loading
close
SON DAKİKALAR

Tezkere çürük!

Melih Aşık
Tarih: 04.10.2014

Melih Aşık; Meclis’ten geçen tezkere Türkiye’yi hangi badirelerin içine sürükleyecek... Hedef Esad mı, IŞİD mi, PYD mi?

Meclis’ten geçen tezkere Türkiye’yi hangi badirelerin içine sürükleyecek... Hedef Esad mı, IŞİD mi, PYD mi? Kimse bilmiyor. ABD biliyor. Başkan özel temsilcisi E.Org. John Allen Washington’dan yola çıkıyor... Birkaç gün içinde Türkiye’de olacak...
CHP Milletvekili Osman Korutürk Meclis konuşmasında tutarsızlıklara dikkati çekiyor:
- Başbakan ve Cumhurbaşkanı bu tezkereyi “Türkiye’ye yönelik terör tehdidine karşı güvenliğimizin sağlanması” olarak izah ettiler. Terörle mücadele yurtdışına asker göndermekle mi olacak? Terörle mücadeleyi yapmak için önce kendi sınırlarınızı tamamen kapatmanız, geçilmez hale getirmeniz lazım. Sınırlarınızdan yapılan ticareti mutlaka engellemeniz lazım. Memleketin içinde dolaşan IŞİD unsurlarını takip altına almanız lazım. Bunları kovuşturmanız, tevkif etmeniz, mahkemeye sevk etmeniz, yurt dışı edebileceklerinizi etmeniz lazım. Terörle mücadele böyle yapılır, yurtdışına asker göndermekle yapılmaz...
Osman Korutürk şöyle devam ediyor:
- Obama açıklama yaptı, “Kara harekâtı yapmak istemiyorum” diyor. Obama’nın yapmak istemediği harekâtı Türk askerine siz mi yaptıracaksınız? Gepegenç çocukları oraya götürüp siz mi kırdıracaksınız?
Korutürk devamla:
- Tezkereye göre “Yabancı askerler” de gelecek... Niye gelecek? Hangi yabancı askerler gelecek? Hangi hukuka tabi olacak? Ne zaman gidecek? Hiçbir şey belli değil...
***
Özetle; ABD tarafından bindirildik bir alamete, gideriz kıyamete...

Kobani süreci!

PKK yanlısı Özgür Gündem gazetesinin dünkü manşetinde Abdullah Öcalan’ın büyük bir fotoğrafı. Altında şu tehdidi;
“Kobani düşerse süreç biter”
Manşetin yanında bir başka demeç. KCK Yürütme Konsey Üyesi Sabri Ok’un tehdidi;
“Sürecin devamı Rojava’ya bağlı”.
Her iki muhteremin istediği belli; Türk ordusu, PKK ve PYD’nin yanında IŞİD’e karşı savaşa girsin. Peki sonra? IŞİD’in işini bitirdikten sonra geri çekilsin, Kobani dahil bölgenin tamamına biz yerleşelim. Ardından büyük Kürdistan’ı kurma işimizi südürelim.
Bir yandan Türkiye’yle savaşacaksınız... Hemen her gün bir yerlerde ortalığı yakıp yıkacaksınız. Ama aynı anda bir başka cephede “Gelin, bana yardım edin” diyeceksiniz! Yapılan insani yardımları yeterli bulmayacak, Kobani’ye destek olmazsan süreç biter, darbe olur vs. diye tehdit edeceksiniz!
Bir pişkinlik ki, pes kelimesi az kalır.
İyi de... Kandil denen bölgede binlerce silahlı militanın var. Onlar daha düne kadar sınırımızdan gece baskınları yaparak yüzlerce binlerce gencimizi öldürüyordu. Şimdi Kobani’ye neden gidemiyorlar? Hemen onun dibinde kardeşin Barzani resmen devlet kurmuş durumda. Askeri var, polisi var, silahı var. Daha önemlisi istediği kadar asker toplayıp silah satın alacak parası var. Neden gidip ondan yardım istemiyorsun? Yoksa, istedin de vermedi mi? O zaman, sıkıyorsa git, Türkiye’den önce onu tehdit et. Ama edemezsin, arkasında Amerika var! Türkiye’de ortalığı karıştırmak daha kolay...

İZİN

Sevgili okurlar,
Önümüzdeki hafta sonuna kadar izin talebimizin kabulünü mahcubiyetle rica eder
Mutlu bayramlar
Güzel günler
Dileriz...

MURAT

Murat Demiray Mülkiye’de sınıf arkadaşımızdı. Bir süre Amerika’da kaldı. Önce nüfus uzmanı, sonra gazeteci oldu. Gazetelerin Ankara bürolarında dış politika muhabiri olarak çalıştı. Mizahçı yanı da güçlüydü. Murat’ı geçen temmuz ayında, izinli olduğumuz dönemde kaybettik. Hatırımızda öyküleri kaldı. Bir gün Ankara Palas’ta Amerikalı bir kadın gazeteciyle sohbet ediyor. Gazeteci soruyor:
- Ülkenizde sansür var diyorlar, siz istediğinizi yazabiliyor musunuz?
- Ben istediğimi yazabiliyorum...
- Her istediğinizi mi?
- Her istediğimi yazabilirim...
Amerikalı şaşkın:
- Ama nasıl olur?
- Bayağı olur... Her istediğimi yazarım ama yayımlamazlar. Mesele de burada.. Yazmak serbest yayımlamak yasak!

“Analar ağlamasın” diye PKK ile savaşmayan AKP
“Analar ağlasa da olur yeter ki Obama gücenmesin” diye savaş tezkeresi çıkarıyor...
Akif Kökçe

BJK

Beşiktaş İngiltere’de Tottenham’la oynadığı maçta yüzümüzü ağarttı. İngilizlere adeta futbol dersi verdi. Kutlarız...
Galatasaray’a gelince.. Bu takım kendi liginde ne kadar kötü olursa olsun Avrupa’ya çıkınca Avrupa takımı gibi oynar, dünya devlerine kafa tutar, gibi bir efsane vardı. O efsanenin de sonuna gelindi. “Avrupalı Galatasaray” lafta bile kalmadı. Bu arada GS maçlarında sahaya madde atmayı, dış sahalarda meşale yakmayı, maçın içine etmeyi alışkanlık haline getiren bir seyirci tipi türedi ki... Bu yaratıklar da futboldaki sefaletin üzerine tüy dikiyor. Yazık günah..

Melih Aşık - Milliyet

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları