loading
close
SON DAKİKALAR

Tarihten yaprak

Melih Aşık
Tarih: 07.02.2016

Melih Aşık; Osmanlı padişahları asalak görünmemek, hem de muhtemelen halktan gelecek 'Sarayda oturuyor paralarımızı har vurup harman savuruyor' gibi eleştirilerden kurtulmak için yollar bulmuşlar.

Osmanlı padişahları asalak görünmemek, hem de muhtemelen halktan gelecek “Sarayda oturuyor paralarımızı har vurup harman savuruyor” gibi eleştirilerden kurtulmak için yollar bulmuşlar. 1662’de Paris’te yayımlanan “Histoire Generale des Turcs” adlı eserin 22 ve 23. sayfalarında şunlar yazılı:
“Kuran’ın muhtelif ahkâmı içinde Müslümanların çalışmaları da emredilmekte ve el emeği vererek çalışmayanın yaşamaya layık olmadığı kati surette emin olunmaktadır. Her esasa yalnız halk riayet etmekle kalmamakta... padişahlar da aynı esasa riayet etmektedir.
Fatih Sultan Mehmet bahçıvanlıkla uğraşır ve sattığı yemişlerin parasıyla kendi nafakasını temin ederdi. Rodos Fatihi Kanuni Sultan Süleyman boş vakitlerini ayakkabı yapmakla geçirir sonra bunları pazara gönderip sattırır ve parasıyla sofrası için levazım aldırırdı. Lepanto harbini kaybetmiş olan İkinci Selim Türk hacılarının hacca gittikleri zaman asalarının üstüne taktıkları küçük hilaller yapardı. Oğlu Üçüncü Murat ok imal ederdi. Bütün bunlar ne kadar kötü yapılmış olursa olsun değerlerinden çok fazlasına satılırdı; çünkü bunları satın alanlar kendilerini bahtiyar addederdi...
Halktan alınan vergiye padişahın el sürmesi hatta halktan alınan vergi ile cami yaptırması bile hoş görülmezmiş.” (İsmail Hami Danişmend- Eski Türk Demokrasisi)

STENT
Çizerimiz Ercan Akyol geçen hafta sonunda küçük bir kalp ameliyatı geçirdi.
Ercan önce kalbinde bir ağrı hissediyor. Acıbadem Hastanesi’nin Levent’teki polikliniğine gidiyor
İlk muayeneyi yapan Gültekin Karakuş’un uyarısıyla alelacele hastaneye yatırılıyor. Maslak Acıbadem’de yapılan anjiyo sırasında bir damar tıkalı görünüyor ve hemen stent takılıyor. Ercan üç gün yatıp çıktı. Oda temizlikçisinden hemşiresine, narkozcudan cerrahına kadar tüm personeli öve öve bitiremiyor. Doktor Alex Değirmencioğlu ameliyat öncesi stent ile ilgili bilgi vermiş. Ercan bilgileri aldıktan sonra:
- Göreyim seni Alex, demiş genç doktora, Alex De Souza gibi doksana tak şu stenti...
Bizim Alex, Brezilyalı futbolcu Alex ustalığıyla taktı stenti yerine... Ercan müteşekkir.

AKP Milletvekili Yunus Kılıç “Köylüye tuvaleti AKP öğretti” diyor.
“Avrupa’ya tuvaleti Osmanlı öğretti” iddiası da böylece çökmüş oluyor!
Akif Kökçe

TAKAS
Dünyada 2010 - 2014 yılları arasında askeri harcamalar başlıklı bir tablo görüyoruz...
Ülkeler şöyle sıralanıyor: Suudi Arabistan: yüzde 68, Çin: yüzde 58, Rusya: yüzde 29, Hindistan: yüzde 28, İngiltere yüzde 4, Fransa yüzde 6, Almanya yüzde 6, ABD yüzde 15, Japonya yüzde 24...
Suudi Arabistan neden bu kadar çok askeri harcama yapıyor?
Para transferi için!
Bu ülkede çok sayıda fakir vardır. Müslüman dünyasında yardıma muhtaç milyonlar bulunmaktadır. Suudilerin petrol ve hac gelirleri o fakirlere gitmez. Nereye mi gider? Çoğu gereksiz silah alımları için ABD’ye akıtılır. Karşılığında da ABD, Suudi kral ailesinin tahtta kalmasını sağlar.
Sorulursa en Müslüman onlardır...

İrfan merkezi
Alevi temsilcileriyle hükümet arasında cemevlerine hukuki statü tanınmasına ilişkin görüşmelerde yeni bir uygulamanın ipuçları ortaya çıktı.
İsmail Saymaz arkadaşımızın Radikal’de verdiği habere göre... İktidar temsilcileri toplantıda “Geleneksel irfan merkezleriyle birlikte cemevlerine de hukuki statü tanımak”tan söz etmişler. Ancak Aleviler bu zokayı yutmamış.
Toplantıya katılan Alevi temsilcilerinden Ercan Geçmez diyor ki:
“İrfan evlerinin de ne olduğunu açmadılar. Diğer tarikatları öne çıkarıyorlar. Bir hukuki statüden bahsediyor, ancak ne olduğunu söylemiyorlar.”
İrfan merkezleri adı altında tarikat ve tekkelere hukuki statü tanıma hazırlığı yapıldığı söyleniyor.

KAŞ
Diyanet’in yeni bir fetvası daha ortaya çıktı... “Kadınların kaşlarını almaları caiz midir?” sorusuna görüş veren Diyanet, “Mecbur değilsen kaşını, bıyığını, tüylerini aldırmak günahtır. Ama psikolojini bozacak kadar kötüyse aldırabilirsin” dedi. Sözcü’de Ali Ekber Ertürk’ün haberi böyle...
***
Eğer laiklik anayasamıza girmemiş olsa (5 Şubat 1937), Türkiye bugün bu tür yüzlerce tartışma içinde yuvarlanıyor olacaktı. Kadınların kaşlarını almaları bile dine karşı gelmek sayılacak, aile içinde ve toplumda bu yüzden tartışmalar çıkacaktı. Acaba kadınlarımız ve toplum laikliğin önemini kavrıyor mu? Bu tür olaylar gözleri açıyor mu? İnşallah diyelim...

Melih Aşık - Milliyet

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları