Tarih:
14.03.2014
Vahşet siyaseti
Melih Aşık; Sağduyuyu, sevgiyi, kardeşliği elden bırakmamalı. Sabretmeli. Böyle pehlivanlar sonunda kendi oyununa gelir. Beklemeli...
Kanal 24’te önceki akşam Berkin Elvan’ın ölümünün döviz kurunu etkileyip etkilemediği yolundaki (duygu yüklü) soruya Başbakan:- Sabah bir etkilenme oldu ama Türkiye bunları aştı, cevabını veriyor...
Şöyle yalandan da olsa araya “Böyle ölümler bizi üzüyor” gibi bir cümlecik sıkıştırsa zihinlerdeki pek çok yargıyı değiştirecek... Ama bu kadarcık insancıllığı kendine çok görüyor. Dün de konuşurken diyor ki:
- Biz çocuklarımızın eline sapan, bilye vermiyoruz. Biz çocuklarımızın eline tablet bilgisayar veriyoruz, kalem veriyoruz, kitap veriyoruz, bizim farkımız bu...
Berkin’in elinde sapanla bir resmini yayınlamıştı yandaş medya.
Başbakan kendince o fotoğrafı yorumluyor...
Berkin’in eline sapan aldığı için öldürüldüğünü söylemek istiyor...
İzan, insaf, merhamet duyguları bir yerlerde vahşete dönüşmüş...
Önceki akşam bir başka gencimiz daha öldürüldü.
Burakcan Karamanoğlu, gece karanlığında vuruldu. Karanlık bir cinayet daha işlendi. O da bizim çocuğumuz... Berkin de... Ama AKP’liler Berkin’den esirgedikleri duygulu sözleri Burakcan’dan esirgemediler. Tabii bu cinayeti CHP’ye bağlamayı da ihmal etmediler...
Başbakan ve adamları Türkiye’de kutuplaşma ve çatışma istiyor. Geçmişte böyle heveslerin iç savaşa dönüştüğünü, hükümetleri yuttuğunu unutmuş görünüyorlar. Halk oyuna gelmemeli... Sağduyuyu, sevgiyi, kardeşliği elden bırakmamalı... Sabretmeli.. Böyle pehlivanlar sonunda kendi oyununa gelir... Beklemeli...
Bizim Köy’den
Bizim köyün yani Kadıköy’ün CHP belediye başkan adayı Aykurt Nuhoğlu dün sabah gazetecilerle buluştu. Programını, projelerini, vaatlerini anlattı. Aykurt Bey İTÜ mezunu bir mühendis ve müteahhit. Ancak pek o havuzcu müeteahhitlere benzemiyor. Kibar, uygar bir zat. Başkan seçilince şirketiyle ilişkisini keseceğini taahhüt ediyor.
Kadınların kent yaşamına daha çok katılması, özürlülerin daha çok sokağa çıkması, sanat ve kültür adamlarının yönetime daha çok katkı yapması üzerinde duruyor. Haydarpaşa bizimdir, diyor. Sokak hayvanlarının sokakta yaşama koşullarının düzeltilmesini savunuyor.
Her mahalleye bir mahalle evi... Ve Kent Parlamentosu ile halkın yönetime katkısının artırılmasını samimi olarak düşünüyor.
Otopark ve yüzme havuzu ile bisiklet ve yürüyüş yollarını artırmaya söz veriyor... Büyükşehir’in engellemelerini halkı örgütleyerek aşmayı planlıyor. Biz de düşüncelerimizi kendisine iletiyoruz...
Yeldeğirmeni, Moda gibi alanlarda yayaları rahatlatan yapılanmayı bozmamasını istiyoruz. Kurbağalıdere’yi temizlemesini... İskele meydanını düzenlemesini talep ediyoruz...
CHP belediye meclis üyelerinin 12’sini kadınlar oluşturuyor,
Listenin başında Hakkı Sağlam ve Hüseyin Sağ gibi iki sağlam ismin bulunması umutlarımızı arttırıyor. Başarılar diliyoruz.
RTÜK
TRT 22 Şubat - 2 Mart tarihleri arasında haber kanallarında... AKP’ye 13 saat 12 dakika... CHP’ye 45 dakika... MHP’ye 48 dakika... BDP’ye 2 dakika ayırmış... CHP’ye ayrılan süre AKP’nin 20’de 1’i kadar... Diğer partilerinki de devede kulak. Peki 9 üyesinden 5’ü iktidarca seçilen RTÜK nasıl olup da TRT’yi şikayet edebilmiş? Neden daha önce etmemiş? CHP’nin temsilcisi Süleyman Demirkan dostumuz cevapladı:
- RTÜK, yasal olarak 1 Ocak’tan itibaren yayınları izleyip sonuçları YSK’ye göndermek zorundaydı. Bunu yapsa TRT’ye uyarı ve yayın durdurma cezaları verilebilirdi. Ancak artık iş işten geçti. Seçime çok az kaldı. En çok uyarı cezası gelir. O yüzden RTÜK rahatça şikâyetini yaptı.
AKP, “Cemaat bizi aldattı” diyor.
“Orduya, medyaya, yargıya” gösterdikleri şüphenin binde birini Cemaat’e gösterseler aldanmayacaklardı.
Akif Kökçe
NTV
Önceki gün öğle saatleri... NTV spikeri Erhan Ertürk, polisin attığı gaz fişeğiyle ölen Berkin Elvan’a ilişkin yabancı basında çıkan haberleri özetleyerek okuyor. Gazetelerden biri Berkin’in annesi Gülsüm Elvan’ın sözlerine yer vermiş. Erhan Ertürk, daha önce okuma fırsatı bulamadığı anlaşılan haberi okumaya başlıyor;
“Berkin Elvan’ın annesi Gülsüm Elvan, benim oğlumu Allah almadı....”
Erhan Ertürk cümlenin burasında aniden duruyor. Bir süre tereddüt ettikten sonra cümlenin devamını getirmeden bir başka gazeteye geçiyor. Erhan Ertürk’ün okuyamadığı cümlenin devamı şöyle;
“...Tayyip Erdoğan aldı.”
Özgür basın, şüphesiz iyi ya da kötü olabilir. Ancak özgürlük olmadan basın kesinlikle kötülükten başka bir şey olmayacaktır.
Albert Camus
Melih Aşık - Milliyet
ÜYE YORUMLARI
Yorum YapFacebook Yorumları