Psikologdan tecavüze uğrayan çocuğa: 'Böyle giyinirsen, tecavüzü teşvik edersin'
Melis alphan: Psikolog, defalarca cinsel istismara maruz kalan çocuğun V yakalı tişörtüne bakıp 'Eğer bu şekilde giyinirsen, tecavüzü teşvik edersin' dedi. Çocuk, bu yüzden yıllarca şikâyetçi olamadı.
Sema 2013’te, 13 yaşında iken kendinden 4 yaş büyük Cenk ile arkadaş oluyor. Bir gün dışarıda buluşmak üzere sözleşiyorlar. Buluştuklarında Cenk, “Arkadaşımın evinde bir şey unuttum. Ev çok yakında, bir uğrayalım” diyerek onu arkadaşı Ömer’in evine götürüyor. Sema kapının önünde beklemek istese de Cenk, “Komşular seni kapının önünde görürse yanlış anlarlar, biraz geç oturalım” deyince, Sema içeri giriyor.
Evde bir odaya geçip oturduktan sonra evin içinde durmadan kapılar açılıp kapanıyor, Sema evin kalabalık olduğunu fark edip rahatsız oluyor.
Cenk o sırada Sema’ya şeker ikram ediyor. Sema çok sonradan anlıyor ki o şeker değil, uyuşturucu.
Sonra Cenk Sema’yı yatağa yatırıyor. Bulundukları evin sahibi Cemal ile birlikte Sema’ya dokunmaya başlıyorlar. Ardından, 5 erkek daha odaya giriyor. Sema hareket edemesin diye biri kız çocuğunun kollarından tutuyor, bir diğeri de Sema’yı videoya çekiyor.
Sema en sonunda ellerinden kurtulup evden dışarı fırlıyor.
Çıkar çıkmaz Cenk’e mesaj atarak “Bir daha benimle iletişime geçme, seninle görüşmek istemiyorum” diyor. Bunun üzerine Cenk, mesajlarıyla Sema’yı tehdit etmeye başlıyor. Elindeki videoyu Sema’nın ailesine göstereceğini, okulda, mahallede adını çıkaracağını söylüyor.
O ara Sema’nın annesi hasta, babası iflas etmiş ve şehir dışında, erkek kardeşi ise annesinin hastalığından ötürü sorunlar yaşıyor. Ailecek psikolojik olarak çöktükleri bir dönem.
“Benim bir suçum olmamasına rağmen, bu olayı öğrenirlerse annem ve babam üzüntüden ölürler diye düşündüm ve sessiz kaldım” diyen Sema sözlerini şöyle sürdürüyor: “Cenk, bir buçuk ay boyunca tehdit ve şantaj yoluyla beni çok sayıda erkekle ilişkiye zorladı. Olanları kuzenime anlattım; bu erkeklerden biri beni çağırdığında kuzenim ‘Ben de seninle geleceğim’ dedi. Evine gittiğimiz kişi kuzenimin arkadaşı çıkınca Cenk’in beni ilişkiye zorladığı erkekler benden ellerini çektiler.”
HAMİLE KALIR KORKUSUYLA YAKASINI BIRAKTILAR
Sema kurtulduğunu düşünse de, videonun hâlâ onlarda olması onun için yine de büyük bir tehditti. İyice psikolojisi bozulunca, devlet hastanesinde psikoloğa gitti. 13 yaşında defalarca cinsel istismara uğramış bir çocuğu koruyup polise haber vermesi gerekirken, psikolog ne yapsa beğenirsiniz...
Sema anlatıyor: “O gün V yaka bir tişört giymiştim. ‘Eğer bu şekilde giyinirsen tecavüzü teşvik edersin’ dedi. Hem de bunu söyleyen bir kadındı. Bu laf üzerine orayı terk ettim. Aslında daha önceden şikâyetçi olabilirdim ama o psikolog bana bunları söyledikten sonra caydım. Tecavüze uğramış da olsam bana hep ‘Senin yüzünden’ diyecekler diye korktum. Ben 13 yaşında bir çocuktum halbuki.”
Sema ardından, polise gitmeye hiç niyeti olmasa da, Cenk’e mesaj attı ve “Ya peşimi bırakırsınız ya da polise giderim” dedi. Bunun üzerine Sema’nın yakasını bıraktılar.
Ondan sonra da Sema telefon numarasını değiştirdi, sosyal medya hesaplarını kapattı ve bir ay boyunca evden çıkmadı.
