loading
close
SON DAKİKALAR

Yavuz Sultan

Melih Aşık
Tarih: 24.11.2013

Melih Aşık; Türk Tarih Kurumu da şeref üyeliği verdiği 60’a yakın tarihçiye Yavuz Sultan Selim cübbesi giydirdi.

Üçüncü köprüye Yavuz Sultan Selim adı verilmesi Alevileri ayağa kaldırmışken... Türk Tarih Kurumu da şeref üyeliği verdiği 60’a yakın tarihçiye Yavuz Sultan Selim cübbesi giydirdi. Yavuz’a ilgi büyük. TTK Başkanı Prof. Metin Hülagü, Yavuz’la ilgili tartışmalar sorulduğunda şöyle dedi:

- Yavuz Sultan Selim’in Alevileri katlettiği, kılıçtan geçirdiği gibi bir görüşe katılmıyoruz. Sadece kaynaklardan bir tanesinde böyle bir şey geçiyor, onun dışındaki hiçbir kaynakta geçmiyor, öyle bir bilgi, kayıt yok....

Osmanlı tarihine ilişkin en sahih kaynaklardan biri Ord.Prof. İsmail Hakkı Uzunçarşılı’nın “Osmanlı Tarihi”dir. Kitabın ikinci cildinin 257’nci sayfasından özetliyoruz:

“Yavuz Sultan Selim İran seferine hazırlanıyordu. Şah İsmail’in Anadolu’da el altından yaptığı tahriklerle Osmanlı idaresinde bulunan Aleviler o tarafa meyletmişlerdi... Şah İsmail ile yapılacak harpte, memleket içinde yer yer Alevi kıyamlarıyla devletin başına büyük bir gaile çıkması muhtemeldi... Şah İsmail taraftarı olanların bir defteri (listesi) yapılmış, zararı dokunabilecek 40 bin kişi hapis veya idam edilmiştir.”

Uzunçarşılı üç de kaynak veriyor: Tacü’t tevarih, Ali ve Solakzade Tarihi...

Hammer Tarihi de aynı rakamları veriyor. Katliamı pek çok ciddi kaynak doğruluyor.

Yavuz’un bu katliamı arkadan vurulmamak için önlem olarak yaptığı söyleniyor.

Prof. Hülagü’nün ayrıca “Yavuz şiir yazardı, şair gaddar olamaz” diye bir savunması da var.

Şair Yavuz, iki kardeşi Korkud ve Ahmet’i kaytanla boğdurmuş, ölmüş kardeşlerinin çocuklarını katlettirmiş, üç sadrazamın boynunu vurdurmuş, bunlardan Dukakinoğlu Ahmet Paşa’yı boğdurmadan önce bizzat bıçaklamış, Yunus Paşa’nın Mısır dönüşü kestirdiği kellesini üç gün yanında taşımıştır. Güzel şiir yazarmış ama pek de yufka yürekli sayılmazmış rahmetli...

Meclis künyesi!

Amerikan Federal Hükümeti ekonomiyi yeniden canlandırmak için her bir Amerikan vatandaşına 600 dolar tutarında bir parayı dağıtmayı karara bağlamış.

Marc Faber adlı işadamı bunun üzerine mizahi bir çağrı yayınlamış. Okuyalım:

“Benim sevgili Amerikalı vatandaşlarım

Eğer bu parayı Wal-Mart’da harcarsak, para Çin’e gidecek...

Eğer bu parayı benzin almak için harcarsak, para Araplara gidecek.

Eğer bilgisayar alırsak, para Hindistan’a gidecek...

Eğer sebze, meyve alırsak para Meksika’ya, Honduras’a ve Guatemala’ya gidecek.

Eğer bir araba almayı düşünürsek bu para Japonya veya Almanya’ya gidecek.

Eğer hediyelik bir şeyler alırsak para Tayvan’a gidecek...

Sonuçta bir kuruşu bile Amerikan ekonomisi için yarar sağlamayacak.

Bu parasal yardımı Amerikan ekonomisi içinde tutmanın tek yolu, parayı bira ve fahişelere harcamaktır. Sadece bu iki sektörde ulusal üretim yapabilmekteyiz.

Ben kendi adıma bu yolda faaliyet gösteriyorum...”

***

Bu mizahi çağrıyı okuyan bir İtalyan ekonomist şöyle bir yanıt verir:

“Sevgili Marc,

Amerika’nın iktisadî durumu gerçekten pek iç açıcı değil.

Üzülerek bildiriyorum ki, Budweiser bira fabrikasını da çok uluslu bir Brezilya şirketi olan Ambev satın aldı.

Böylece Amerikalılar için yalnızca fahişeler kalmış oluyor.

Eğer fahişeler de kazandıkları parayı çocuklarına göndermek isterlerse, bu para doğrudan buraya yani Roma’daki 
İtalyan Millet Meclisi’ne gelir... Bilgine...”

FORSA

Zonguldak’ta gece vardiya yapan 300 maden işçisi mesai bitiminde 6 saat ocaktan çıkmamış...

Direnişin sebepleri buraya sığmaz. Kısaca “Yetersiz ücret yetersiz çalışma koşulları.”

Bir gazetede bazı işçilerin “Forsa” gibi çalıştırılıyoruz dediği yazılıydı...

Benzetme pek uymuyor.

Nedir forsa? Eski zamanda kadırgalarda kürek çekerek ömür tüketen, savaş esirleri ve suçlular...

Bu mahkûmların zorla çalıştırıldığı doğrudur. Ancak gıdalarına ve sağlıklarına dikkat edilirdi. Çünkü forsalar kürek çekemeyecek duruma gelirse kadırgalar yürümezdi. İşçinin gıdası ve sağlığı çoğu kez forsa kadar da umursanmaz...

Bakırköy 46 Projesi’nin adını açıklayan Ağaoğlu

“Beni delirttikleri için projenin adını akıl hast alarına verilen raporun numarası olan 46 koydum” demiş.
Akıl hastalarıyla “deli” diye dalga geçen Ağaoğlu’na akıl sağlığı dileyelim.
Akif Kökçe

65

Emekli Ertan Ergun soruyor:
“Geçen sene yaşlılar haftasında başbakan ‘65 yaş üstü bütün yurttaşlarımız Türkiye genelinde ücretsiz seyahat edecektir’sözü verdi. Aradan 13 ay geçti. Benim merak ettiğim geçen zaman içinde kaç yaşlımız hayatını kaybederek devletimize ne kadar kazandırdı?”

Bukowski

Ünlü yazar Charles Bukowski kendini anlatıyor...

“Uyumlu adam”ı hayli şaşırtacak bir kişilik tanımı:

“Beni tanıyan herkesin size söyleyeceği gibi makbul biri değilim.

Kötü adamı sevdim hep, kanunsuzu, hergeleyi.

İyi işleri olan sinek kaydı tıraşlı, kravatlı tiplerden hoşlanmam.

Ümitsiz adamları severim, dişleri kırık, usları kırık, yolları kırık adamları.

İlgimi çekerler.

Küçük sürpriz ve patlamalarla doludurlar.

Adi kadınlardan da hoşlanırım, çorapları sarkmış, makyajları akmış, sarhoş ve küfürbaz kadınlardan.

Azizlerden çok sapkınlar ilgilendiriyor beni. Serserilerin yanında rahatımdir, çünkü ben de serseriyim.

Kanun sevmem, ahlak sevmem, din sevmem, kural sevmem.

Toplumun beni şekillendirmesinden hoşlanmam...”


* İktidardakiler öğretmene saygı ve sevgiyi dün Ankara’da gazla ifade etti. İktidara boyun eğmeyen herkese eşit muamele:

“Gezi tarifesi...”

Melih aşık - Milliyet

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları