loading
close
SON DAKİKALAR

Uzlaşma zamanı!

Melih Aşık
Tarih: 25.06.2015

Melih Aşık; Millet nasıl bir uzlaşma önerdi? Gayet açık; Yüzde 60 oranında AKP’nin olmadığı bir hükümet yönünde uzlaşma...

Büyük gazete manşet atmış:
“Şimdi uzlaşma zamanı”
Alt başlıkta da Deniz Baykal’ın sözleri okunuyor:
“Milletin takdir ettiği uzlaşmayı partilerimizin işletmesi gerekiyor. Uzlaşma elbette hukuk, ahlak ve yurtseverlik temelinde olacaktır”
Millet nasıl bir uzlaşma önerdi? Gayet açık; Yüzde 60 oranında AKP’nin olmadığı bir hükümet yönünde uzlaşma... Ne var ki ne MHP, ne CHP böyle bir ortaklığa niyetliydiler.
İki lider daha milletvekilleri yemin bile etmeden kamuoyu önünde yaptıkları yapay tartışmalarla AKP’siz koalisyon alternatiflerini tükettiler.
Kendilerini AKP’den gelecek koalisyon teklifine hazırladılar. Deniz Baykal’ın sözünü ettiği uzlaşma da muhtemelen bir AKP - CHP ortaklığıdır. Böyle bir ortaklık Kemal Kılıçdaroğlu’nun seçim yenilgisini arka plana atacağı gibi Baykal’ı da Meclis başkanlığına getirerek mutlu eder.
Uzlaşma görüldüğü gibi üst kattakiler için faydalıdır. Alt kattakiler mi? Uzlaşma onların ödeyeceği bedelle sağlanır.
Partilerin halka verdiği vaatler rafa kaldırılır, sözler unutulur, sermayenin esenliği temelinde bir ortaklık kurulur... Kurulu düzen yine emekçilerin özverisiyle işler.
Parola: Eski hamam eski tas...
Şifre: Ben kendimi kurtardım, sen tut yas...

Olmaz
Almanya’da büyük partiler koalisyon kuruyor, Türkiye’de neden olmasın?
Bu konuda Onur Öymen’in yorumu:
- Almanya’da Hıristiyan Demokrat ve Sosyal Demokrat partiler koalisyon kurmuşlardır. Ancak unutulmaması gereken husus Atatürk’ün öncülüğünde CHP’nin büyük devrimler yaparak çağdaş, laik ve demokratik Cumhuriyetimizin kurucusu olma özelliği taşıdığı, AKP’nin ise bu devrimlerin birçoğunu benimsemeyen ve Osmanlı döneminin özlemini çektiğini dile getiren bir parti olduğudur.
Demokratik ülkelerde, rejime ilişkin köklü görüş ayrılıkları olan partilerin koalisyon örneği pek yoktur. Türkiye’de bu konuda yaşanan bazı denemeler (CHP - MSP koalisyonu) laik Cumhuriyet’i güçlendirecek sonuçlar vermemiştir.


Erdoğan hükümetin kurulması için görev vermiyormuş!
Olsun!
Hiç değilse bu aralar zam yapılmıyor, borç alınmıyor…
Akif Kökçe

OSMAN
İktidarın Osmanlı ve Osmanlıca merakı biliniyor. Hatta bir dönem sert rüzgârlar estirildi, okullara Osmanlıca dersleri konuldu, karşı çıkanlar hain ilan edildi. Birkaç gün önce Mimarlar Odası Ankara Şubesi Saray’ı kızdıran bir açıklama yaptı. Saray bunun üzerine bir karşı açıklama yaptı. Metinde Mimarlar Odası için şöyle deniyor:
“Cumhurbaş-kanlığı Sarayı’na yönelik tezviratlarıyla dikkati çekme uğraşındaki bir meslek kuruluşu”
Tezvirat zaten çoğul olan Osmanlıca bir sözcük. “Yalan sözler, dedikodular” anlamına geliyor. “Tezviratlar” sözü ancak Osmanlıca ile en küçük ilgisi ve bilgisi olmayanların kaleminden çıkar.
Muhteremler Osmanlıca derslerine kendilerinden başlasalar ya...

Dani ve Pınar...
Balyoz davası mağdurları geçenlerde bir açıklama yaparak (7 kişi hariç) beraatlerine varan dava sürecine katkıda bulunan kişi ve kuruluşlara teşekkür ettiler. Haksızlığı protesto için görevlerinden istifa eden komutanlar, Işık Koşaner, Nusret Güner, Atilla Kezek ve Gündüz Alp Demirus’a özellikle teşekkür edildi. Bize göre en önemli iki kişinin adı o listede unutuldu; Dani Rodrik ve Pınar Doğan... Bu dava Cemaat - AKP kavgasından ve kumpas açıklamalarından daha önce çöktü. Çökerten Dani ve Pınar’ın aylarca çalışarak, kitaplar yazarak iddiaları teker teker çürütmesi oldu. Pınar ve Dani bu uğraşta gazeteci ve hukukçuları bile geride bıraktılar.
Her şey ne çabuk unutuluyor.

Bavulsu hukuku!
Bavulcu gazeteci Mehmet Baransu’ya hapiste eziyet edildiği, görüşmeye çıkarılmadığı vs. haberleri geliyor. Bazı aydınlar Baransu için imza topluyor. Baransu yalnızca Balyoz davasını başlatan bavulun taşıyıcısı değildi. Tweet ve yazılarıyla iktidarı da rahatsız ediyordu. Sanılır ki hapishanede ek ceza verilmesinin sebebi iktidara verdiği rahatsızlıktır. Oysa devletin insanlara keyfi cezalar vermesi Anayasa’ya ve hukuka aykırıdır. Baransu’ya farklı muamele edilmemeli. Ve bir an önce o bavulu kimden aldığı, kimlerin emriyle hareket ettiği ortaya çıkarılmalı.

Melih Aşık - Milliyet

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları