Sıra geldi üstlerine çökmeye
Murat Ağırel; Tek beklentim var artık Bakan Yerlikaya’nın bu kirli düzenin üzerine çökecek hamleyi yapması. Artık ellerini kollarını sallayarak bu zehri Türkiye’ye sokamayacaklar.
Daha önce Mersin Limanı’nda yakalanan uyuşturucu maddelerle ilgili yazı dizileri yapmıştım.
23 Haziran 2022’de Mersin Limanı’nda yakalanan 463 kilogram kokain hakkında bilgi vermiştim. Hatırlamak gerekirse uyuşturucu madde, Ekvador’un Guayaquil Limanı’ndan Mersin’deki Alyans Meyve adlı firmaya geldi.
Bu firma, 2019’da “Alyans Meyve Gıda” adı ile kurulmuş. Sonrasında adını “Alyans Gümrük Müşavirliği Lojistik” olarak değiştirmiş. Kurucuları Mehmet Ali Keser ve Mehmet Yüksel görünüyor. Sonra tek yetkili Keser oluyor, ardından firmayı Abdülkadir Karakayalı’ya devrediyor.
Firma Karakayalı adına gözüküyor ama bu kişi emanetçi. Asıl şirket sahibi E.K.B. isimli bir kişi demiştim ve Dubai’de bir firmaya fatura kestiğinden bahsetmiştim.
E.K.B’nin ve Keser’in adı çok yakın geçmişte yine bağlantılı iki olaya karışmış. S.M-Frutadelli firmasından gelen muz konteynerlerinde kokain bulunuyor. İthalatçı firma 3DS isimli Mersin Serbest Bölgesi’nde faaliyet gösteren bir şirket. Şirketin sahibi ve yetkilisi İ.T. isimli bir şahıs. Bu şirketin gümrük müşavirliğini yapan isim de tanıdık: Mehmet Ali Keser, İ.T. ise tamamen paravan bir isim.
Şirketin arkasındaki isim yine E.K.B. aslında. Bu bağlantı daha sonra 3DS ve E.K.B’nin kardeşine ait Nurpek firmalarının bir muz kaçakçılık olayına karışması ve bunun yargıya yansımasıyla ortaya çıkıyor.
Bu şirketlerde adı geçmeyen E.K.B. bu dosyadaki ifadelerden sonra dosyaya dahil ediliyor.
İşte sizlere anlatacağım yeni bilgi bu noktada başlıyor.
KARAKAYALI’NIN DİLEKÇESİ
E.K.B adı ile kodladığım kişinin asıl ismi Emir Kadir Batış. O gün aldığım istihbaratın ne kadar doğru olduğunu bugün gördüm.
Dava sürecinde uyuşturucu maddeyle ilgili ismi geçen herkes gözaltına alındı ve tutuklandı. Ancak bir kişi haricinde hepsi tahliye edildi. O kişi şu anda cezaevinde bulunan ve belki de uyuşturucu ticaretinin içerisindeki en son kişi olan Abdulkadir Karakayalı. Dava sonuçlandı ve 30 yıl ceza aldı. Dava istinaf mahkemesine taşındı. Karakayalı, bir dilekçe yazdı ve savunmasında bütün gerçekleri itiraf etti:
“Alyans firmasını devralmadan önce 2018-2020 arasında Mersin’in Çarşı bölgesinde çay ocağı işletiyordum. Mehmet Ali Keser’i de o esnada tanıdım. Devamlı gidip gelmesi ile samimileştik. İşyerinde yaşadığım zorlukları anlattım ve kendisinin gümrük işleri yaptığını öğrendim. Beni Kadir Emin Batış ile tanıştırdı. Bu şahıs bana Alyans firmasını maaş ve Bağ-Kur ödemeleri karşılığında resmiyette üzerime devretmeyi teklif etti. Ben pandemi döneminde çok zorlandığım için teklifi kabul ettim. Şirket üzerime devredildikten sonra 7-8 ay daha çay ocağımı işletmeye devam ettim. 13/04/2020 tarihinde 36 kilogram uyuşturucu madde yakalandı. Benim haberim yoktu ben o sırada çay ocağını işletiyordum. Pandemi kısıtlamalarından sonra çay ocağımı kapattım ve Alyans adlı firmanın ofisine gidip gelmeye başladım. 3DS, Elnia, Nurpek hepsi aynı adresteydi. Muhasabecileri de aynı Erhan Gül. Firmaların tamamının gümrükçüsünün de Keser olduğunu gördüm. 34 ZH 5799 plakalı aracı da üzerime tescillediler. Ben firmanın hiçbir işine karışmadım. Sadece önüme evrak getiriyorlardı imzalıyordum ve banka işlemleri için söylenenleri yapıyordum. Yakalanan 36 kilogram uyuşturucuyla ilgili 3DS’nin sahibi İbrahim Tekin 45 gün cezaevinde yattı çıktı. Ben endişemi Batış’a bildirdim. Böyle bir olay olduğunda tüm mesuliyetin kendilerinde olduğunu bildirdi beni yatıştırdı. Sonrasında ise benim adıma kayıtlı olan firmada uyuşturucu yakalandı. Gümrük Muhafaza beni aradı ve konteynerin başına gelmemi söyledi ancak benden önce Batış’ı aramışlar. Yoldayken o da beni aradı ve limana gitmemi istedi. Gözaltına alındıktan sonra Batış’ın gönderdiği Yalın Bora Boynuince tarafından savunuldum, tutuklandım. Yine Batış tarafından gönderilen avukat Elif Selvi’ye vekâlet verdim. Ben 5 aydır tutukluyken Batış da tutuklandı. Cezaevinde bana kendi el yazısı ile notlar gönderiyordu. Son celsede ben ceza aldım, Batış tahliye oldu. Eşime ‘Herkes başının çaresine baksın’ demiş. Kullanıldığımı anladım. Mahkemenize gerçeği bildirmediğim ve oyaladığım için pişmanım. Vicdanen rahatsızım. Tüm bilgi, belge ve delilleri sunmaya razıyım.”
Yani yazımın içerisinde yer alan tüm bilgiler de bu şekilde doğrulanmış oldu. Frudetelli’nin sahibi Sandra Moreno ve uyuşturucu ticareti rotasına dair bağlarının ve asıl bu ticaretin arkasında kimlerin olduğu da bu itiraf dilekçesi ile ortaya çıkmış oldu. İstinaf mahkemesi nasıl karar verecek bilinmez ancak bu uyuşturucu çarkı halen devam ediyor. En son İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya duyurdu: Mersin Limanı’nda yine 610 kilogram kokain yakalandı.
Anlayacağınız aslında kurulan düzen belli. İsimler, şirket kayıtları, telefon numaraları, kimlerin ne şekilde bu tezgâhı döndürdüğü açığa çıktı ya da çıkmak üzere.
Tek beklentim var artık Bakan Yerlikaya’nın bu kirli düzenin üzerine çökecek hamleyi yapması. Artık ellerini kollarını sallayarak bu zehri Türkiye’ye sokamayacaklar.
ÜYE YORUMLARI
Yorum YapFacebook Yorumları