Tarih:
05.12.2014
Şişli’de ufak olay!
Melih Aşık; Dedikodu, Hayri İnönü 2015 seçimlerinde milletvekili yapılacak, Mustafa Sarıgül’ün oğlu Emir Sarıgül başkan olacak.
Geçen mart ayında yapılan yerel seçimlerde Mustafa Sarıgül’ün girişimiyle Hayri İnönü Şişli’de başkan adayı gösterilirken şu dedikodu dolaşıyordu :- Hayri İnönü 2015 seçimlerinde milletvekili yapılacak, Mustafa Sarıgül’ün oğlu Emir Sarıgül başkan olacak.
Böylece Emir Sarıgül’ün başkanlığı yumuşak geçişle sağlanacaktı.
Ne var ki İnönü ile Sarıgül’ler arasında kavga çok erken patladı. Hürriyet muhabiri Gülden Aydın ile Hayri İnönü arasındaki diyaloğa dikkat:
- Belediyede sıkıntıda olduğunuz, istifaya zorlandığınız iddiaları doğru mu?
İnönü: O konuya çok girmeyeyim. Biraz ufak sıkıntı var ama halledilecek herhalde.
- Yardımcınız Emir Sarıgül, danışmalarınızı sizden habersiz görevden almış. Hatta birinin burnu kırılmış, on gün rapor almış.
İnönü: Bu tür ufak tefek şeyler oldu ama şu anda ortalık sakin.
- Geçen ay ABD’ye gitmeden önce Emir Sarıgül’den vahim bir telefon aldığınız söyleniyor. Oldu mu böyle bir şey?
İnönü: İngilizcede bir şey vardır, ‘I won’t confirm or deny it’. (Ne doğruluyorum ne de yalanlıyorum.) Anlatabiliyor muyum, ne demek istediğimi?
Açıkça görülen o ki, Şişli Belediyesi’nde ipler kopmuş, yönetim krizi baş göstermiş. CHP Genel Merkezi’nin duruma el koyması ve acilen çözüm üretmesi gerekiyor.
Haziran hareketi
Birleşik Haziran Hareketi kurulalı daha birkaç ay oldu olmadı... Devlet hemen gardını aldı... Önceki gün Denizli’de Birleşik Haziran Hareketi’nin toplantısını duyuran bildirilere el konuldu.
Nedir Birleşik Haziran Hareketi? Ağustos ayından itibaren üç toplantı sonunda şekillenen Haziran Hareketi’nin içinde Korkut Boratav, Taner Timur, Fatih Yaşlı gibi akademisyenler; Gökhan Günaydın, İlhan Cihaner gibi CHP’li milletvekilleri; Merdan Yanardağ, Doğan Tılıç gibi gazeteciler; Oğuzhan Müftüoğlu, Gün Zileli gibi eski tüfekler; Aydemir Güler, Alper Taş gibi sol siyasetçiler ile pek çok sendikacı ve aydın yer alıyor...
19 Ekim’de ODTÜ Vişnelik Tesisleri’ndeki toplantıda “En kısa sürede Türkiye genelinde yerel meclislerinin kurulmasına ve seçilecek olan temsilcilerle bir Türkiye Meclisi’nin oluşturulmasına” karar verildi...
Toplantı sonunda yayımlanan çağrı metninde:
“Eşitlikçi, özgürlükçü, demokratik, kamucu, dayanışmacı, laik, bağımsız, toplumcu bir cumhuriyet ve ülke için; gericiliğe, faşizme, emperyalizme, piyasacı yağma düzenine ve bunları temsil eden AKP rejimine karşı birlikte yola çıkıyoruz” deniyordu... Denizli’deki ilk toplantının bildirileri toplandığına göre.. Devlet şimdiden hareketin peşine düştü demektir... Yeni Türkiye’de muhalefete tahammül yok...
155
Siyasal Bilgiler Fakültesi veya daha yaygın adıyla Mülkiye 155. yılını kutluyor...
Mülkiye 155 yıldır ülkeye yönetici yetiştiriyor...
Yurtsever, halksever, özverili yöneticiler yetiştirmektir okulumuzun amacı...
Cumhuriyetin değerlerini ve halkın çıkarlarını savunmaktır...
Turgut Özal’la birlikte Mülkiye’ye daha doğrusu Mülkiye’nin yaydığı yurtsever değerlere karşı bir itibarsızlaştırma kampanyası başlatıldı.
Bu kampanya sürüyor. Ne var ki Mülkiye hâlâ Mülkiye’dir.
Bir kurumun tarihi aynı zamanda ruhudur. Bu ruh o duvarlar arasında eğitim gören gençleri bilinçlendirir, güçlendirir, kişiliklerini biçimler.
Mülkiye hâlâ yurtsever gençler yetiştiren bir soylu kurumdur.
155. yılda Dekan Prof. Yalçın Karatepe ile hocalarımızı ve öğrencilerimizi yürekten kutluyoruz...
Başbakanlık Başdanışmanı Mahçupyan
“Öcalan’ın çok fazla kaybedeceği bir şey yok” diyor! Ama iktidarın kaybedeceği milyar dolarlar
ve iktidar koltuğu var...
Akif Kökçe
ŞûRA
Antalya’daki 19’uncu Milli Eğitim Şûrası’nda, iktidar organı gibi çalışan Eğitim Bir Sen’in “okul öncesinde değerler eğitimi” ile ilkokul 1, 2, 3. sınıflarda Din Kültürü dersinin zorunlu hale getirilmesi konusunda komisyon kararı alındı. Bu karar, Şûra genel kurulunda görüşülecek.
Okul öncesindeki “değerler eğitimi” nedir? Eğitim Bir Sen yetkilisi açıklıyor:
“Komisyon kararı yazılırken okul öncesi için ifade ‘değerler eğitimi’ olarak yazıldı. Değerler eğitimi de zaten din ve ahlaki konulardır.”
Batı’da papazlar bile önce normal liseyi bitirip sonra ilahiyat okuyor. Bizdeki eğitimin örneği yok.
Melih Aşık - Milliyet
ÜYE YORUMLARI
Yorum YapFacebook Yorumları