Ziraat bereketi

Tarih: 28.06.2013

Melih Aşık, ''Dolmabahçe Bezm-i Alem Camii Müezzini Fuat Yıldırım... Hem 'adam' hem 'din adamı' nasıl olunur onu gösterdi.''

TBMM KİT Komisyonu’nda dün Ziraat Bankası’nın 2011 yılı hesapları görüşülüyordu. CHP Milletvekili Kamer Genç, Banka’nın Genel Müdürü Hüseyin Aydın’a çalıştırdıkları eski hükümlü ve özürlü sayısını sorunca şu yanıtı aldı:
“Biz yasanın o hükmünü uygulamıyoruz efendim. Cezası neyse ödüyoruz.”

Kamer Genç, Sayıştay raporunu açtı, Genel Müdür’ün ne maaş aldığına baktı; 2011 yılı için yazan rakam aylık brüt 50 bin 250 liraydı. İkramiye, kârdan pay, ek gelirler buna dahil değildi. Kamer Genç dedi ki:

“Sayın Genel Müdür yasayı çiğniyor, kişilerin hakkını yiyor, çarptırıldığı cezayı halka ödetiyor. Bu yaptıklarının karşılığında da okkalı maaş alıyor. Ohhh ne âlâ...”

Din adamı odur

Amiri konumundaki koca koca unvanlı pek çok din adamı iktidara yaranacağım diye bin türlü şaklabanlık, yalakalık yapar, insanları dinden soğuturken...

Günlerdir onca baskıya, Emniyet’te altı saat süren psikolojik baskıya ve başına gelebilecek her türlü belaya rağmen “Din adamıyım, yalan söyleyemem. Camide içki içilmedi” diyen Dolmabahçe Bezm-i Alem Camii Müezzini Fuat Yıldırım... Hem “adam” hem “din adamı” nasıl olunur onu gösterdi.

CHP’de durumlar...

Diyarbakır’da 15-16 Haziran’da Kuzey Kürdistan Birlik ve Çözüm Konferansı düzenlendi. Güneydoğu Anadolu’dan ilk kez “Kuzey Kürdistan” diye söz edildi. Kürt halkının kendi statüsünü (federasyon, bağımsızlık gibi) belirlemesi kararlaştırıldı... BDP lideri de konferansta yer aldı.

CHP’den Dilek Akagün Yılmaz hariç, bu deklarasyona en ufak itiraz gelmedi... CHP’den kimse kalkıp:

“Kuzey Kürdistan neresi, ne zaman kuruldu?” diye merak edip sormadı...

Tayyip Erdoğan grup toplantısında CHP’lilere:

“Diktatör görmek isteyen, faşist görmek isteyen Milli Şef’e baksın” diye seslendi.

Bu ağır hakarete CHP’den üç gündür bir yanıt çıkmadı. “İnönü bizim için Lozan kahramanı, Kurtuluş Savaşı kahramanı, Demokrasi kahramanıdır haddinizi bilin” diyen bir ses duyulmadı.

Grup Başkanvekilliği seçimi yapıldı. Genel Merkez Akif Hamzaçebi’yi destekledi ama Tarhan’ı desteklemedi. Hukukçu Emine Ülker Tarhan tasfiye edildi. Sanırız Emine Hanım her fırsatta cumhuriyet ve üniter devleti savunduğu için kırık not aldı!

Tayyip Erdoğan’la sudan konularda kayıkçı kavgası yaparak durumu idare eden bir parti görünümünde CHP... Yüzde 20-25 düzeyinde oy alıp koltuğu kurtarmaktan başka çabası var mı? Tereddütteyiz...

“Gezi Parkı’nda ‘destan yazdılar’ dediğin polis güçlerine neden Cizre’de de destan yazdırmıyorsun?”

E. Gen.
Osman Pamukoğlu

ÇEKİL

Meclis Başkanı Cemil Çiçek 4 Mayıs 2013’te henüz PKK çekilmeye başlamadan açıklama yapıyor:

“Onlar şimdiye çoktan gidecekleri yerlerine gitmişlerdir. Çekilmişlerdir.”

Sözcü Hüseyin Çelik 8 Haziran’da konuşuyor:

“PKK geri çekildi. Bu çok önemliydi ülkenin huzuru açısından.”

Başbakan önceki gün konuşuyor:

“PKK’nin henüz yüzde 15’i çekilmiştir...”

Kimsenin kimseden haberi yok...

Sanki milli piyango...

Çekildi, çekiliyor, çekilecek...

AKP

“Siber Olaylara Müdahale Ekibi” kuruyormuş.

İktidarı sokağa çıkararak protesto etmek yasak, meydanda durarak protesto etmek yasak, evde oturup bilgisayardan protesto etmek yasak!

***

PKK’li teröristler “polis” olmuş.
Hükümet bunları yakında Gezi olaylarında görevlendirebilir.
Akif Kökçe

FB

Belediyecilik yarışında epey geri kaldı ama laf yarışında üzerine yok... Önceki gece TGRT Haber kanalında diyor ki:

“Fenerbahçeli olarak hayatımızın en büyük hüznünü yaşıyoruz. Haklı haksız tartışmasına girmiyorum. Buna vesile olan kimse ki ben bunun yüzde yüz Aziz Yıldırım olduğuna inanıyorum. Fenerbahçe tarihine yüz karası olarak geçecek. Aziz Yıldırım gidene kadar Fenerbahçeliliğimi buzdolabına koymuş bir insanım...”

Bu sözleri söyleyen mi? İki Ankara takımını, Ankaragücü ve Ankaraspor’u peş peşe küme düşüren kişi; Ankara Belediye Başkanı Melih Gökçek...

Melih Aşık - Milliyet