loading
close
SON DAKİKALAR

Mehmet Ali Aybar

Melih Aşık
Tarih: 11.07.2024
Kaynak: Melih Aşık - Milliyet

Melih Aşık; Türkiye’de Atatürk’ün tam bağımsızlık ruhuna CHP değil, ilk günden itibaren sosyalist aydınlar sahip çıkmıştır. İkinci Dünya Savaşı sonunda, İsmet İnönü liderliğindeki Türkiye, ABD ile ikili antlaşmalara yönelmişti.

Türkiye İşçi Partisi ve Türk solunun liderlerinden Mehmet Ali Aybar, 29. ölüm yıldönümü olan 10 Temmuz’da Aşiyan’daki mezarı başında anıldı... 

Türkiye’de Atatürk’ün tam bağımsızlık ruhuna CHP değil, ilk günden itibaren sosyalist aydınlar sahip çıkmıştır. 

İkinci Dünya Savaşı sonunda, İsmet İnönü liderliğindeki Türkiye, ABD ile ikili antlaşmalara yönelmişti. 

ABD’nin gerçek kimliğini, yapılan yardımların perde arkasındaki niyetlerini görmek o dönemde çok mu zordu... Yok canım... Gören görüyordu... Bakınız Mehmet Ali Aybar, “Zincirli Hürriyet” Gazetesinde 19 Nisan 1947’de yazdığı yazıda hükümeti nasıl uyarıyor: 

M. ALİ AYBAR

“Amerikan yardımını bir kere bizi şimdiden istiklalimizden mahrum edeceği ve Amerikan himayesi altına koyacağı için istemiyorum. Yardımın şartları malum... Birtakım yabancılar yardımın yerinde kullanılıp kullanılmadığını kontrol etmek bahanesiyle bizim içişlerimize müdahale edeceklerdir... Yardımın tahsis sureti ve harcanması ile ilgili Amerikan Cumhurbaşkanı’ndan müsaade alınacaktır. Amerikan Cumhurbaşkanı’na yapılan işlerle ilgili muntazaman raporlar verilecektir. Ve daha buna benzer birtakım şartlar... Hukuk kitaplarında bu duruma himaye adı verirler. Ve himaye altına alınan devletlere yarı müstakil devlet derler...” 

Gerçeği gören ve halkı uyaran Aybar ve arkadaşları bu yurtseverliği hapislerle, sürgünlerle ödediler... 

LOKANTA

Meclis lokantasının ucuzluğu yıllardır eleştiri ve espri konusu olur. Milletvekili Lütfü Türkkan bu eleştirilere cevap verme ihtiyacı hissetmiş. Bakın neler yazmış: 

“Öncelikle personel haricinde Meclis’e günde gelen ortalama 6 ile 8 bin arasında ziyaretçi yemek yiyor ve bunların ücretleri milletvekillerince ödeniyor. Partilerin grubu olduğu günler bu sayı çok daha fazla oluyor. 600 milletvekilinden yarısı bile Meclis’te yemek yemiyor. Ama gelen ziyaretçilere yemek ikram etmek hem adet olmuş hem de töremizde yer almıştır.  

Seçmeniyle, iletişimde olan her milletvekilinin her ay 250 - 500 arası ziyaretçisi olur. Dolayısıyla ucuz yemek yiyen veya çay kahve içen aslında milletvekilleri değil, vatandaşlardır.” 

Bu noktada sorulacak tek soru olabilir: Meclis’te yemek yiyen vatandaşın ücretini yemeyen vatandaş ödemeli mi? 

UKRAYNA

Ukrayna’nın Batı’dan istekleri hiç bitmiyor. 

Bu defa da denizaltı istiyorlar. 

Ukrayna Deniz Kuvvetleri Komutanı Amiral Aleksey Neizhpapa, Londra’da yaptığı açıklamada, ülkesinin denizlerde güçlenmesi için denizaltıya ihtiyaç duyduğunu bildirmiş. Böylece Karadeniz’de Rusya’ya karşı güçleneceklerini belirtmiş. 

İyi de bu denizaltılar Karadeniz’e nasıl geçecek?.. 

Malumunuz Türkiye Montrö’yü uyguluyor ve Rusya ile Ukrayna’nın savaş gemilerini Boğazlardan geçirmelerine izin vermiyor. 

Amiral bu konuda açıklama yapmamış.  

(NOT: Almanlar İkinci Dünya Savaşında Karadeniz’e Tuna Nehri’nden 6 denizaltı indirmişti ama onlar cep denizaltısı denen küçük teknelerdi.) 

İNGİLİZ DEMİRYOLU

İngiliz İşçi Partisi Lideri Keir Starmer başkanlığındaki hükümet kolları sıvarken bir gazeteci yeni Ulaştırma Bakanı Louise Haigh’e “Demiryolları ne zaman kamulaştırılacak?” sorusunu soruyor.  

Bakanın cevabı: 

“Mümkün olan en kısa süre içinde” oluyor. 

İngiltere’de demiryollarını özelleştirmek, hatırlanacağı gibi, 1979’dan itibaren muhafazakâr lider Margareth Thatcher’in en iddialı hamlelerinden biriydi. 

Özelleştirme ile sektörde rekabet ve verimlilik artacak, taşıma hizmeti ucuzlayacak, özel şirketler daha çok yatırım yapacak, daha çok vergi toplanacak, kamu daha çok tasarruf edecekti. Ne var ki bütün bunların tam tersi oldu. İşletmede kalite bozuldu, biletler pahalandı, rötarlar arttı, yatırım azaldı, kamunun zararı katlandı, yeni tekeller oluştu... 

Türkiye, İngiltere’den etkilenerek, 1980’den itibaren TCDD’yi özelleştirme hamlesine girişti. Bu yönde hızlı adımlar atıldı. 

TCDD’ye ait meslek lisesi, basımevi, çamaşırhane, dikimevleri, dinlenme kampları, kurum eczaneleri kapatıldı veya özelleşti, TCDD hastaneleri SSK’ya devredildi. Limanlar özelleşti. 

Halen son kalan hizmetin yani yolcu taşımacılığının özelleştirilmesi gündemde. 

İngiltere deneyimi bizi de etkiler, özelleştirmede bir geri manevra söz konusu olur mu?  

Ankara bu konuda bir karar verecektir. 

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları