurulabilecek ‘meşru’ bir direnme biçimi olarak kabul edebilirim.”
PKK mensubu olmayan bir profesörün bu fikirleri ilginç geldi bize...
Rusya Devlet Başkanı Putin, “Kıyametin ne zaman kopacağını biliyorum” demiş.
Biz de biliyoruz; Tayyip Erdoğan başkan seçilemezse...
* * *
Bülent Arınç, “Yasadışı dinlemeler rezil
bir noktaya geldi” demiş. Hayırdır! Kendisiyle ilgili
bir dinlemeyi mi haber aldı yoksa!
Fahrettin Fidan
MODA
Moda İlkokulu Gönüllüleri tüm Modalı ve Kadıköylülere yararlı ve renkli söyleşi ve etkinlikler sunuyor. Mesela bu ayın geri kalan kısmında Moda İlkokulu Toplantı Salonu’nda şu etkinlikler var:
23 Aralık Saat 15:00..
“Modalı Vitol Ailesi”
Bu isimdeki kitabın yazarı Osman Öndeş Moda’nın eski günlerini anlatıyor.
27 Aralık Saat 21:00..
Aşkımıza ve Dansa
Gökhan İçöz ve Leyla Özgül’ün müzikli oyunu...
26 Aralık Saat 21:00..
“Çocuklarda doğru beslenme”
Dr.Gülderen Dolunay
SERGİ
“Yeni Moda Ecezanesi 110 Yaşında”
Saint Joseph Lisesi’nde
KONFERANS
22 Aralık Cumartesi
Okul Önlükleri Üzerine
Tarihçi Kitabevi’nde...
Milliyet/Melih Aşık
ÜYE YORUMLARI
Yorum YapFacebook Yorumları