Tarık Akan
Melih Aşık; Topkapı Sarayı’ndaki paha biçilmez mücevherler her zaman çetelerin hayalini süslemiş, romanlara konu olmuştur. Gece ziyaretleri müze hırsızlığını konu alan romancı ve senaristlere yeni ilhamlar verebilir.
Bir bankadan reklam filmi için seslendirme teklifi alan ünlü sanatçı Nejat İşler, teklifi kabul etmiş ama para istemediğini, bankanın bu parayı öğrencilere burs olarak vermesini istemiş.
Bankanın bin öğrenci bursu önerisine karşılık, Nejat İşler sayının beş bine çıkarılmasını şart koşmuş.
Banka talebi kabul etmiş...
Değerli sanatçı bu tavrıyla alkışı hak ediyor.
Reklam konusunda bir ilkeli sanatçımız da Tarık Akan idi...
Yıl 1976... Tıraş bıçağı firmasının (Gillette) tüm dünyada yayınlanacak reklam teklifini reddeden Tarık Akan’ın kapısı bu kez otomobil reklamında oynaması için çalındı.
Değerli sanatçının yanıtı yine “Hayır” oldu.
Daha sonra şampuan, diş macunu, banka ve birçok önemli firmanın reklam tekliflerine de yanıtı her zamanki gibi olumsuz idi...
Astronomik reklam tekliflerini hiç düşünmeden reddeden Tarık Akan, bunun sebebini o dönem Ses Dergisi’ne şöyle açıklamıştı.
“Bu teklifler Tarık Akan olduğum için yapılıyor. Bu adı ben kimden aldım? Sinema seyircisinden aldım. Onlar beni Tarık Akan yaptılar. Şimdi bu tekliflere “evet” dersem onlardan aldığım bu adı onlara tekrar satmış olurum. Dünyada her şey para değildir.”
Tarık Akan, zirvede olduğu 45 yıl boyunca, kendisine gelen reklam tekliflerini geri çevirdi. Hiçbir reklam filminde oynamadı. Duruşundan ve çizgisinden asla taviz vermedi.
İZMARİT
Yasalarda değişikliğe gidilerek sigara firmalarının izmaritle çevreyi kirletmelerine karşı vergi konulacakmış.
Türkiye Gazetesi’nden Esma Altın’ın haberine göre, İspanya’da uygulanan bu verginin yakında Türkiye’de de uygulanmasına başlanacakmış.
İyi güzel...
Ancak böyle bir vergi sigara tekellerini etkilemez...
Kapalı alanlarda sigara içilmesini yasaklayan yasalar uygulansa hem çevre temiz kalır hem de insanların ciğerleri...
Maalesef kapalı yerde sigara içmenin halen cezası var ama uygulaması yok...
Denetimler bırakıldığı için tekeller bayram yapıyor.
ALKOHOL
Alkol her dem Türkiye’nin gündemindedir... Kâh zam gelir... Kâh ahlaksızlık olarak nitelenir... Kâh yasaklanması istenir. Alkol zararlıdır. Doğru. Ancak tamamen yasaklanmasını isteyenlere rahmetli Ali Sirmen’in bir sorusu vardır ki, üzerinde durmaya değer.
“Alkol bütün kötülüklerin anası olarak yasaklanmalı, diyorsanız, alkolü yasaklamayan toplumların, yasaklayan toplumlara oranla tarım, sanayi üretiminde, eğitimin düzeyinde, sanatta olduğu gibi spor alanlarında da daha ileri olmasını, daha üstün bir yaşam kalitesi yakalamalarını, daha demokratik bir ortamda yaşamalarını nasıl açıklıyorsunuz?”
MEZUNLAR...
Alman Lisesi’nden geçen yıl mezun olan 124 öğrenciden 122’si, İstanbul Erkek Lisesi’ni bitiren 166 gençten 133’ü, Avusturya Lisesi’nin 75 mezunundan 74’ü üniversite tercihini yurtdışından yana kullanmış. Robert Kolej mezunlarının yüzde 62’si, Galatasaray mezunlarının yüzde 35’i yurtdışına gitmiş.
Sosyal medyada dolaşan bu haber gençlerin yurt dışına kaçtığı şekilde yorumlanıyor.
Sadece kaçış mı?
Ayrıca... Yurt dışında okumak yurt içinde okumaktan daha ucuza geldiği için gidiyor olmasın bu gençler... Batı’da hem eğitim parasız ve daha kaliteli hem barınma ve beslenme daha kolay çözümleniyor.
Ülkede bazı özel liselerin yıllık ücreti bile 1 milyon lirayı aştı.
Tabii yurt dışı üniversitelere sınavsız girilmesi bir başka çekicilik oluşturuyor.
O yüzden lise öğrencilerinin gözü ve aklı dışarıda...
TOPKAPI
Efes antik kenti ve Topkapı Sarayı dahil kimi müzeler geceleri ziyarete açıldı. Efes’te güvenliğin zayıf olduğu, gece ziyaretlerinin sakıncalı olabileceğine ilişkin bir turist rehberinin notunu okuduk. Topkapı Sarayı Müzesi de cumartesi günleri gece 21-23 saatleri arasında gezilebilecekmiş. Bilet ücreti 1000 TL olacakmış...
Gece ziyaretlerini okuyunca aklımıza ünlü Topkapi filmi geldi. Başrollerini Melina Mercouri, Maximillian Schell ve Peter Ustinov’un oynadığı filmde Topkapı Sarayı’ndaki elmas kabzalı hançeri çalma serüveni anlatılıyordu. Topkapı Sarayı’ndaki paha biçilmez mücevherler her zaman çetelerin hayalini süslemiş, romanlara konu olmuştur. Gece ziyaretleri müze hırsızlığını konu alan romancı ve senaristlere yeni ilhamlar verebilir.
ÜYE YORUMLARI
Yorum YapFacebook Yorumları