Tarih:
16.01.2013
Söz Venizelos’un...
Melih Aşık yazdı, CHP milletvekili Hüseyin Aygün, Atatürk’ün Kurtuluş Savaşı ve sonrasında Rumlara etnik temizlik yaptığını iddia ederken...
Modern Yunanistan’ın kurucusu olarak tanınan Elefteros Venizelos, 14 yıl ülkesinin başbakanlığını yapmış olup Lozan görüşmelerinde de ülkesini temsil etmiş, orada mübadele anlaşmasını imzalamıştır.CHP milletvekili Hüseyin Aygün, Atatürk’ün Kurtuluş Savaşı ve sonrasında Rumlara etnik temizlik yaptığını iddia ederken... Venizelos, halkını Hüseyin Aygün kadar sevmiyor olmalı ki... 1934 yılında Nobel Komitesi’ne yazdığı mektupta Atatürk’ü Nobel Barış Ödülü’ne aday göstermiştir... Mektuptan kimi bölümleri aktaralım:
“... Bir milletin hayatında bu kadar kısa süre içinde böylesine köklü bir değişme nadir vuku bulmuştur.
Teokratik bir rejim içinde yaşayan, din ile hukuk kavramlarının birbirine karıştığı çökme yolundaki bir imparatorluğun yerini güç ve hayat dolu modern ve milli bir devlet almıştır.
Büyük devrimci Mustafa Kemal Paşa’nın başlattığı hızla, mutlakiyetçi sultanlar rejimi yıkılmış ve gerçekten lâik bir devlet kurulmuştur.
Türkiye, yabancı unsurlarla meskun vilâyetlerini terk etmek hususunda tereddüt etmemiş ve antlaşmalarda da belirtildiği üzere kendi milli sınırları ile samimi şekilde iktifa ederek Yakın Doğu’da barışın gerçek savunucusu olmuştur.
Kanlı mücadeleler nedeni ile uzun yıllar Türkiye ile düşman durumunda kalan biz Yunanlılar, Osmanlı İmparatorluğu’nun yerini alan bu ülkede vuku bulan bu köklü değişikliğin etkilerini duyan ilk kimseler olduk.
Anadolu faciasının hemen akabinde kendini yenileyen Türkiye’ye bir anlaşma fırsatı görerek elimizi uzattık, o da bu uzanan eli samimiyetle kabul etti.”
Son günlerde sık sorulan bir soru:
Hüseyin Aygün’ün CHP’de işi ne?
Bazı iyi şeyler...
Profesör Celal Şengör, Cumhuriyet Bilim ve Teknoloji Dergisi’nin son sayısında “Türkiye’de olan çok iyi bazı şeyler”i anlatıyor. Ancak bunlar da Türkiye’nin dışında şeyler maalesef...
Şengör anlatıyor:
“Eski bir öğrencim ve şimdi yakın bir dostum Prof. Dr. Ali Polat, Kanada’nın en önemli yerbilimleri dergisi olan (ve dolayısıyla dünyanın en önemli yerbilim dergileri arasında bulunan) Canadian Journal of Earth Sciences’ın başına getirildi. Dikkat buyurun, yayın kuruluna filan alındı demiyorum. Derginin baş editörü oldu.
Ali, 1 Temmuz 1963’te Elazığ’ın Keban kazası Denizli köyünde doğmuş, ilkokulunu köyünde okumuştur. Tabiatın kendisine bahşettiği muhteşem bir akıldan başka hiçbir şeyi olmayan bu köylü çocuğu, bugün özellikle dünyamızın ilk 2 milyar senesi hakkında dünyadaki en güvenilir birkaç uzmandan biridir.
İkinci güzel olay ise 1964 yılında aslen Karslı Türkmen bir ailenin çocuğu olarak Ankara’da dünyaya gelen Prof. Erdin Bozkurt’un İngiltere’de yayımlanan Journal of Geodynamics dergisinin başına getirilmiş olmasıdır. Erdin doktorasından önceki tüm tahsilini Ankara’da yapmış, jeolojiyi ODTÜ’de okumuştur. Erdin doktorasını İngiltere’de yaptıktan sonra yuvasına dönmüş ve geldiği günden itibaren fevkalade önemli jeolojik çalışmalara imza atarak dünyada kendine haklı bir şöhret edinmiştir...”
Bu tür haberleri Türk basınında pek bulamıyoruz... Genelde kitap yasaklarını, öğrenci çatışmalarını, işsiz öğretmenleri falan okuyoruz bizim basında.
Yukardaki iki önemli bilim adamımız Türkiye’de çalışsalardı ne olurdu? Sorunun cevabı için uzun uzun düşünmeye gerek var mı?
Kardeşi “Televizyon Abdullah
Öcalan’ın talebi değildi” diyor!
Bu durumda
Apo yarın “Bana zorla yandaş televizyon izlettirip psikolojik işkence yaptılar” diye AİHM’ye gidebilir...
Akif Kökçe
Hoca
Üniversitede çocuklarımıza ders veren bir profesör... TV programına hazırlıklı gelmiş. Açıyor önündeki kâğıtları. Başlıyor okumaya...
Atatürk Ermeniler hakkında ne demiş... Mahmut Esat Bozkurt, Türk kavramını nasıl yüceltmiş. Vs...
Dört cümlede cumhuriyet tarihini ipe çektiği gibi...
Bugünkü ötekileştirmeyi ve ayrımcılığı da Atatürk dönemine yüklüyor.
Cumhuriyet’in kuruluş yıllarıyla bugünler kıyaslanır mı?
Koca cumhuriyet dönemi dört cümlede yorumlanır mı?
Azınlıklara yönelik ötekileştirmeyi 90 yılda onca iktidar geldi geçti neden düzeltemedi?
Bu ötekileştirmenin temelinde sağ iktidarların topluma enjekte ettiği dinsel ayrımcılık ve muhafazakarlık ne kadar etkili oluyor araştırdınız mı?
Son soru...
Atatürk’ün söylediği dört cümle toplum üzerinde gelenek oluşturdu da neden bilim, aydınlanma, çağdaşlaşma ile ilgili onca mesajını kimse aklında tutamadı...
Bu soruları kendine soruyor musun hoca...
Kemal Kılıçdaroğlu, “Kurtuluş Savaşı, Rumlara etnik temizliktir” diyen Hüseyin Aygün’e kızmış.
Hüseyin Aygün’e değil de onu milletvekili yapana kızsa nasıl olur acaba!
* * *
Suriyeli kadınlar tecavüzler nedeniyle ülkelerinden kaçıyormuş.
İnşallah Türkiye’ye kaçmıyorlardır!
Fahrettin Fidan
Yardım
Çanakkale 18 Mart Üniversitesi’nin tüm çalışanlarına hitaben yayınladığı genelge:
“Çanakkale Valiliği’nin ilgili yazı ekinde yer alan ‘Suriyeli Sığınmacılara Yardım Kampanyası’ konulu Başbakanlık Genelgesi ilişikte gönderilmiştir.
Genelge esasları çerçevesinde ilimizde de yardım kampanyası açılmış olup konunun biriminiz bünyesinde duyurularak genelgede belirtilen banka hesaplarına toplanan yardımların yatırılması ve dekontların birer suretinin Genel Sekreterliğe gönderilmesi...”
Merak; dekontların birer suretinin istenmesinin amacı nedir? Yardım yapmayanları fişlemek midir? Yoksa nedir?,
Milliyet/Melih Aşık
ÜYE YORUMLARI
Yorum YapFacebook Yorumları