Futbol Kültürümüz
Melih Aşık; Ayrıca ligimizde yavaş ve kalitesiz bir futbol oynanıyor. Böyle bir ligde iki takımın sivrilmesi olası ama Avrupa çapına ulaşması mümkün değil. Takımlar güçlü rakiplerle güçlenir.
Futbolu bilmiyoruz.
Bilmediğimizi de bilmiyoruz.
Çağdaş futbol bizim sandığımızdan başka bir şey aslında.
FB - Glasgow maçını izledik. Ardından spor yorumlarını izledik.
Bizim futbolcuların teknik kapasitesi daha üstünmüş!
Takımlarımız daha kaliteliymiş.
Ama yenilgide yanlış kadro teşkili, antrenör hatası falan rol oynuyormuş.
Şunları göremiyor muyuz?
Adamlar bizden daha koşuyor, daha hızlı top çeviriyor, daha isabetli pas atıyor, rakip sahada daha çabuk çoğalıyor, mecbur kalmadıkça çalıma başvurmuyor.
Bizim futbolcular yavaş hareket ediyor, yan pasla vakit geçiriyor, çoğu topa iki üç hamlede sahip olabiliyor, top hızlı gelirse kontrol edemiyor, sağdan sola dönemiyor...
Teknik üstünlük burada kendini gösteriyor…
Rakip takım teknik üstünlükte bizden çok daha iyi olduğu için maçı kazanıyor.
Bunu fark edemedikçe nal toplamaya devam edeceğiz...
Ayrıca ligimizde yavaş ve kalitesiz bir futbol oynanıyor. Böyle bir ligde iki takımın sivrilmesi olası ama Avrupa çapına ulaşması mümkün değil. Takımlar güçlü rakiplerle güçlenir.
Futbolda ileri ülkeler çoktan basit ama neticeye dönük futbola yöneldi. 2000’lerde bir ara Avrupa’ya yetişmiştik. Tekrar geride kaldık. Çağa uygun bir alt yapı ile yeni bir nesil yetiştirmek yerine Avrupa’nın eskileriyle futbol sirki oluşturmak kolayımıza geldi. Bu kafayı değiştirmeye de pek niyetimiz yok gibi...
BİNGÖL
CHP Ankara Milletvekili Tekin Bingöl, TV 100’de Anayasa’nın 66. maddesinin yeniden ele alınması gerektiğini söylüyor. Sondakika, “Türk devletine vatandaşlık bağıyla bağlı olan herkes Türk’tür” şeklindeki maddenin tartışmaya açılmasını önererek şunları ekliyor:
- ‘Türk’ diye kesin bir şey koyuyorsunuz. Türk var, gerisi yok. Var kardeşim. Bu ülkede Kürt de var, Çerkez de var, Laz da var. Bunları kabulleneceksiniz. Kimse senin tebaan değil. Türk anadan doğan Türk ise Kürt anadan, Arap babadan doğan çocuk ne? Nasıl kendilerini tanımlayacaklar?
Bingöl’e soru:
Mesela Almanya’da Çerkes ana ve Laz babadan doğan genç milliyeti sorulduğunda ne diyor?
- Alman’ım, demiyor mu?
Halen çifte vatandaş olan öz be öz Türkler bile kendilerini “Alman’ım” diye tanımlamıyor mu?
Anayasa’daki ifadenin ırkın değil, vatandaşlığın adı olduğunu hâlâ öğrenemediniz mi?
KENZ
İlahiyatçı İhsan Eliaçık, TV’de konuşuyor.
Kulak veriyoruz:
- Kuran’ı Kerim’de Allah’a inanmamanın cezası yoktur...
- Namaz kılmamanın, içki içmenin cezası yoktur.
- Başını örtmemenin cezası yoktur.
Bu saydıklarımın hiçbiri insan haklarının ihlali değildir. Namaz kılmayan kişinin kimseye zararı yoktur.
Ama bazı şeylerin cezası vardır...
Öldürmek, çalmak, iftira atmak, zina etmek, taciz, tecavüz etmek, kenz yapmak... Bunların cezası vardır...
Kenz yapmak neymiş? Daha önce duymamıştık… Eliaçık anlatıyor:
- Başkaları kuru ekmeğe muhtaçken kişinin ihtiyacından fazla mal, mülk, para biriktirmesi hazine yapması... Bu kenz yapmaktır ve Kuran’da cezası vardır.
Tuhaf şey… Kenz yapmak diye bir kavramın Kuran’da varlığını ve sohbetlerde konuşulduğunu hiç duymamıştık.
Komşusu aç yatarken insanların mal mülk para istiflemesi demek ki suçmuş. Ama nedense hiç gündeme getirilmiyor. Varsa yoksa içki içmek günah mı, denize girmek orucu bozar mı, gibi ayrıntılar...
ViTAMiN
Hafif soğuk almışım... Dostlar:
- Biraz C vitamini alsan iyi olur, dediler, İçinde çinko da bulunan bir C vitamininin adını verdiler...
Eczacı Egemen kardeşimden istedim. Çıkarıp verdi.
- Ne kadar bu Egemen?
- 450 lira abi.
- Yok daha neler?
- Maalesef öyle abi…
- Kaç tablet var içinde?
- 15 tablet...
Suda eriyen bu tabletlerin tanesi 30 liraya geliyor...
SGK yazmıyor. Parayı cepten ödeyeceksiniz.
Bu arada internette aynı vitamini 240 lira fiyatla satılırken gördük. Neredeyse yarı fiyat. Bu nasıl oluyor? Akıl erdiremedik!
FAY
Türk dili konusundaki duyarlığı ile tanınan Atilla Aşut arkadaşımız, Birgün’deki son yazısında deprem haberlerinde sık sık geçen “Fay kırığı”, “Fay kırılması” gibi ifadelere değiniyor.
Fay sözcüğünün Fransızcada zaten “kırık” anlamına geldiğini söyleyen Aşut, biri Fransızca diğeri Türkçe bu iki sözcüğün aynı anlama geldiğini anımsatıyor.
Bir okur ise itiraz ederek şöyle diyor:
“Fay Fransızcada kırık anlamına gelebilir... Türkçede yer altındaki deprem çizgisi anlamı kazanmıştır ve Türkçeleşmiştir...”
Sanırız ikinci görüş de yanlış değil...
ÜYE YORUMLARI
Yorum YapFacebook Yorumları