Tarih:
02.03.2017
Tarihe tokat!
Melih Aşık: İktidar sözcüleri bin dereden su getirip Meclis’in hükümeti (Cumhurbaşkanı ve bakanları) denetleyebileceğini iddia ediyor.
TRT’nin büyük kampanyalarla ekrana getirdiği Payitaht Abdülhamid dizisinin ilk bölümünün en çarpıcı bölümü malum. Abdülhamid İngiliz elçisinin kendisini aldattığını fark edip bizim paşaların ortasında suratının orta yerine bir tokat aşk ediyor. Elçi iki seksen yerde. Adamı huzurdan sürükleyerek çıkarıyorlar. Biz tarih kitaplarında böyle bir olayı hiç okumadık. Yoksa bizden gizlendi mi? Böyle bir olay yaşanmış mıdır yoksa senaristlerin tarihi yeniden yazma gayreti midir? 2. Abdülhamit üzerine çalışma ve kitapları olan Prof. Vahdettin Ergin’i dinliyoruz:- Böyle bir olay yaşanmamıştır. Abdülhamit devlet işlerinde protokol kurallarını çok önemser, karşısındakini ikaz etmesi gerekiyorsa tokat atmaz ama bir o kadar etkili sözler söylerdi. Bu senaristin reyting endişesiyle uydurduğu bir sahnedir.
- Dizinin yayınlanan ilk bölümünde tarihsel gerçekliğe uymayan başka sahneler de var mı?
- Mesela Abdülhamid’in zikir törenlerine katılması... Ben Abdülhamid’in zikir törenlerine katıldığı yönünde bilgiye hiç rastlamadım.
Tarihçi yazar Murat Bardakçı bir başka tarihi yanlışa değiniyor:
- Dizi, Sultan Abdülhamid’in cuma selâmlığına gidişini gösteren bir sahne ile başlıyor, fonda mehter çalıyor... O devirde mehter ne arar? Mehter 1826’da Yeniçeri Ocağı’nı kaldırması ile tarihe karışmış, 1911’de Abdülhamid’den sonra ihya edilmiştir”
Son not: Abdülhamid’in İngiliz elçisine tokat attığı varit değildir ama Kıbrıs’ı İngilizlere hediye ettiği tarihi gerçektir. Bakalım dizide bunu da izleyecek miyiz!
TRT görür mü?
Payitaht Abdülhamid dizisinde adı anılmayacak toprak kayıplarından söz edelim mi? Tarihçi- gazeteci Murat Bardakçı’ya göre Abdülhamid döneminin toprak kayıpları:
- Mısır; 1 milyon 81 bin 992. Romanya; 238 bin 291. Sırbistan; 77 bin 414. Karadağ; 13 bin 812. Kıbrıs; 9 bin 251... Toplamı... 1 milyon 600 bin kilometrekare, bugünkü Türkiye’nin neredeyse bir katı.
Tarihçi Sinan Meydan’ın ekledikleri:
“1878 Berlin Anlaşması’yla Batum, Kars, Ardahan, Oltu Ruslara, Kotur kazası İran’a bırakıldı. 1881’de Tunus Fransızlara terk edildi, 1887’de Girit’in özerkliği kabul edilerek Osmanlı’dan ayrılmasının yolu açıldı.”
Barzani bayrağı...
Irak Kürt Bölgesel Yönetimi Başkanı Mesud Barzani’nin ülkemizi ziyaretinde Kürdistan bayrağının göndere çekilmesi tepki yarattı. En büyük tepki de
iktidarın “Referandum ortağı”
Devlet Bahçeli’den geldi:
“Skandaldır, aymazlıktır, rezalettir. Sayın Cumhurbaşkanı bundan haberdar mıdır? Bizim Barzani’nin bayrağını vatan semalarında Başbakanlık odalarında görmeye tahammülümüz yoktur.”
Bu tepkiye Başbakan Binali Yıldırım’ın yanıtı gecikmedi.
“Irak anayasasına göre Kuzey Kürdistan Bölgesel Yönetimi özerk bir yapıdır. Parlamentosu, başbakanı, bakanları, ayrı bayrağı vardır. Dünyada bu şekilde tanınır.”
Başbakanın bu açıklamasına Devlet Bahçeli’den sert tepki gelirken, Vatan Partisi Lideri Doğu Perinçek aynı konuda itirazlarını daha kısa ve teknik olarak ortaya koydu:
“Bir; Türkiye Cumhuriyeti’nin hukukuna aykırıdır. Çünkü bizim tanıdığımız 174 devlet arasında Kürdistan adını taşıyan bir devlet yoktur. Nitekim bizim resmi tanımlamamıza göre Barzani’nin başında bulunduğu yönetimin adı ‘Irak Kürt Bölgesel Yönetimi’dir.”
İki; uluslararası hukuka aykırıdır. Çünkü uluslararası hukukta kimlerin devlet olduğu Birleşmiş Milletler’e üyelikle belirlenir. BM’ye üye 193 devlet arasında Kürdistan diye bir devlet bulunmamaktadır.
Üç; Irak anayasasına aykırıdır.”
ADAY
Yeni anayasa teklifinin az tartışılan bir maddesine değinelim.
Cumhurbaşkan-
lığına kim aday gösterebilir? Son seçimde oyların en az yüzde 5’ini almış olan siyasi partiler veya en az 100 bin seçmen!
Bu kadar yüksek barajlar Avrupa’da görülmüyor.
Örneğin Portekiz’de bir kişi 7500 imza ile aday gösterilebiliyor.
Fransa’da bağımsız aday olabilmek için milletvekili veya belediye başkanı gibi makamlarda bulunmuş 500 kişinin imzası yeterlidir.
Ayrıca, en az yüzde 5 oy alan partilerin aday gösterebileceği kuralına da başka ülkelerde rastlanmıyor. Son ABD Temsilciler Meclisi seçimlerinde %0.4 oy alan Yeşiller Partisi’nin adayı başkanlık seçimlerine katıldı.
Cumhurbaşkanı adayı sayısının artması neden sakıncalı olsun?
Binali Yıldırım “Kişilere göre sistem olmaz” diyor.
Katılıyoruz ve bu nedenle “Hayır” diyoruz!
Akif Kökçe
DENET
Yeni anayasa teklifine göre Meclis Bakanlar Kurulu’nu denetleyebiliyor mu?
İktidar sözcüleri bin dereden su getirip Meclis’in hükümeti (Cumhurbaşkanı ve bakanları) denetleyebileceğini iddia ediyor.
Oysa... Mevcut Anayasa madde 87 şöyle başlıyor:
“Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin görev ve yetkileri kanun koymak ve değiştirmek ve kaldırmak Bakanlar Kurulunu ve bakanları denetlemek...” derken yeni anayasa teklifinde “Bakanlar Kurulu’nu ve bakanları denetlemek” ibaresi çıkarılmış bulunuyor.
Aynı şekilde 98. maddedeki “Türkiye Büyük Millet Meclisi ...denetleme yetkisini kullanır” ibaresi de yeni teklifteki 98. maddeden çıkarıldı.
Bu yetki TBMM’ye kâğıt üzerinde bile verilmedi...
Melih Aşık-Milliyet
ÜYE YORUMLARI
Yorum YapFacebook Yorumları