Tarih:
02.07.2015
“Sorunlarla evliyiz”
Melih Aşık; Ne iş yaparsak yapalım yine ‘asıl işimiz, nikâhlı eşimiz’ Türkiye’nin sorunları oluyor. Kendi mesleğimiz, temel uğraşımız da dahil olmak üzere, neredeyse her şeyle ancak metreslik düzeyinde ikincil bir ilişki kurabiliyoruz.
Yazar ve Şair Murathan Mungan, “Güne Söylediklerim” adlı son kitabında yer alan bir konuşmasında ortak sıkıntımıza değiniyor. Bakın ne diyor:***
“Ahmet Hamdi Tanpınar, ‘Ne yazık ki bu memleket kendisinden başka hiçbir şeyle ilgilenmemize müsaade etmiyor’ der. Ne yazık ki Tanpınar’dan bu yana ülkemizin gündemi pek fazla değişmedi. Ne iş yaparsak yapalım yine ‘asıl işimiz, nikâhlı eşimiz’ Türkiye’nin sorunları oluyor. Kendi mesleğimiz, temel uğraşımız da dahil olmak üzere, neredeyse her şeyle ancak metreslik düzeyinde ikincil bir ilişki kurabiliyoruz. Çünkü hepimiz öncelikle Türkiye’nin sorunlarıyla evliyiz.
***
Memleketteki bütün sorunlar yıllardır halledilmemiş uzatmalı gerçekler olduğu için sevgili ülkemiz pek de yeni şeyler söylenmesine izin vermiyor. Bakın yıllardır halâ düşünce özgürlüğü, insan hakları, üniversite özerkliği falan diyoruz. Memleket yeni dertler edinmemize bile izin vermiyor. Bugüne değin çoktan çözülmüş olması gereken sorunların etrafında dolanıp duruyor, çağın takviminin gerisinden yürüyoruz. Pençesine kıstırıldığımız temel sorunlar değişmediği sürece ürettiğimiz sözler de ne yazık ki aynı repertuvardan beslenmekten kurtulamıyor”
Sonuç... Hep birlikte cahilleşiyor, sığlaşıyor, daralıyoruz...
MHP
Devlet Bahçeli’nin manevrasıyla... Meclis Başkanlığına AKP’li İsmet Yılmaz seçildi.
Bahçeli seçim kampanyasında Erdoğan ve AKP’den hesap sormak için yetki istiyordu. İlk yaptığı AKP’nin adayını başkan yapmak oldu.
Böylece Meclis’te üç partinin egemen olması ve hesap sormasının önüne ilk barikatı Devlet Bahçeli dikmiş oldu.
Şimdi bir AKP - MHP koalisyonu kadar erken seçime gidilmesi de olasıdır.
Çünkü Saray erken seçim istiyor.
MHP bu konuda da Saray’ı memnun edecektir.
Manzara o ki: Hesap sormak için alınan saf ve umut dolu oylar kirli hesapları aklamaya harcanıyor.
İlkeli siyaset budur!
“HDP desteklerse Baykal’a oy vermeyiz” diyen MHP PKK’ya açılım yapan AKP’yi iktidara taşıyor…
***
Bu nasıl teknolojiyse sabahtan akşama kadar her yerde x-ray’den geçerken, hastanelerde röntgen filmi için aylar sonrasına gün veriliyor!
Akif Kökçe
ÇİN
İstanbul Tophane’deki Çin lokantası, Çin’in Doğu Türkistan Türklerine yönelik baskılarını bahane eden bir grup tarafından saldırıya uğruyor. Lokantanın işletmecisi eski turist rehberi Cihan Yavuz, aşçısı ise bir “Uygur Türkü” imiş... 5-6 kişilik grup “Burada Çin lokantası istemiyoruz. Defolup gidin” diye bağırıp işyerinin camlarını kırdıktan sonra yaya olarak uzaklaşıyor.
İşletmeci lokantayı kapatacağını açıklıyor. Olan, ahçı pozisyonundaki Uygur Türkü’ne oluyor. Adam işsiz kalıyor.
Olimpik anneler...
Televizyonda “Olimpik Anneler”in tanıtımını izliyoruz...
Bu girişim, spora önem veren anneler tarafından başlatılan bir sivil toplum hareketi... Yararlı bir hareket...
Türkiye’de sadece 10 çocuktan 1’i düzenli ve bilinçli şekilde spor yapıyor. Olimpik Anneler’in ortak hedefleri Türkiye’de çocuklarını sporla büyüten anne sayısını artırmak. Peki anneler ne diyor bu işe? Bir anne internette yazmış:
“10 ve 12 yaşında iki oğlum var. Okulda çok başarılılar, yaz tatilinde spor yapmalarını istiyorum ama maddi imkânım yok. Kurs programları getiriyorlar bana, ama hepsi paralı. Bu ülkede her şey parası olanlar için...”
Şehirde (Özellikle İstanbul ve Ankara’da) halkın yararlanacağı spor tesisi yok. Büyük kulüpler uygun alanları işgal etmiş, yaz okulları açıyorlar. Yüzme okulu 5 hafta 2250 lira.. Futbol okulu 275 TL... Yelken 2 hafta 2100 lira... Bunlara malzeme, servis vs masraflarını da ekleyin. Dar gelirli bir aile bu ücretleri ödeyebilir mi? Kulüp üyelerine indirim var. Ama örneğin yetenekli çocuklara büyük kulüplerden burs yok. Olimpik anneler öncelikle bu sorunların üzerine eğilmeli...
Melih Aşık-Milliyet
ÜYE YORUMLARI
Yorum YapFacebook Yorumları