Muhtara Dikkat

Melih Aşık; Muhtar mahalle halkıyla belediye ve devlet görevlileri arasında iletişim görevi yapıyor... Mahallenin sorunlarını ve taleplerini üst mevkilere bildiriyor, çözüm önerileri ve projeler götürüyor.

Mart sonunda yerel seçimde muhtarları da seçeceğiz...

Muhtarlık genellikle küçümsenen... Yetkileri sınırlı... Ama sorumluluğu büyük ve fedakârlık isteyen bir görev...

Çünkü mahallede bir derdi olan önce muhtara koşuyor…

Muhtar mahalle halkıyla belediye ve devlet görevlileri arasında iletişim görevi yapıyor... Mahallenin sorunlarını ve taleplerini üst mevkilere bildiriyor, çözüm önerileri ve projeler götürüyor.

Geliri yok… Ayda 17 bin lira ödenek alıyor ve bu para ziyaretçilerin çay kahve parasına bile yetmiyor...

Gelelim muhtar seçimine...

Garip hatta komik bir yöntemi var.

Caferağa Muhtar Adayı Şehnaz Uzun’dan aldığımız bilgiye göre, adaylık için önceden herhangi bir makama başvuru gerekmiyor.

Ya aday sakıncalı biriyse?

Seçimden sonra kimse itiraz etmezse mesele yok.

Her muhtar adayı mahalledeki seçmen sayısının yaklaşık iki katı pusula bastırıyor. Sabah 07 ile 08 arası 50 - 60 sandığı dolaşıp her birine pusulalarını bırakıyor. Daha sonra sık sık kulübeleri dolaşarak pusulaların bitip bitmediğini ya da rakiplerce yok edilip edilmediğini kontrol ediyor. Tabii bunları tek başına yapamayacağı için mutlaka bir ekip kurması gerekiyor.

Mahalleliye tavsiye... Muhtarlık seçimine önem verin... Esnaftan birini muhtar seçmeyin. İyi bir muhtar, mahalleli de arkasında durursa, mahallede iş birliği ve güç birliği için önemli merkez olacaktır. Belediye meclislerinden daha önemli görev yapacaktır.

TCDD

CHP Eskişehir Milletvekili Dr. Jale Nur Süllü, Ulaştırma Bakanı Abdülkadir Uraloğlu’na bir soru önergesi vermiş... Soruyor:

- TCDD Eskişehir Tren Garı Otoparkının gelirinin Eskişehir Demirspor Kulübü yerine Ankara Demirspor Kulübü’ne aktarılmasının gerekçesi nedir?

CHP’li vekil otoparkın gelirinin Eskişehir Demirspor kulübüne bırakılmasını istiyor.

TRUMP

Donald Trump geçen dönem göreve geldiğinde dünya kamuoyu bir iş adamının ABD Başkanı olmasından memnun kalmamıştı.

Joe Biden’ın başkanlığı fikirleri değiştirdi.

Çünkü Dünya kana boyandı.

Her tarafta savaş var.

Her barış girişimi ABD’nin engeline takılıyor.

Amerikan silah fabrikalarının çalışmasından başka hiçbir şey Biden’ı ilgilendirmiyor.

Bütün uluslara savaş korkusu yaşatıyor ki silah alımları sürsün, fabrikalar çalışsın...

Dünkü istenmeyen adam Donald Trump, şimdi dünya uluslarının umudu oldu

Ben başkan olursam bütün savaşları 24 saatte bitireceğim diyor Trump. Dünya ulusları bu yılı Trump’ın başkanlığını beklemekle geçirecek.

Bu bir yılda savaşlar muhtemelen şiddetlenerek sürecek.

Dünyayı çok zor bir yıl bekliyor...

COELHO

Hikâye Brezilyalı Yazar Paulo Coelho’dan...

Ölmek üzere olan bir yaşlı adam yanına bir delikanlıyı çağırır ve ona bir kahramanlık öyküsü anlatır...

Bu adam savaş sırasında bir        adamın hayatını kurtarmıştır. Adama sığınacak yer ve yiyecek ekmek vermiş, onu koruyup kaçmasına yardım etmiş. Ama gün gelip adam kurtularak tehlikeyi atlatınca onu düşmana teslim etmiştir.

- Peki nasıl kaçıp kurtuldunuz? diye sordu delikanlı.

- Kaçıp kurtulmadım, ben ötekiyim, ihanet eden benim, diye itiraf etti yaşlı adam...

- Ama bu öyküyü sanki kahraman benmişim gibi anlattığım zaman, onun benim için yaptıklarını çok daha iyi anlıyorum…

RİYAD’DAN

Görüntüyü Suudi Arabistan’ın başkenti Riyad’dan bir arkadaşımız yollamış. Atatürk filminin 2’nci bölümü Riyad sinemalarında gösterime girmiş. Birinci bölümü de geçen Kasım’da gösterilmiş. Anlaşılan Suudi’lerin Atatürk kompleksi bizim sandığımız kadar derin değil. Futbolda yaşanan gerilimin bilmediğimiz kimi başka nedenleri de olmalı...

ZİYA OSMAN

Sadeliğin, içtenliğin, zarafetin şairi Ziya Osman Saba’nın (1910 - 29 Ocak 1957) ölüm yıldönümündeyiz. Sadece 47 yıl yaşayan şair, Nazım Hikmet, Ahmet Haşim, Cemal Süreya, Fazıl Hüsnü Dağlarca, Necip Fazıl, Mehmet Akif, Faruk Nafiz Çamlıbel gibi Kadıköy’de yaşamıştır. Evinin bulunduğu Misakımilli Sokağı üzerine yazdığı bir şiiri de vardır. Onu kısa bir şiiriyle anıyoruz:

KİMBİLİR

İlk yağmur damlası düştü

Kuru yapraklarına güzün.

Ardında kış kıyamet,

Dert, hüzün.

Alınyazısı hepsi... Kısmet...

Ha yazı, ha kışı geceyle gündüzün,

Kim bilir kaç günü kaldı

Ömrümüzün?