Tarih:
30.08.2014
Zanlı ülke olduk
Melih Aşık; Batı basını Türkiye’nin IŞİD’e desteğini her zamankinden daha yoğun gündeme taşıyor.
Batı basını Türkiye’nin IŞİD’e desteğini her zamankinden daha yoğun gündeme taşıyor. Katar’ın da ustaca yaptığı manevralardan sonra... Türkiye bölgede adeta IŞİD’in tek destekçisi gibi kalıyor.İngiliz Basını, Türkiye sınırından her gün 20 cihatçının Suriye ve Irak’a geçtiğini, sınırdaki görevlilerin de bu duruma sadece 10 dolar karşılığında göz yumduğunu iddia ediyor. Cihatçıların savaş malzemelerini Türkiye’deki dükkânlardan aldığı iddia ediliyor.
Öte yandan ABD ve Almanya Türkiye’yi dikkatle dinliyor...
ABD’nin Türkiye’yi dinlediği yolundaki haberlere Ankara’dan tepki gelmemişti.
Almanya’nın istihbarat örgütü BND’nin dinlediği açıkça belirtildiği halde Ankara’dan yine ses çıkmadı. Alman Başbakanı Merkel:
- Öyle şeyler öğrendik ki dinlemekte hiç de haksız olmadığımız ortaya çıktı, havasına girdi. Üstelik dinlemeye son veriyoruz şeklinde bir açıklama da yapmadı Almanlar.
Türkiye takibe alınmış ülkedir... Zanlı ülkedir.
Şu sıra Batı’nın Erdoğan’ı iki sebeple daha çok sıkıştırmadığı söyleniyor..
1. Ukrayna meselesi varken Türkiye sorunu yaratmak istemiyorlar
2. Kürtlere verilen tavizler yanında Kıbrıs ve Ermenistan’da taviz beklentileri Batı’nın Erdoğan’a biraz daha kredi açmasını sağlıyor.
Ancak bir yandan da olumsuz sicilimiz şişiriliyor.
IŞİD konusunda çok kesin bir tavır almazsak, mezhepçi dış politikadan vaz geçmezsek hem Türkiye’nin hem Erdoğan’ın işi zorlaşacak...
Söyletene bak...
HDP milletvekili Sırrı Süreyya Önder CNN Türk’teki röportajında bir ara dedi ki:
- İyi ki PKK silah bırakmamış. PKK olmasa idi IŞİD bu gün Adana’da idi...
Türk ordusu fasa fiso demek istiyor Süreyya Önder...
Güneydoğu artık bize emanet demeye getiriyor sözü...
Ona mı kızmalı, yoksa dış baskılarla masa başında PKK’ye teslim olan ve Balyoz davasıyla orduyu dağıtan hükümete mi?
Kime kızarsanız kızın netice değişmiyor.
Aydınlık gazetesi İmralı’yla ilgili yeni zabıtlar yayımlıyor...
Öcalan zabıtlarda: “Basına yanlış şeyler yansıdı, ‘Öcalan bağımsızlıktan, federasyondan, özerklikten bilmem neden vazgeçti’ dediler. Ben hiçbir şeyden vazgeçmedim” diyor...
Ankara ne mi yapıyor? Yeni tavizlerin hazırlığını tabii ki...
Güzel dosta veda...
Değerli gazeteci, Arda Uskan arkadaşımızı kaybettik... Geçmiş yıllarda genellikle gece yarıları buğulu bir yerlerde rastlaşır, konuşurduk. Gündüzleri sevmezdi. Her şeyi gülerek anlatırdı. Hayatında epey sıkıntı olmasına rağmen onları sohbetlere yansıtmazdı. Alabildiğine efendi, vicdanlı, duygulu, kalender bir dostumuzdu. Son yıllarda görüşememiştik. Hastaymış. Sessizce ayrıldı aramızdan... Gecelerin derinliklerinde güzel ve iyi bir adamın dostane gülüşlerini bıraktı sadece. Çok seveni vardı. Herkesin başı sağ olsun.
MHP
MHP lideri Devlet Bahçeli, geçen hafta Tayyip Erdoğan’ın cumhurbaşkanlığına sempatik yaklaşmış: “MHP Türk devlet geleneğini çok iyi bilen bir partidir. Yemin töreninde Meclis’te olacağız” demişti.
Erdoğan bu sempatik yaklaşıma rağmen kongre konuşmasında MHP’yi yerden yere vurdu. Kandan, şehit cenazelerinden beslendiğini söyledi. Bunun üzerine Bahçeli de acı konuştu;
“Erdoğan, Cumhurbaşkanı makamının tarafsızlığını darbelemiş, TBMM’de yarın yapacağı yemini peşinen bozmuş ve anlamsızlaştırmıştır. Namus ve şeref üzerine edeceği tarihi yeminin inandırıcılığı buharlaşmıştır.”
Bu sözleri söyleyen Bahçeli’nin Meclis’teki törene gitmeyeceği sanılırken MHP orada tam kadro hazır bulundu. MHP yeni düzene çabuk ayak uydurdu. Bu düzende Erdoğan herkese hakaret edebilir ama herkes Erdoğan’a saygı göstermeye mecburdur.
Merkel “Türk siyasilerin İsviçre bankalarındaki sırdaş hesaplarını da” izliyormuş!
Bu nasıl sırdaş hesapsa,
Türk milletinden başka herkesin haberi var!
***
“Hem solcu, hem ulusalcı olunmaz” diyenlere göre nedense “hem Müslüman, hem hırsız” olmakta sakınca yok!
Akif Kökçe
ANADİL
Kemal Kılıçdaroğlu’nun Parti Meclisi üyeliği teklif ettiği eski Fazilet Partili Mehmet Bekaroğlu Gerçek Gündem’e bir açıklama yaptı. Atatürk’e bir yazısında hakaret ettiği haberlerini yalanladı. Bu sütunda yazılan diğer bir özelliğini doğruladı. Dedi ki:
“Evet, amacı Laz dili ve kültürünü araştırmak olan Laz Enstitüsü’nün kurucusu ve başkanıyım. Ana dille eğitimi de savunuyorum...”
CHP’de ve Meclis’te Kürtçe anadilde eğitimi savunan var ama Lazca anadille eğitimi savunan yoktu. Kemal Bey anlaşılan bu büyük eksiği gidermek, anadilde eğitim cephesini güçlendirmek istedi!
Melih Aşık - Milliyet
ÜYE YORUMLARI
Yorum YapFacebook Yorumları