O dönem Sema, ablasının eski sevgilisinin kardeşi olan 17 yaşındaki Ali ile görüşmeye başladı; “Düzgün bir ilişkim olsun istedim; Ali’nin beni koruyabileceğini, bir şey olursa yanına kaçabileceğimi düşündüm” diyor. Sema, Ali’ye başına gelenleri anlatınca “Tamam senin yanındayım, hiç korkma ama senden bazı isteklerim olacak” dedi. Sema istemeyince Ali ona tecavüz etti.
2014 olaysız geçti.
Sema’nın Cenk ve kendisine tecavüz eden erkeklerle bir anlaşması vardı; Sema’nın adı duyulmayacaktı, Sema da onlardan şikâyetçi olmayacaktı. 2015’te Sema adının çıktığını fark etti. Okul koridorlarında Sema’nın arkasından “O.pu” diye bağrıldı; diğer okullardaki arkadaşlarından “Sema adın çıkmış, haberin var mı?” diye mesajlar gelmeye başladı.
Sema bir gün, gençlerin gittiği etüt merkezinde Cenk’i görüyor ve anlaşmalarını hatırlatıyor, “Hani adımı çıkarmayacaktınız?” diye soruyor. Cenk “Kimseye söylemedim. Seni biriyle sevgili yaparım, adını temizleriz” diyor. Sema da kabul ediyor: “Daha sonra, Cenk beni evine davet etti, ben ‘Gelmem’ deyince üsteledi, beni adımı daha da çok çıkarmakla, aileme gitmekle tehdit etti ve ben de yine korkularıma yenik düşüp gittim. İki-üç hafta boyunca Cenk’in arkadaşlarının toplu tecavüzüne uğradım.”
Daha sonra Sema’nın hamile kalma ihtimalinden korkup yakasını bırakıyorlar.
‘BEN KENDİMİ SUÇLAYARAK BÜYÜDÜM’
2018’de ise bu sefer Ali, instagram’dan Sema’ya mesaj atıyor; “Yaşadıklarımızı ve geçmişini ablana anlatmamı istemiyorsan bana uygunsuz fotoğraflarını atacaksın” diyor. Sema kabul etmeyince tehditlerini sürdürüyor. Sema da mecburen birkaç fotoğraf atıp Ali’yi engelliyor.
Ali bir tanıdık vasıtasıyla Sema’ya ulaşıyor; bu kez “Senin kafana sıkarım” gibi ölüm tehditlerini de sıralıyor.
Sema “Psikolojim çok bozulmuştu; ya intihar edecektim ya da polise gidecektim” diyor. 22 Ağustos 2018’de karakola gidiyor. Polis ona şikâyetçi olmasını söylüyor. “Abi ama bana kimse destek çıkmaz” deyince polis, “Yok kızım, eski zamanlara kanma, illa destek çıkan olur” diyor. Sema da o polisin yüreklendirmesiyle Ali’den şikâyetçi olmaya gittiği karakolda kendisine tecavüz eden tüm erkeklerden şikâyetçi oluyor. Ali o gün tedbir amaçlı gözaltına alınıyor ve ertesi gün salıveriliyor.
Muayene sırasında doktor Sema’ya “Senin tecavüze uğradığın çok belli. İleride tuvaletini tutamama sorunun olabilir” diyor.
Sema aylardır Adli Tıp raporunu bekliyor: “24 Aralık’tan beri beni psikiyatra yönlendirmediler. Bir ay sonra gittim, ‘Bir ay geçti, beni hâlâ çağırmadınız’ dedim; ‘Çağıracağız, uzun sürüyor’ deyip beni başlarından savdılar.”
Aradan 8 ay geçmesine rağmen sadece tehdit ve şantaj suçlarından bu erkeklere dava açıldı. Çocuğun cinsel istismarından açılan bir dava yok. Dosyasına bakan savcı sürekli değişiyor. Sema’nın kendini hatırlatmak için ayda 2-3 kez savcılığa gittiği oluyor.
“13 yaşıma dönebilsem ailemi değil, kendimi düşünürdüm” diyor Sema, “Ben hep kendimi suçlayarak, kendimi kötü bilerek büyüdüm. Beni istismar edenler yolda beni gördüklerinde yüzüme karşı kahkaha atma hakkını kendilerinde buldular; ben onları gördüğümde ise başımı önüme eğmek zorunda kaldım. Sanki namus sadece benimmiş gibi... Onlar bana dokunurken sadece benim namusum lekelenmiş gibi davrandılar. Ben bu yüzden şikâyetçi oldum. Bunu kendime borçluydum.”
ÜYE YORUMLARI
Yorum YapFacebook Yorumları