Tarih:
11.12.2014
Sürecin anahtarı
HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, çözüm süreciyle ilgili Bugün gazetesine şu açıklamayı yapıyor...
HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, çözüm süreciyle ilgili Bugün gazetesine şu açıklamayı yapıyor:“Süreç başladığında talepler belliydi. Hükümet ne yaptı? Hiçbir şey. O yüzden süreç ilerlemiyor. Demokratik özerklik olmazsa olmazdan çok, tartışılması gereken bir mevzu... Sürecin devam edip etmeyeceği Sayın Öcalan’ın sunduğu müzakere taslak metnine hükümetin vereceği cevaba bağlı.”
Müzakere taslağında neler var? Bunları da PKK’nın Kandil’deki elebaşlarından Mustafa Karasu PKK’ya yakın bir gazetede yazdığı yazıda açıkladı. İşte, Karasu’ya göre, Öcalan’ın ve PKK’nın hükümetin yerine getirmesini istediği talepler:
1) Kürtlerin varlığının anayasal ve yasal güvenceye kavuşması,
2) Demokratik özerkliğin kabulü,
3) Anadilde eğitim,
4) Öcalan dahil, tüm tutuklu PKK’lıların serbest bırakılması ve siyaset yaşamına dönüşlerinin önünün açılması.
Taslağın bu şeklini dün Süreyya Sırrı Önder de onayladı...
Peki, hükümet bu taslağı İmralı görüşmelerinde kabul etti mi? Edecek mi? Etmeyecek mi?
PKK hükümeti açıklama yapmaya zorluyor.
Çözüm sürecinin koşullarını bugüne dek halktan saklayan iktidar da artık netleşmek zorunda... Ayrıca “Kürtlerin anayasal statüye kavuşturulması” ve “demokratik özerklik” gibi kavramların ne içerdiği hangi alt başlıkları taşıdığı da açıklanmalı. Çözüm süreci neden gizleniyor?
Umut ticareti...
Biliyorsunuz, memuriyete giriş bazı istisnalar dışında uzunca bir süredir KPSS adı verilen sınavla oluyor. Belirli puanın üzerinde puan alırsanız devlet kadrolarından birine yerleştirilmeyi beklemeye başlıyorsunuz.
Sınavı kazananlar atamalarının yapılmasını umutla bekleyedursunlar, bu işten asıl ekmeği yiyen devlet oluyor. Nasıl mı? Bilindiği üzere sınava girenlerden, girdiği sınav türüne göre belirli bir para alınıyor. Bugün itibarıyla bu para 140 lira civarında.
2012 yılında KPSS’ye 2 milyon 798 bin 532 kişi girmiş. Devlet bu kişilerden toplam 390 milyon lira sınav parası almış. Son 12 yılda 20 milyon kişi KPSS’ye girmiş, aynı dönemde memuriyete alınan kişi sayısı 370 bini öğretmen olmak üzere toplam 610 bin olmuş. Yani sınava giren her 100 kişiden sadece 3’ü işe alınmış.
Sınava giren her bir öğrenci için 140 lira masraf yapıldığına kimseyi inandıramazsınız.
Belli ki devlet sınav bahanesiyle umut sömürüsü yapıyor, para kazanıyor.
Sınavlar dürüst yapılsa.. Sınava girenler dürüst yapıldığına inansa... CHP’li Haluk Koç’un açıkladığı gibi, torpilli gençlerin sınava girmeden yüksek mevkilere tırmandıkları görülmese... Yine bir derece teselli bulabilir adaylar... Ama sınavlara bir yığın virüs ve kuşku karıştırılıyor... Burukluk eksik olmuyor.
EYLEM
Malum gazete birkaç gün önce “Ak Saray’ı bırak, Atatürk O. Ç.’ye bak” diye iğrenç imalı ancak kendi ahlak seviyesine uygun bir başlık attı. İşçi Partisi’nin Öncü Gençlik örgütü üyeleri önceki gün bu gazetenin binası önünde protesto eylemi yaptılar. İğrenç imaya Ankara Barosu da sessiz kalmadı. O da mahkemeye suç duyurusunda bulundu.
Peki, asıl tepki göstermesi gereken Atatürk’ün partisi CHP’nin, Genel Başkanı... Genel Merkez yöneticileri... Gençlik Kolları, Kadın Kolları. İl ve İlçe örgütleri mi ne yaptı? Gazetelere baktık, herhangi bir eylemlerini göremedik, okumadık. Aynen Atatürk heykellerine yapılan saldırılarda olduğu gibi...Üç maymunu oynadılar...
Bana basınsız bir hükümetle, hükümetsiz basın arasında bir seçim yap deseniz,
ben hiç duraksamadan ikincisini seçerim.
Thomas Jefferson
ABD 3. Başkanı
TLB
Türkiye Liseliler Birliği (TLB) günlerdir tartışılan 19. Milli Eğitim Şûrası’nda alınan kararlara karşı harekete geçeceğini açıklıyor:
“7 Aralık’ta Ankara’da bir basın açıklaması yaparak Şûra kararlarının laik eğitime saldırı niteliğinde olduğunu bu kararları lise öğrencilerinin kabul edemeyeceğini duyurduk. Öğrencilerin fikirlerinin alınmadığı, Cumhuriyet’in köklerine karşı çıkan bu kararları doğru bulmuyoruz. Bu sebeple ‘Laik, Bilimsel ve Milli Eğitim için Gençlik Kurultayı’ düzenlemeye karar verdik.
13 Aralık’ta Ankara’da kurultayımızı toplayacağız. Yeni bir yaşam tarzı önerenlerin karşısına Cumhuriyet’in eğitim sistemi, Cumhuriyet’in yaşam tarzı ve kültürüyle çıkacağız.”
Melih Aşık - Milliyet
ÜYE YORUMLARI
Yorum YapFacebook Yorumları