Tarih:
16.04.2016
Zorunlu hatırlatma!
Melih Aşık; Çuvaldızı AKP’ye, iğneyi Kemal Bey’e batıralım. Kemal Bey’in 2010 yılında Almanya’da verdiği demeç hatırlardadır: Türkiye’de laiklik tehlikededir diyemem...
CHP Lideri Kılıçdaroğlu’nun Türkiye’de tarikat ve cemaatlerin 10 binden fazla kaçak yurt ve ev açtığı sözlerine dün yer vermiştik. Bu kaçak yurtların, üç yıl önce kanunlardaki cezaların kaldırılmasıyla AKP tarafından teşvik edildiğini de kaydettik.Çuvaldızı AKP’ye, iğneyi Kemal Bey’e batıralım...
Örneğin bu kaçak yurtlar 10 bine ulaşıncaya kadar Kemal Bey’in haberi olmadı mı?
Kaçak yurtlara onay veren yasa çıkarılırken bir itirazı oldu mu?
Arşivi taradık, hayır olmamış.
Kemal Bey’in 2010 yılında Almanya’da verdiği demeç hatırlardadır:
- Türkiye’de laiklik tehlikededir diyemem...
AKP laikliğin altını üstüne getiriyor. Kemal Bey hâlâ eski görüşünde...
Üniversitede türbanın önüne açtı. Türban oradan ilkokula, anaokuluna kadar indi. Devlet dairelerine, Meclis’e, yargıya girdi. Kemal Bey’in sesi sedası çıkmadı.
Kemal Bey 4 + 4 yasasının sadece ihalelerle ilgili bölümünü eleştirdi. Yasa görüşülürken milletvekillerine “Laiklik vurgusu yapmayın” talimatını verdi.
Çocukların normal okullardan imam hatip okullarına zorla kaydırılmasına ses çıkarmadı.
Gülen Cemaati’nin “ışık evleri” kaçaktı. Kemal Bey bir kez olsun o kaçak yurtları eleştirmedi. Tarikat ve cemaatleri siyasete karışmadıkça desteklediğini açıkladı. Eğitime karışmalarına ses çıkarmadı!
Kemal Bey bugün tarikat yurtlarına isyan ederken sormak gerekiyor...
Daha önce nerelerdeydiniz...
Mülteciler unutuldu!
İslam İşbirliği Teşkilatı toplantılarında İslam Kızılayı kurulması, ekonomik ve kültürel işbirliği, İslamofobiyle mücadele, teröre karşı ortak eylem gibi konular ele alındı. Peki bugün bölgenin ve dünyanın en büyük sorunu nedir?
Milyonlarca Müslümanın mülteci ve sığınmacı olarak yollara düşmesi, kamplarda esir hayatı yaşaması...
Mültecilerin yükünün birkaç ülkenin sırtına yüklenmesi değil mi?
Ama İslam Zirvesi’nde bu konular üzerinde hemen hiç durulmadı.
Bugün en büyük yük 2.7 milyon mülteciyi sırtında taşıyan Türkiye’de...
Lübnan 1 milyon, Ürdün 600 bin sığınmacıya kapılarını açtı.
Suriye’ye karşı savaşta yer alan Suudi Arabistan ve Katar ise tek mülteci almıyor. Dişe dokunur parasal yardım yapmıyor.
Hıristiyan Avrupa 1 milyon mülteci aldı. Kendine Müslüman olanlar suskun.
Abdest sorunu!
Zaman zaman IŞİD mermilerine hedef olan Kilis’in Valisi Süleyman Tapsız hastanede yaralanan vatandaşları ziyaret ederken “Roket bize de isabet edebilir. O yüzden abdestsiz dışarıya çıkmıyoruz” diyor.
Kilis’e geçen Salı düşen mermilerle Mehmet Onarıcı ve Mehmet Sağlam adlı işçiler hayatını kaybetmişti. Kilis Valisi abdestsiz dışarı çıkmadıklarını söylerken mermi isabetiyle hayatını kaybeden veya yaralanan yurttaşları bir nevi abdestsiz gezmekle suçlamış oldu. “Devletin valisi” artık bu..
ŞİDDET
Adalet Bakanı Bekir Bozdağ’ın “Aile Çocuk Kadın Çalıştayı”ndaki şu sözleri tepki topladı:
“Aile içi şiddette kadınla erkek arasındaki uyuşmazlıklarda devletin bu kadar polisiyle, askeriyle, hakimiyle, psikoloğuyla, sosyal çalışmacısıyla, uzmanıyla kadınla erkeğin arasına girmesi ne kadar doğrudur?”
Hukukçu Nazan Moroğlu diyor ki:
- Kadına uygulanan bu fiiller, kadınla erkek arasında “uyuşmazlık” değil, “şiddettir.”
Kadına yönelik şiddet bir insan hakları ihlalidir.
Anayasa’ya ve uluslarararası sözleşmelere göre kadını, çocuğu, aile bireylerini şiddetten korumak devletin görevidir.
Osmanlı döneminde “Türkler yöneten, Araplar yönetilendi.
Yeni Osmanlıcılık işbaşına geldi “Arap kralları yöneten, Türkler yönetilen” oldu!
Akif Kökçe
PSİKO
Hastanelerde din psikoloğu görevlendirilmesi için ilk adımlar atılıyor...
CHP’li Doktor Murat Emir, ‘din psikoloğu’ adı altında Ankara’daki Numune Hastanesi’nde bir kişinin işe başlatıldığını kaydetti. CHP’li Emir, Sağlık Bakanı Müezzinoğlu’na sordu:
- Kimler ‘din psikoloğu’ olabilmektedir? Din psikologlarına sağlık konusunda bir eğitim verilmekte midir? Verilmiyorsa, din psikologları, zaten görevlerini layıkıyla yapan psikologlardan farklı olarak ne yapmaktadır?
Murat Emir, şöyle devam ediyor: “Bu uygulama, toplumun her alanına dini motifleri yerleştirmek isteyen iktidarın, sağlık gibi bilimsel düşüncenin temel oluşturduğu bir alanı da dinselleştirme çabasıdır”.
Melih Aşık - Milliyet
ÜYE YORUMLARI
Yorum YapFacebook Yorumları