Taktik bizi vuruyor!

Tarih: 20.10.2012

Melih Aşık yazdı, ''PKK 'demokratik özerklik' yani 'devlet içinde devlet' istiyor. Bunu kabul edecek misiniz?''

Okurumuz Mustafa Büyüksün, “Başbakan ne zaman BDP, PKK ve Kandil’i ağır şekilde eleştirse... PKK kanlı terör örgütüdür, BDP de onun Meclis’teki temsilcisidir, falan dese fena halde tedirgin oluyorum” dedi dün telefonda. Nedenini de şöyle anlattı:

“Çünkü her böyle yaptığında daha sonra ortaya çıkıyor ki, meğerse o sırada ya PKK ya Kandil ile el altından görüşüyor, pazarlıklar yapıyormuş.”

* * *

Biz de bir tedirginliğimizi ekleyelim... Şu sırada İmralı ve PKK ile çeşitli kademelerde görüşmeler yapıldığı haberleri geliyor. Barış yoluyla çözüm elbet en iyisidir. Ama mümkün mü? PKK “demokratik özerklik” yani “devlet içinde devlet” istiyor. Bunu kabul edecek misiniz? Edecekseniz halka anlatın bakalım ne diyecek? Etmeyecekseniz, terörü azdıracaksınız demektir. Çünkü umut verip beklenti yarattıktan sonra sözünüzü tutmayınca her defasında terör azgınlaşıyor. Bedelini şehitler ödüyor. Kısa süreli bir rahatlığın faturası acı oluyor... Yine aynı oyun mu?

Milletvekili seçilebilme yaşının 18’e indirilmesini savunanlar “Bu uygulama Avrupa’da da var” diyorlar ama aynı kişiler mesela içkili mekânların şehir dışına çıkarılması söz konusu olduğunda “Avrupa’da böyle bir uygulama yok” demiyorlar...
Haldun Ertem

18 yaş için seçilme hakkı verilene kadar önce ifade özgürlüğü hakkı verilsin. Slogan attı diye gençler hapse doldurulmasın...
Ayrıca 18 yaş çok geç! Madem 66 aylık okuma öğreniyorlar ara vermeden hemen meclise göndermeliyiz. Parmak indir - parmak kaldır oyununu çok sevecek onlar da...

Demet Özel

Ne ahlaksızlarmış!

Arızalı beyinlerin ürünü olduğu anlaşılan kitapları Maltepe Kaymakamlığı Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı hazırlatmış. İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü onayıyla 5,6,7, ve 8. sınıfa giden 1000 öğrenciye dağıtılmış...

‘Büyük Adım Biyografi Dizisi’nde yer alan 15 kitabın yazarı yok.

Radikal’de Umay Aktaş kitaplardaki incilerden örnekler veriliyor:

Charles Robert Darwin: Küçük Charles’in iki derdi vardır. Birincisi Yahudi’dir ve kendini gizlemek zorundadır. İkincisi çıkık alnından, iri burnundan ve şekilsiz dişlerinden nefret eder. Okuldan ziyade hayvanat bahçesine takılır, maymunlara fıstık atar. Pasifik’te üç beş tane renkli kertenkele görünce nesli kesilmiş canlılarla yaşayanlar arasında münasebet kurmaya çalışır. Tam 20 yıl boyunca tezine uyacak malzemeler araştırır. Evet, şüphe içindedir ve kendini kandırdığının farkındadır...

Albert Einstein: Albert evde muhatap bulamadığından olacak ancak dört yaşında konuşmaya başlar. Okulu tırnağı kadar sevmez. Çekilir köşesine, bol bol hayal kurar. Tabiri caizse fazla uçar, ışık demetlerine filan binmeye kalkar. Albert iletişim özürlüdür. Çorapsız dolanır, ayda bir yıkanır ve sabun yemekten çok hoşlanır. (İşin acı yanı o yıllarda Gestapolar Yahudileri fırınlayıp sabun yapmaktadırlar)...

Thomas Edison: “Yapacak çok iş var ve hayat öyle kısa ki” sözüyle tanınan Edison, akarken küpünü doldurmaya bakar.

Charlie Chaplin: Londra’da doğar. Babası sirklerden sebeplenmeye çalışan çulsuzun tekidir.

Maltepe İlçe Milli Eğitim Müdürü Faik Kaptan kitapların içeriğini bilmeden izin verdiğini söylemiş. Eğitim ne halde görünüz...

Mimar

Televizyondaki reklamı herhalde görmeyen kalmamıştır...

Ünlü müteahhit Ali Ağaoğlu’nun önüne projeler geliyor... O:

“Bu değil, bu değil, ben farklı bir şey istiyorum. Bu hiç değil, bunları herkes yapıyor, sıradan bu” diyerek projeleri bir yana itiyor... Dağ gibi proje birikiyor masada. O hâlâ memnun değil... Çünkü o insanları mutlu edecek bir mekân tasarımı istiyor. Sonunda masaya dağ gibi yığılan projeleri süpürüp atıyor yere...

Mimarlar beceremiyor halkı mutlu edecek projeyi...

Ali Ağaoğlu mimar olmadığı halde o projeyi yaratıyor...

Maslak 1453 projesi doğuyor...

Kimde para varsa o her şeyi daha iyi bilir. Mimarlar hava civadır. Halkın mutluluğunu müteahhitler mimarlardan daha çok düşünür, daha mükemmel sonuçlar yaratırlar.

Bendeniz bu reklamdan bu mesajı da aldım...

Kanserli kalbini aldırıp yerine pompa taktıran Çek yurttaşı ölmüş.
Kalbini aldırıp yerine “hortum” taktıran bizimkiler mi? Onlar bizi öldürecek!
Fahrettin Fidan

Anayasa

AKP seçilme yaşını 18’e indiren tasarıyı Meclis’e sundu...

CHP Milletvekili ve Anayasa Komisyonu Üyesi Süheyl Batum diyor ki:

- Tam bir ay önce komisyonda seçme ve seçilme hakkını konuştuk... BDP seçilme yaşını 18’e indirmekten söz etti. AKP ve biz reddettik. Derken bir hafta sonra Başbakan 18 yaş konusunu ortaya attı. Komisyonda AKP’nin ikinci, üçüncü adamları var. Onların da böyle bir şeyden haberi yoktu...

Yani... AKP siyaseti günübirlik siyaset...

Bugün söylenen yarın 180 derece değiştirebilir.

Süheyl Batum’la Anayasa çalışmalarının geleceğini, Başbakan’ın “Yılbaşına kadar bitirin” talimatını konuşuyoruz.

- Başbakan bir noktada “durun” diyecektir. O zamana kadar kaç maddeyi görüşüp karara bağladık? Diyelim 30 madde, 40 madde.. Başbakan “ben de üç madde ekliyorum” diyerek çalışmalara noktayı koyacaktır. O üç madde de başkanlık sistemiyle ilgili olacaktır.

4+4+4’te son durum.

Erdoğan’ın “Seçmeli” demesine karşın “din” haricindeki derslerin çoğu öğretmeni olmadığı gerekçesiyle seçilemezken “öğretmeni yok” diye din dersini seçemeyen tek bir öğrenci yok...
Akif Kökçe