Dilsiz rehber!
Melih Aşık; Erzincan İliç altın madeninde yaşanan facianın ardından Erzincan Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlatılan bilirkişi ön raporunda Anagold Madencilik şirketi “tali” yani ikinci derecede kusurlu bulunmuş.
Turist rehberliği meslek kanunu TBMM komisyonundan geçti. Yakında genel kurula gelecek olan yasaya rehberlerden ve bu alanda eğitim veren akademisyenlerden tepki var. Sakıncalar şöyle özetleniyor:
1- Arkeoloji ve sanat tarihi gibi bölüm mezunlarına ayrı bir eğitim almaksızın, yüz saatlik bir kurstan sonra rehber olabilme hakkı tanınmaktadır.
2- Her tur aracında bir rehber bulundurma zorunluluğu kaldırılmaktadır.
3- Turist rehberlerinin en az bir yabancı dil bilme zorunluluğu kaldırılmaktadır.
Yabancı dil bilme zorunluluğunun kaldırılmasının gerekçesi ilginç:
“Yabancı dil şartını sağlayamadığı için rehber olamayanların mağduriyetini gidermek ve iç turizmde artan Türkçe rehber ihtiyacını karşılamak...”
Mesleğin profesyonelleri 100 saatlik eğitimle turist rehberi olunamayacağını, yeterli eğitim almayan rehberlerin turiste doğru bilgi veremeyeceğini hatırlatıyor. Yabancılar kendi rehberlerini getirebilecekler.
Prof. İlber Ortaylı da yeni tasarıya itiraz ediyor ve bakınız ne diyor:
“Güya rehberlerin Türkçe bilmeleri yeterli olacakmış. Daha sonra yabancı dile isterse birisi çevirecekmiş. Hangi turist grubu buna sabreder? Lisan turizmin temel unsurudur. Bırakınız bir tercüman rehberi, garsonun ve taksi şoförünün bile belli ölçüde lisan bilmesi gerekir...”
Yasaya bazı turizm acenteleri de karşı çıkıyor. Bu alana bir karmaşa getireceğini savunuyorlar.
Tasarı mutlaka daha geniş ölçekte tartışılmalı...
KUSUR
Erzincan İliç altın madeninde yaşanan facianın ardından Erzincan Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlatılan bilirkişi ön raporunda Anagold Madencilik şirketi “tali” yani ikinci derecede kusurlu bulunmuş...
Bu tespit neden mi önemli?
Çünkü şirkete karşı ölen işçilerin ailelerince tazminat davaları açılacak, şirket önemli para cezalarına çarptırılabilecekti. Vadiye akan 20 milyon metreküp toprağın taşınması ve diğer zararlar da şirkete ödetilecekti.
Şirket nihai bilirkişi raporunda da yine böyle “tali kusurlu” sayılırsa tazminatların ağırlığından kurtulacak.
PAZARCI
Televizyon muhabiri yaşlı başlı bir pazarcıyla sohbet ediyor…
Fiyatlar nasıl, diye soruyor
Yaşlı pazarcı meyveleri göstererek anlatıyor...
- İyi... Mandalina, 12 liraya alıyoruz 25 liraya satıyoruz... Portakal, 8 liraya alıyoruz 20 liraya satıyoruz...
Konuşma ilerleyince pazarcı bir itirafta bulunuyor:
- Bizde vicdan yok, fiyatları istediğimiz gibi koyuyoruz...
Televizyon muhabiri şaşırıyor... Pazarcı devam ediyor:
- Belediye kontrol etse böyle olmaz... Kontrol etseler kimse malını bu kadar pahalıya satmaz.
Belediyeler fiyat kontrolu yapar mı? Göstermelik yaparlar. Ancak genelde esnafa ilişmezler. Çünkü esnaf belediyelerin payandasıdır.
Tabii fiyatları ve kaliteyi kontrol edecek olan yalnızca belediyeler değildir.
İlgili bakanlıkların da çeşitli aşamalarda müdahale imkânı vardır.
Ancak esnaf örgütlüdür ve hep koruma altındadır!
MEDENİ YAŞAM
17 Şubat 1926, Medeni Kanun’un TBMM’de kabul edildiği yıldır. 98. yıldayız.
Medeni kanun bu ülkede en başta kadın haklarını ve aile düzenini yasaya bağlamıştır. Bu kanunla her alanda kadın erkek eşitliği sağlandı. Kadın ikinci sınıflıktan kurtarıldı.
Atatürk, kanun henüz Meclis’ten çıkmadan kendi yaşamında uygulamıştır.
İzmir’de Latife Hanım’la nikahını imam değil İzmir kadısı kıymıştır.
Özel Kalem Müdürü Hasan Rıza Soyak’ın anılarından aktaralım:
“Latife Hanım’ın babası Muammer Bey’in evinde yapılan nikâh töreni gayet sade olmuştu. O zamanki usule göre törende nikâhlanacaklar bulunmazdı. Onların yerine seçtikleri vekiller ile şahitler bulunurdu. Atatürk ve Latife Hanım vekil tayinine lüzum görmemişler, bir yenilik olmak üzere, törende bizzat hazır bulunmayı tercih etmişlerdi...”
Kadının nikah masasına oturması bile mümkün değildi daha önceleri...
TOMO
Tele 1 televizyonunda hafta sonu ana haberlerini sunan Burçin Atılgan canlı yayında anlattı:
“Ağabeyim akciğer kanseri olduğu için doktor benden akciğer tomografisi istedi.
1,5 aydır hastanede yaşadığım için ‘Burada çektireyim’ dedim.
Fiyat sordum. ‘12.500 TL’ dediler.
Devlet hastanesinden de ‘En erken temmuz’ dediler. Akciğerlerimden söz aldım, temmuza kadar herhangi bir eylemde bulunmayacaklar.”
REİS
Bakliyat ürünlerinde en tanınmış marka olan Reis Gıda, enflasyonla mücadele kapsamında fiyatlarını dondurma kararı aldı. Reis, 20 Ocak tarihinde açıkladığı fiyat listesini Ramazan sonuna kadar yani 80 gün fiyatları sabit tutacak. İyi karar.
ÜYE YORUMLARI
Yorum YapFacebook Yorumları