Yargıç gözüyle...

Melih Aşık, Ama Atatürk’ü tarihten silmek istiyorsanız yapacağınız budur...

Genelkurmay Başkanı Org. Özel, dün verdiği uzun demeçte Balyoz kararları konusunda neden konuşmadığı sorularına: “Devlet sorumluluğu bulunan bir kamu görevlisiyim” diye yanıt verdi. 237 albay ve generali hukuksuz bir yargı süreci sonunda hapsedilen bir ordunun komutanı bu mazeretle vicdanını rahatlatabilir mi? Yeniden bakalım o davaya...
Diyarbakır Mahkemesi Yargıcı Faruk Özsu bize gönderdiği notta bakın ne diyor:
“Bu davayı hukuken ciddiye almak mümkün değildir. Çünkü bir eylemin teşebbüs halinde olduğunu söyleyebilmek için eylemin ve tehlikenin devam ediyor olması şarttır.
Ve de eylemi teşebbüsten cezalandırabilmek için fiili bir engelin faili durdurması gerekir. Bu engel devletin kolluk güçleridir ama failin önüne geçip durduran başka bir kuvvet de olabilir. Yeter ki fiziki bir müdahale ile engellenmiş olsun. Kısacası bir eylemi ‘teşebbüs halinde’ kabul edip, cezalandırabilmek için failin tabiri caizse ‘iş üstünde’ yakalanması gerekir.
Daha düşünce aşamasındayken vazgeçildikten 7 - 8 sene sonra ‘gelin bakalım siz 2003’te teşebbüs etmişsiniz’ demek bırakın hukuku, dilbilgisi ve mantık kurallarına bile aykırıdır...
Hukuk yolları geçerli olsaydı bu davada daha savcılık aşamasında takipsizlik kararı verilirdi...”
Ortada olağan bir mahkeme sonucundan öte durum var... Sayın Org. Özel de görebiliyor mu?

Kışlalı’nın anısına

Profesör Ahmet Taner Kışlalı’nın katledilmesinin 14. yılıydı dün... Ömrünü çağdaş bir Türkiye için okumaya, yazmaya, ders ve konferans vermeye adamıştı. Önümüzde onun “Kemalizm, Laiklik, Demokrasi”adlı kitabı duruyor. 1994 yılında imzalayıp göndermiş. Kitapta üzerinde durulan her sorun bugün de geçerli...
İslam düşünürü Şeyh Abbas’ın bir sözü:
“Atatürk cehalete karşı savaştı, İslam’a karşı değil.”
ARİSTO SÖZÜ: “Yöneticilerin elindeki silahlı güç hiçbir zaman halkın gücünü aşacak düzeye varmamalı...”
ENTEL: “Aydın gerçeği arar entel ise moda düşüncenin peşindedir.”
ÖZERKLİK: “Yıllardır Güneydoğu’ya devlet bölgenin yarattığından daha fazla kaynak ayırıyor. Güneydoğu’ya özerklik verdiğiniz andan itibaren Ege’nin Marmara’nın Trakya’nın seçmeni ‘Benim ürettiğimden oraya pay vermeye hakkınız yok’ diyecektir.”
KEMALİZM: “Tohumlama iyi hasat kötü’, diyenler “Kemalizm doğruydu ama ülkenin son kırk yılına damgasını vuranların Kemalizme ihaneti toplumu bugüne getirdi” diyemiyorlar.
SOL: Cumhuriyet tarihi Kemalizmden kopan solun ne hale geldiğini gösteriyor...

BAŞGAN

Melih Gökçek insanlarla resmen alay ediyor...
ODTÜ arazisindeki yol çalışmalarında plan yürürlüğe girmiş. Ağaçları kesmişler. Herhangi itiraz olursa, mahkemeden yürütmeyi durdurma kararı verilirse onun da gereği her zaman yapılabilirmiş.. Nasıl olacak o? Herhalde kestikleri ağaçları yeniden yapıştırıp yerlerine dikecekler! Başka çözüm akla geliyor mu?
ODTÜ’nün tespitine göre 2 bin 388 ağaç araziden kaldırılmış. 600’ü başka yere taşınmış. Geri kalanı kesilip atılmış.
Ağaçlar 211 bin lira tutuyormuş. Parayı ODTÜ’nün banka hesabına yatırmışlar...
Fiyatlara itiraz olursa herhangi problem çıkarmazlarmış...
Ağaçkesen resmen dalga geçiyor...

Polise “Eylem yapma olasılığı olan vatandaş” için gözaltına alma yetkisi veriliyor.
Bu işin gelişigüzel yapılmaması için teşkilata “kahin, falcı, büyücü” gibi gelecekten haber verecek birileri de alınmalı...
Akif Kökçe

SELANİK

Atatürk’ün Selanik’teki evi, üç yıllık tadilattan sonra iki ay önce açıldı.
Evi gezen Hürriyet yazarı Cengiz Semercioğlu’nun anlattığına göre...
Ziyarete gelen herkesten adını ve geldiği şehri yazması isteniyormuş. Amaçlıymış sözde bu uygulama...
Ama ziyaretçiler “İsmimizi fişlemek için alıyorlar” diye espri yapıyormuş...
Pekala ciddi de olabilir. Semercioğlu, Ev’i anlatıyor:
- Bomboş bir ev... Atatürk’e ait olan tek bir eşya, tek bir hatıra yok.
Atatürk’ün Selanik yaşamına ilişkin eşya bulunmuyormuş...
İstenirse pekâlâ bulunur...
Ama Atatürk’ü tarihten silmek istiyorsanız yapacağınız budur..

Melih Aşık / Milliyet