Torbadan çıkan!

Tarih: 19.07.2013

Melih Aşık, 'Son başarı, Suriye Devlet Başkanı Esat’ı devirmeye niyetlenirken sınırımızın ötesinde bir PKK devletinin kuruluşunu sağlamak oldu!'

AKP’nin Meclis kapanmadan önce yangından mal kaçırırcasına çıkardığı Torba Yasa’da Bilgi Edinme Hakkı Yasası’nın ikinci maddesine kaşla göz arasında şu fıkra eklenmiş:

“Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi Başkanlığı tarafından uygulanan sınavlara ait soru ve cevaplar bu Kanun kapsamı dışındadır.”

Yani... Bundan böyle artık hiç kimse ÖSYM’nin yaptığı sınavlarda.. YDS, LYS, KPSS, ALES, TUS ve diğerlerinde sorulan sorular ile bu soruların yanıtlarının açıklanmasını Bilgi Edinme Yasası’na dayanarak isteyemeyecek. İsteyemeyince ne mi olacak? Yanlış ve hatalı sorular, sınava girenler tarafından tespit edilemeyeceği için itiraz da edilemeyecek. (Hemen hatırlatalım; son TUS sınavında adayların itirazı sonucu 6 soru iptal edilmiş, 2 sorunun yanıtı değişmiş... 2013 LYS’de 2, YGS’de bir soru iptal edilmişti.) Yanlış ve hatalı sorular zaten bilinmediği için yargı yolunu kullanmak imkânsız hale gelecek...

Başka ne olacak? Yaptığı hemen her sınavda bir skandala imza atan ÖSYM ve onun Başkanı Ali Demir’nin artık başı ağrımayacak... Yaptığı her sınav temiz, açıkladığı her sonuç doğru kabul edilecek.

Sınavlarda kimin hakkı yendi, kime torpil yapıldı hiç belli olmayacak...

Her türlü hile-hurda, kayırmacılık rahatça yapılabilecek.

Çalışan, zeki, başarıyı hak eden öğrenci için yoğun bir güvensizlik ortamı oluşacak...

Dış kapının mandalı

Dış politikamız birbiri peşinden fiyaskolarla dibe oturmuş durumda. Son başarı, Suriye Devlet Başkanı Esat’ı devirmeye niyetlenirken sınırımızın ötesinde bir PKK devletinin kuruluşunu sağlamak oldu!

Tek bir komşumuzla aramız yok. Akdeniz’i İsrail ve Kıbrıs Rumları’na... Ege’yi Yunanistan’a bıraktık... AB üyeliği çoktan suya düştü.
Bu başarısızlıkların temelinde büyük ölçüde Dışişleri Bakanlığı’nın devre dışı bırakılması yatıyor. Şimdi, Kuruluş Kanunu’nda yapılan değişiklikle “Bakanlık” daha da etkisizleştiriliyor.
Yapılan değişikliğe göre, Bakanlık dışından istisnai olarak atanan Büyükelçi ve Daimi Temsilciler, yurtdışındaki görevlerini tamamladıktan sonra Dışişleri Bakanlığı merkez teşkilatında Müsteşar ve Genel Müdürlük düzeyinde görevlendirilebilecek.
Bu şahıslarda daha önce bir devlet kurumunda çalışmış olma şartı da aranmayacak.
Böylece niteliksiz, sıradan adamlar bir anda kendini büyükelçi koltuğunda bulabildiği gibi, dönüşte bakanlık yöneticisi de olabilecek. Bakanlıkta yıllarca dirsek çürüterek, meslek sınavlarından geçerek yükselen diplomatlar bir anda ofsaytta kalacak...
Dışişleri teşkilatını yozlaştırmak için bundan daha iyi bir düzenleme düşünülemezdi...

ÖDÜL

SOL gazetesinde birkaç gün önce şu haber:

“3. Havalimanı ihalesini alan firmalardan Mapa İnşaat, Ataşehir’de yeşil alan ve su havzası olarak tescil edilmiş araziye yasadışı inşaat yaptı. İmar planı değişiklik teklifi daha önce İBB tarafından reddedilen firma, önceki gün başarıya ulaştı. İBB, ruhsatsız yapıya onay verdi...”

Gazete ekliyor:

“MAPA İnşaat’ın patronu Mehmet Nazif Günal, Başbakan Tayyip Erdoğan’a

- Başbakan’ım, siz ikinci Atatürk’sünüz, hatta ondan daha büyüksünüz, diyerek sevgisini ifade etmesiyle de tanınıyor.”

Görüyorsunuz Başbakan’a yönelik hiçbir iltifat karşılıksız kalmıyor... İltifat büyüdükçe ikram da büyüyor.

Yıllardır

“Turgut Özal zehirlendi mi?”

diye meraklar içinde soran yandaş medya nedense meydanlarda katledilen gençlerin nasıl öldüğünü hiç sorgulamıyor...

***

Suriye’nin sınır kesimi PKK’nin denetimine geçmiş.
AKP yalnızca Türkiye’de değil,
Suriye’de de PKK’yi ihya ediyor.
Akif Kökçe

Tuzak

Güneydoğu’da yer yer ve zaman zaman silahlı PKK’liler ortaya çıktığında, bunların barış sürecine karşı marjinal gruplar olduğu söyleniyordu. PKK’nin elebaşılarından Duran Kalkan dedi ki önceki gün:
- Süreç ilerlerse Kürtlerin asayişleri de, polisleri de, savunma kuvvetleri de olacak...
İki grup vardı... Barış süreci iyi gidiyor... Bakın artık şehit cenazeleri gelmiyor... Ufak tefek sıkıntılar var ama bunlar atlatılır... Diyenlere karşı... Yahu PKK sizi uyutuyor... Çatışmasızlık ortamını kendi lehine kullanıyor... Çekiliyorum derken daha sıkı yerleşiyor... Diyenler vardı. Kimin haklı olduğu anlaşılıyor mu? Yoksa hâlâ mı anlaşılamadı..

Melih Aşık - Milliyet