loading
close
SON DAKİKALAR

Velev ki hedef o!

Melih Aşık
Tarih: 21.12.2013

Melih Aşık; Velev ki rüşvet operasyonunun temel amacı Tayyip Erdoğan’ı iktidardan düşürmektir...

Velev ki rüşvet operasyonunun temel amacı Tayyip Erdoğan’ı iktidardan düşürmektir... 

Bunun böyle olması rüşvet ve soygunun varlığını ortadan kaldırmaz ki... 

Halka “Önemli olan götürülen milyon dolarcıklar değil onu kimin ortaya çıkardığı” diyemezsiniz, gülerler. 

Tayyip Erdoğan, Gezi krizi gibi bu krizi de yönetemedi. İçişleri teşkilatını temizlemeye Bakan Güler’den başlamış olsaydı, en azından kendi seçmenine karşı inandırıcı olabilirdi. Ama şimdi kimseyi doğru iş yaptığına ikna edemez. Bakın AKP’li Ertuğrul Günay ne diyor:
“Önce adı iddialara karışanlar soruşturmanın sağlığı için istifa etmeliydi. Bunu yapmadan, yolsuzluğu ortaya çıkaranları suçlamak yanlıştır.
Hakkında takip yapılan kişinin (Bakan Muammer Güler) operasyon sürerken emniyette tayin yapması, soruşturmaya müdahaledir; affedilmez hukuk ihlali ve suçtur.
Adli takibin yürütmeye bilgi vermemesi yasa ve usul gereğidir. Bundan şikayetçi olanlar, hukukçu değil mahalle bekçisi bile olamaz!” (Hedef Başbakan)
Peki bu operasyonun arkasında Tayyip Erdoğan’ı koltuktan düşürmek var mı?
Mümkündür olabilir... Hatta bunun da ötesinde ABD’nin “Ilımlı İslam” sürecine karşı bir darbesi de (Mısır’ın devamı) söz konusu olabilir. Bu işte cemaat kullanılıyor olabilir. Ama bütün bunlar yağmayı ve Başbakan’ın yağma ile ilgilenmemesini tam tersine rüşvetçilere kol kanat germesini mazur göstermiyor...


Avcılar, savcılar

Soruşturmanın asıl yürütücüsü Savcı Celal Kara’ya “yardımcı” olmak üzere 2 savcı daha atanması... Ama bir hukuki ihtilaf söz konusu olduğunda “iki savcının oyu bir savcıyı geçer” kuralının konması. Bu normal mi? Eski savcı CHP milletvekili Süha Aldan sorumuza diyor ki:
“Çok sanıklı soruşturmalarda yardımcı savcılar atanması normaldir. Ama bizim adliye geleneğimizde bu savcılar sadece ifade almada ana savcıya yardımcı olurlar. Siz, üç savcı arasında bir hukuki ihtilaf çıktığında oy çoğunluğuna bakılır derseniz bu resmen ana savcıyı etkisizleştirmektir.”
* * *
Başbakan Erdoğan’a göre bütün olup bitenler bir çetenin eseri... Peki çete kimin eseri? Ömer Süha Aldan anlatıyor:
“Devlete sızmış bir çetenin var olduğunu bu ülkenin en tanınmış istihbaratçılarından Hanefi Avcı yıllar önce belgeleriyle birlikte kitap halinde ortaya koyduğunda Sayın Başbakan’ın tavrı ne olmuştu? Avcı’yı derhal görevinden alıp bugün şikayet ettiği o çetenin devlete sızmış güçlerine teslim edip hapse attırmak olmuştu. Peki, bu çeteye karşı önlem alınmasını isteyen MGK kararının altına imza atıp daha sonra o kararları uygulamayan ve bunu bir marifetmiş gibi söyleyen kimdi? Bugün o çeteden şikayet eden Başbakan. Çeteyi her türlü kirli işte kullan... Ama bir gün gelip çete sana yönelince feryat figan et. İş işten geçti. Geçmiş olsun.”


Birilerinin özel kalem müdürü “Para sayma makinesini polis koydu” demiş.
Camideki bira şişesinin selamı var dostum...
Sibel


SANDIK

Şimdi ağızlarda bu sakız var... En son Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu’nun ağzından duyuldu:
“Ak Parti yanlış yapıyorsa, Ak Parti rüşvet yiyorsa, Ak parti yolsuzluk yapıyorsa, millet sandıkta bunun hesabını sorar. 30 Mart’ı bekleyin...”
Memlekette yargı çalışmaz hale gelmişse o memlekette adil seçim olabilir mi? Hem sandıkta hesap nasıl sorulacak. Yerel seçimde oyumuzu AKP adayına değil CHP adayına verirsek milyonluk hırsızlığın hesabı sorulmuş mu olacak? Ne akıllı şey bunlar...



AKP’ye yönelik
bu yolsuzluk soruşturmasını başkası yapsa çoktan
“din düşmanı”
ilan edilmişti!

* * *

Analar!
Üç, beş önemli değil! Hırsız doğurmayın yeter!

* * *

Tarikatçı partinin yolsuzluğunu Cemaatçi ortağı açıklıyor!
Hani “Allahın sopası” yoktu?
Akif Kökçe


KUTU

İnternet sitesinde Halk Bankası Genel Müdürü’nün evindeki ayakkabı kutularından dolar ve liraların çıkarılışını izliyoruz.
Para birçok kutuya dağıtılmış. Bazı kutu az dolu, bazı kutu yarım dolu, bazısı çok dolu. Paralar belli ki adamın değil. Bir yerlere dağıtılacak. Anlaşılan her kutunun sahibi var. Acaba kutular kimlere gidecekti? Bunları savcılıktaki ifadesinde söylerse şenlik daha da büyüyecektir.


YURT

CHP milletvekili Nur Serter Başbakan’a soruyor:
“Fatih Belediyesi’nin, 8.000 m2 arsa üzerine yaptırdığı Mevlanakapı Kız Öğrenci Yurdu’nu, 25 yıl süre ile bedelsiz olarak, Türkiye Gençlik ve Eğitime Hizmet Vakfı’na (TÜRGEV) devredildiği bilinmektedir. Sayın Başbakan’ın oğlu Bilal Erdoğan’ın genel kurul üyesi olduğu TÜRGEV’in toplam 12 öğrenci yurdunun sahibi olduğu resmi internet sitesinden www.turgev.org anlaşılmaktadır.
- Diğer 11 yurt da AKP’li belediyelerden bedelsiz olarak mı alınmıştır?
Serter yurt odalarının aylık 500 TL’ye kadar fiyatlarla kiralandığını da kaydediyor.

Melih Aşık - Milliyet

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları