Yine Metin ile...
Melih Aşık: İyi insanlar, iyi insanları özlüyor...
Metin Oktay’la ilgili anı yazımız çok büyük ilgi gördü. O dönemi yaşayanlar Metin’le ilgili anılarını gönderdiler. Bir kitap yaparsam bu anıları da ekleyeceğim.
İstanbulspor ve Fenerbahçe’de futbol oynamış eski ünlü kalecilerden, Arap lakaplı Yılmaz Urul da anılarını gönderenler arasındaydı. Bir milli maç öncesi kampta Metin ile aynı odada kalmışlar. Yılmaz takımın en gençlerinden. Gece pencere kenarındaki yatağında kitap okuyormuş. Metin yerinden kalkıp pencereyi kapatmış. Yılmaz, ‘Abi söyleseydin ben kapatırdım’ deyince, Metin ‘Sen kitap okuyorsun’ deyivermiş.
Youtube’da Metin’le ilgili iki belgesel gördük. İkisi de maalesef aceleye gelmiş. Metin’i en iyi kaleciler anlatır. Eski Futbol Federasyonu Başkanı M. Kemal Ulusu ile konuşuyorduk dün. Yılmaz Urul’dan başka Metin’in karşısında oynamış Necmi Mutlu, Şükrü Ersoy gibi kalecilerin de halen sağ olduklarını hatırlattı. Onlarla da röportaj sağlanabilir, düzgün bir belge film yapılabilir Metin’le ilgili.
Gazete arşivlerindeki siyah beyaz binlerce fotoğraftan yararlanılabilir. Bunları da ıskalarsak geleceğe ne bırakacağız? Metin’le ilgili anılar neden çok ilgi gördü? Çünkü insanlığı özlemişiz. Futbolun ve şöhretin zirvesine yükselmiş bir sporcunun gösterdiği insancıl davranışlar ve tevazu hepimizi o yüzden duygulandırıyor.
İyi insanlar, iyi insanları özlüyor...
DELİKANLI SADİ
TV 8 kanalında Kırmızı Oda isimli çok izlenen bir dizi var.
Dizide son birkaç haftadır, panik atak sorunu yaşayan “Delikanlı Sadi” lakaplı bir mafya babasının geçmişi anlatılıyor. Sadi rolündeki Erkan Petekkaya çok beğenilmiş. O kadar ki dizinin uzatılması için ünlü oyuncuya teklif bile götürülmüş.
Tamam, Sadi çok zor bir çocukluk geçirmiş, sokaklarda tek başına kalmış ama sonunda bir mafya çetesinin başı. Kirli işlerle hayatını kazanıyor; gördüğümüz kadarıyla adam vuruyor, dövüyor, haraç alıyor. Bu arada parasının bir kısmını fakirlere dağıtıyor. İzleyiciden sempati topluyor. İzleyicide, mafya ve kirli işlere bulaşmış insanların geçmişte kim bilir ne zorluklar çekmiş olduğu düşüncesi oluşuyor. Yani açıkçası mafya masum ve mazur gösteriliyor.
Böyle diziler acaba nasıl bir ihtiyaçtan doğuyor?
Suçun meşrulaştırılması kime ne fayda sağlıyor?
GENERAL
Emekli Orgeneral Edip Başer vefatının ardından Selimiye’deki askeri tören sonrasında Karacaahmet’te toprağa verildi.
Aydın bir asker ve katıksız bir yurtseverdi, Başer’le ilgili geniş bir yazıyı Muzaffer Ayhan Kara, Bizimtv.org.tr adresinde yazdı.
Ben Edip Başer’i yıllar önce bir tek kez gördüm.
1915 olayı Taksim’de protesto edilirken bir grup aydın da Haydarpaşa Garı’nda alternatif bir tören düzenlemiş, Ermeni teröristlerce şehit edilen diplomatlarımızı anmıştı.
Maalesef pek az kişinin katıldığı bu küçük toplantıya gelenler arasındaydı Edip Başer. Pek çok diplomat törene gelmemiş ama emekli General Başer bir saygı ifadesi olarak hazır bulunmuştu. Oradaki tek asker oydu. Saygıyla anıyoruz...
TESLİM
Katıldığı konferanslarda cemaat ve tarikatlara yönelik eleştirileri nedeniyle hedef haline getirilen Prof. Mustafa Öztürk, geçen yıl yaptığı bir konuşmada ülkeyi tarikatlara karşı uyarınca yine sosyal lince uğramış ve Marmara Üniversitesi’nden istifa ederek emekliye ayrılmıştı.
Almanya’daki Münster Wilhelm Üniversitesi’nin İslam Teolojisi bölümünden davet alan Prof. Dr. Öztürk, akademik çalışmalarına devam etmek için Almanya’ya gitti. Öztürk uçağa binerken, Instagram hesabından şu paylaşımları yaptı:
“Artık gidelim... Yerli ve milli tımarhanede herkese ruh sağlığı dilerim.’’
SPUTNİK
Rus yetkililer Kovid-19 aşısının İtalya, Almanya, Fransa ve İspanya’da üretilmesi konusunda anlaşma sağlandığını söylüyor.
Sputnik V aşısının İtalya’da üretimini öngören bir anlaşma imzalandığı daha önce açıklanmıştı.
Biz öyle görünüyor ki bir fırsat daha kaçırıyoruz. Nükleer santralden S-400 alımına kadar en ağırlıklı anlaşmaları yapan Türkiye’ye Rusya’nın ortak aşı üretimi konusunda öncelik ve avantaj sağlaması beklenirdi. Ancak böyle bir girişim şimdiye dek gündeme gelmedi.
TAKSİ
Ulaştırma Bakanı Adil Karaismailoğlu, Kapadokya Üniversitesi’nin “Havacılıkta Gelecek ve Gelişen Teknoloji” adlı çalıştayına video konferans yöntemiyle katıldı.
Bakan Bey, konferansta yaptığı konuşmada, “Önümüzdeki 10 yılda insansız hava araçlarının çok daha gelişeceğini göreceğiz. Uçan taksileri de artık göklerde görmeye alışacağız” dedi.
Bunu deyince sosyal medyada sorular birbirini izledi. Onlardan birini aktaralım: “Uçan otomobiller geliyorsa onca otoyol, tünel ve köprüler neden yapıldı?”
Ayrıca... Elektrikli oto yerine uçan oto fabrikası kurmaya yönelseydik daha iyi olmaz mıydı?
SÖKMEN
CHP Hatay Milletvekili Suzan Şahin, Hatay Havalimanı adının ‘Tayfur Sökmen Havalimanı’ olarak değiştirilmesi için kanun teklifi verdi.
Bu alan 2007 yılında hizmete açılmıştı. Bugüne dek çoktan adının Tayfur Sökmen olarak değiştirilmesi gerekirdi. Kimdir Tayfur Sökmen? Hatay’ın anavatana katılması için çalışan Hatay Cumhurbaşkanı. Sökmen sonraki yıllarda da TBMM’de milletvekili ve senatör olarak bulunmuştur. Hatay ile bütünleşmiş bir isimdir.
ÜYE YORUMLARI
Yorum YapFacebook Yorumları