Sır vermedi!

Tarih: 28.10.2015

Melih Aşık; N’olur ama gerçekten n’olur Sırrı Bey. Şu PKK’ya bir defacık olsun terör örgütü deyip bizi de kurtarsanız ölür müsünüz yani?

N’olur ama gerçekten n’olur Sırrı Bey. Şu PKK’ya bir defacık olsun terör örgütü deyip bizi de kurtarsanız ölür müsünüz yani? 

- Bakın Pe Ke Ke sorununun temelinde siyasi, ekonomik, felsefi, psikolojik, pedagojik, sosyolojik, jeolojik, ekolojik, morfolojik ve daha bir sürü lojik neden vardır. Onları konuşmadan...
- Tamam, söz, onları da konuşacağız ama siz önce PKK’ya terör...
- Arkadaşlar, ben meramımı anlatamıyorum galiba. Mevlana der ki...
- Mevlana’yı şimdilik geçsek de PKK’ya gelsek.
- Mevlana’ya gelemiyorsak Nefi’ye, o olmazsa Nabi’ye, Nabi de olmazsa Naci’ye gelsek?
- Naci de kim? Konumuzla ne ilgisi var?
- Naci benim arkadaşım. Konumuzla ilgisine gelince...
- Haydi, PKK’ya terör örgütü diyemiyorsunuz bari terörle aranıza mesafe koysanız...
- Mesafe? Nedir mesafe? Şöyle anlatayım; Adıyaman’da ortaokul öğrencisiyim... Uzun mesafe koşuyorum...
- Anlaşıldı, siz yine lafı dolandıracak, sorumun cevabına gelmeyeceksiniz.
- Geleceğim gelmesinae de hep sözümü kesiyor, bana konuşma fırsatı bırakmıyorsunuz ki...
- Tamam, size istediğiniz fırsatı vereceğim ama reklam saatimiz gelmiş, önce reklamlara gidelim...
(Sırrı bir yandan bıyık altından gülerken bir yandan da içinden konuşur)
- Hadi bakalım anca gideriz.

SAY

Piyanist Fazıl Say’a, Fransa’dan 2015 Uluslararası Laiklik Ödülü verildi. Fazıl Say ödülü alırken dedi ki:
- “Laiklik”, benim memleketim Türkiye’de, cesur lider Atatürk’ün kurduğu Cumhuriyet ile özdeşleşmiş bir kavramdır. Bizler için laiklik bilimde, sanatta, sporda, her şeyde dünya yarışında var olmak isteyen Türkiye insanlarının, farklı inançlara ve farklı etnik kökenlere dağılmış halkına, eşit insan hakları veren, tüm inanışlara ve inançsızlara adil hak tanıyan, her tür felsefi düşünceyi özgür kılan bir üst adalet idi. Hepiniz biliyorsunuz ki bu durum son yıllarda vahim bir şekilde değişime sürüklenmektedir.”
Fazıl Say’ı aldığı ödül ve yaptığı konuşmadan ötürü kutluyoruz.

AKP kazanırken güllük gülistanlık olan Türkiye, AKP kaybetmeye başlayınca Ortadoğu bataklığına döndü…
Akif Kökçe

RTÜK

RTÜK’ün HDP kontenjanından seçilen üyesi Ersin Öngel, TRT’nin son 25 gününe ilişkin siyasilere ayırdığı süreleri açıkladı. Buna göre AKP’ye 30 saat, CHP’ye 5 saat, MHP’ye 1 saat, HDP’ye 18 dakika ayrılmış... TRT ve diğer kanallar seçim önceleri her türlü yayıncılık suçunu işliyor. Yüksek Seçim Kurulu da görünüşte bu duruma müdahale ediyor. Bazı kanallara bu yüzden ceza veriliyor. Fakat ince bir oyun oynanıyor. Cezalar seçimden sonra uygulanıyor. Hiçbir işe yaramıyor. O yüzden kanallar her seçim öncesi suç işlemeye devam edebiliyor. Siyasi partiler bu durumu mesele yapmalı. Yapmazlarsa oyun hep tekrarlanacak...

Arapça itelemesi!

İlkokul 2. sınıftan itibaren Arapça dersi koymak, (zorunlu mu seçmeli mi olacağı henüz belli değil) eğitimde vahim bir gelişmedir.
Birinci sınıfta Türkçe harfleri zor söken öğrencinin ikinci sınıfta tersten yazılan Arap harflerini yazmaya ve öğrenmeye zorlandığını düşünün... Akıl ve mantık alıyor mu?
Öğretmen okurumuz MEB’in bu son buluşunu şöyle yorumluyor:
“ Henüz 7-8 yaşında olup, kendi anadilinin kurallarını öğrenme aşamasındaki bir çocuğa, Latin alfabesi dışında başka bir alfabeye dayalı bir dilin öğretilmesinin, eğitim bilimi ilkeleriyle hiçbir ilgisi yoktur.
Bu proje, bütün okulları imam-hatibe dönüştürme düşüncesinin bir sonucudur. Böylece öğrenciler daha 2. sınıftan itibaren imam - hatibe hazırlanmış ve 5. sınıftan itibaren bu okullara yönlendirilmeleri kolaylaştırılmış olacaktır. Bu hamle aynı zamanda daha çok Arapça öğretmeni istihdam etmenin ve daha çok imam - hatip okulu açmanın bir hazırlığıdır... Ve eğitimi dinsel yörüngeye oturtma adımlarından biridir.”

Melih Aşık - Milliyet

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları