loading
close
SON DAKİKALAR

Struma Faciası

Melih Aşık
Tarih: 18.03.2012

Struma kurbanları 24 Şubat’ta Sarayburnu’nda denize atılan çiçeklerle anıldı...

Struma kurbanları 24 Şubat’ta Sarayburnu’nda denize atılan çiçeklerle anıldı...

Törende konuşan işadamı İshak Alaton fırsatı kaçırmadı, faciyla ilgili Türkiye’yi suçladı, özür dilenmesini istedi...
Facianın sorumlusu Türkiye midir? Bakalım...

Derme çatma bir tekne olan Struma 1942 yılında Romanya’dan çoluk çocuk 769 Yahudiyi Filistin’e götürmek için denize açılır. Ne var ki, İngiltere, Yahudilerin Filistin’e inmesini istememektedir. Türkiye’ye baskı yaparlar. Gemi İstanbul’da durdurulur. Günlerce limanda bekletilir. Sonunda Karadeniz’e geri yollanır. 24 Şubat 1942 günü bir denizaltı torpiliyle batırılır... Faciadan bir tek kişi kurtulur. 

Prof. Çetin Yetkin konuyu derinliğine araştırmış, kitaplaştırmıştır. Çetin Yetkin’e göre teknenin geri çevrilmesinin baş sorumlusu İngilizlerdir.

Yahudiler de bu faciadan İngilizleri sorumlu tutarlar. Nitekim İngiltere’nin Ortadoğu’daki en üst düzey yetkilisi Lord Moyne, 6 Kasım 1944’te, Kahire’de, Stern Örgütü üyesi iki Yahudi genci tarafından bu olayın intikamı olarak öldürülür. Bir başka İngiliz yetkili, MacMichael suikastten kıl payı kurtulur...

Türkiye 769 mülteciyi İstanbul’a kabul edemez miydi?

Musevi işadamı Jak Kamhi şöyle konuşur:

“Hitler, Bulgaristan Musevilerinin kamplarda enterne edilmesini istemiş, Bulgar Kralı ultimatomu kabul etmeyince Bulgaristan birkaç gün içinde işgal edilmişti. Böyle bir ortamda Ankara, Türkiye’de yaşayan on binlerce Musevi’nin korunmasına öncelik veren bir yaklaşım izlemiş olabilir...”

Araştırmacı Rifat Bali’nin yorumu da şöyle:

“Mültecilerin Filistin’e girmelerine İngiltere’nin izin vermemesi nedeniyle Ankara gemiyi geldiği limana iade etmekten başka çaresi olmadığını hissetti. Struma mültecilerinin karaya ayak basmalarına izin verilmesi bir emsal yaratacak ve benzeri başka mülteci gemilerinin gelmesine yol açacaktı...”
Türkiye mültecileri kurtarabilir miydi? Ayrıca tartışılabilir. Ancak faciada baş sorumlu ülke İngiltere’dir. İshak Bey biraz tarih çalışmalıdır...

Söylenemeyenler...

İkinci Dünya Savaşı başlamış ama İngiltere savaşa girmemiş. Bir gazeteci Bernard Shaw’a sorar:
- İngiltere İkinci Dünya Savaşı’na girsin mi?

Bernard Shaw der ki:

- Birinci Dünya Savaşı’nda üç imparatorluk yıkıldı. Çarlık yıkıldı, Osmanlı İmparatorluğu yıkıldı, Avusturya - Macaristan İmparatorluğu yıkıldı. Eğer bu savaşta da Büyük Britanya İmparatorluğu yıkılacaksa girelim o savaşa...
O zaman der ki gazeteci:

- Siz sürekli basın özgürlüğünün yetersizliğinden yakınmaktasınız. Oysa imparatorluğumuz batsın bile diyebiliyorsunuz. Nasıl olur da hâlâ basın özgürlüğü yok diyebilirsiniz?
Shaw gülümser:

- Siz benim neleri söylediğimi biliyorsunuz ama neleri söyleyemediğimi bilmiyorsunuz...

Anıtkabir ve ötesi

Anıtkabir’i ziyaret edenlerin sayısının Genelkurmay internet sitesinden kaldırılmasının sebebini Genelkurmay Başkanlığı’na sormuştuk. Bu sayıların Atatürk karşıtlarını rahatsız ettiğini biliyoruz. Genelkurmay onları memnun etmek amacında mıdır? Gerçek sebep neyse onu Sayın Genelkurmay Başkanı’na tekrar soruyoruz...
* * *
CHP yetkilileri Afganistan’da şehit düşen 12 askerimizle ilgili bol bol “başsağlığı” mesajı yayımlıyor... Askerlerimiz orada ne arıyor diye soran yok... Tek içerikli mesajı Emine Ülker Tarhan verdi:
“BOP’un çıkarları için çocuklarımız Afgan topraklarına düşüyorlar. Sakın bir çılgınlık yapıp, evlatlarımızı Suriye topraklarına da düşürmeyin. Egemenlik hakkını devrettiğiniz Amerika istiyor diye biz oğullarımızı bilmediğimiz topraklarda şehit vermek ve künyeleriyle yetinmek zorunda değiliz.”
* * *
Başbakan Erdoğan müebbede mahkûm Sivas sanıklarının kızlarının “Babamız haksız mahkûm edildi” diye hüngür hüngür ağladıklarını anlattı.
Başbakan’a göre... Sivas’ta yakılanlardan çok yakanlar mağdur durumda demek ki...
* * *
Bebek yüzlü Spor Bakanı Suat Kılıç’ın Ankara Hamamönün’de 25 bin liraya aldığı ev, belediye o bölgede restorasyon başlatınca 300 bin liraya çıkmış. Merhum Erbakan sağ olsaydı Suat torununa ne derdi:
- Seni gidi rantiyeciiii...
* * *
Erbakan dedik de... Çocuklar arasında miras kavgası sürüyor... Zeynep Erbakan’ın şikâyetlerine Fatih Erbakan şöyle cevap veriyor:
- Her şeyin üçte biri ablamın onun hakkını yemeyiz...
Hmmm.. Demek miras paylaşımı şeriata değil medeni kanuna göre yapılıyor. Bu da iyi...

Danıştay Başkanı Hüseyin Karakullukçu,
“Yargıç Allah için karar alır” demiş.
Demek yargı biz farkında olmadan Suudi Arabistan modeline geçmiş...
Fahrettin Fidan

NATO komünizme karşı kurulmuş bir örgüttü, döndü dolaştı Müslüman ülkelerin başına bela oldu... Biz de onun bedava fedaisi...
Haldun Ertem

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları