loading
close
SON DAKİKALAR

Nasırlarına basmaya devam edeceğim

Murat Ağırel
Tarih: 08.06.2024
Kaynak: Murat Ağırel - Cumhuriyet

Murat Ağırel; Yıldırmak istiyorlar ama tanımıyorlar. Beni satın aldıkları şizofrenler ve satılık kalemler ile karıştırıyorlar. Evime gelip önünde bekliyorlar, adres tespiti yapmak için ailem ile oturduğum adresimi videoya kayıt ediyorlar, evimin önündeki çöpü dahi karıştırıyorlar.

“Er Ryan’ı Kurtarmak” filmini izlediniz mi?

Robert Rodat tarafından yazılan Steven Spielberg tarafından yönetilen 2. Dünya Savaşı konulu tüm zamanların tartışmasız en iyi filmlerinden biridir.

Kardeşleri savaşta ölen ve düşman hattının gerisinde kalan bir askeri kurtarmak ve evine götürmek için mücadele eden bir bölük askerin mücadelesini anlatır film.

Ülkemizde de benzer bir kurtarma mücadelesi var. Hani filmi yapılsa adı sanırım “Polatları Kurtarmak” olur.

Kara para aklama, vergi kaçırma gibi suçlamalar ile yargılanan ve cezaevinde bulunan Polat ailesi ile ilgili inanılmaz bir “kurtarma” çabası var. Dilan Polat avukatının elini öptü, Engin Polat Dilan’ın öptüğü yeri öptü, Dilan’ın parmağı kanadı, Dilan cezaevinden bize yazdı, Dilan cezaevinden kızına yazdı, Dilan’ın vücudunda morluk ve kesik var, Dilan Polat avukatı konuştu.

Kamuoyu yaratılmaya çalışılıyor. İnanılmaz bir çaba var. Tabii ki çabalar karşılıksız değil!

“Polatlar aslında her şirketin yaptığı gibi vergi kaçırmış” gibi suçu küçültüp masumlaştırmaya çalışıyorlar, “Başka MASAK raporu yok” diye başladıkları süreçte “Gelecek MASAK raporu aklama raporu olacak” demeye başladılar. Yaptırdıkları haberlerle de yaratmaya çalıştıkları algıyı pekiştirmeye çalışıyorlar.

Geçen gün Polatlar ile ilgili aylık olağan tutukluk değerlendirmesi vardı. Mahkeme tutukluğun devamına karar verdi. MASAK raporu bekleniyor. 

Bu kişileri tanımam etmem, bir düşmanlığım, husumetim de yok. Benim mesleğim gazetecilik. Hakkında onlarca yakalama kararı bulunan sanal bahis baronlarının kiraladığı insanlar, avukatlar, hatta kamu çalışanları bile üzerime gelmeye çalışıyor.

Yazdığım yazı ve televizyon ekranlarında anlattığım bilgiler neticesinde savcılık daveti ile savcıya makamında tutanak altında bilgi vermemi “savcıyı ziyaret eden gazeteciler” başlığı ile sanki savcı ile gizli görüşme yapmışım gibi sunuyorlar. Kaldı ki gazeteciler; savcı, Emniyet, hâkim, müfettiş, vali, kaymakam, milletvekili kim olursa olsun görüşür. Sorar, bilgi almaya çalışır. Bu son derece meşrudur ve olağandır. Hatta olması gerekendir. 

İşi öyle abarttılar ki avukatım ve gazeteci dostum Timur Soykan ile birlikte savcının adliyedeki makamına gidip yaptığımız ziyareti gizli ziyaret gibi aktardılar. Yanımızdaki avukatı da gizli tanık olarak göstermeye, bu gizli tanığı da davaya eklettiğimiz iddiasına kadar götürdüler.

Tanınmış gazetecilerin yanında adliyeye gelen gizli tanık! Bakın gazeteciler çok tanınmış ama tanık gizli, çok gizli, acayip gizli!

Sanki Polatlar hakkında bu kişi bulunmuş anlattıkları ile MASAK ve yargı harekete geçmiş sonra gelişmeler yaşanmış gibi sizleri inandırmaya çalışıyorlar. Oysaki MASAK çalışma yapmış, Çağlayan’a bildirilmiş. Sonra Anadolu Adliyesi’ne gelmiş, şikâyetler toplanmış, şirketlere kısıtlama kararı verilmiş. 

Haftalar sonra yazdığım yazı üzerine Gürcistan bağlantısı ile ilgili bir şahit çıkmış, savcı şahitliğini sormuş, Halil Falyalı gibi öldürürler beni de” demiş, savcılık korumak amaçlı kimliğini saklamış. Bu kişinin verdiği bilgiler ile savcılık tespitlerini iddianame düzenlenince göreceğiz. 

“Gürcistan ile bağımız yok, Derkan Başer’i tanımayız” diyorlar ama Derkan Başer’in eşi C.B’nin Sarıyer’de 2023 yılında kurulan kozmetik firması(!) ve aynı adreste annesinin üzerine 2022 Aralık ayında kurulan organizasyon firmasının lansmanına katılıyorlar. Derkan Başer’in eşi C.B. ile video ve fotoğraf paylaşmaları talihsiz bir tesadüftür mutlaka. Mesela Polatlar ve fenomenler ile ilgili gelişmeler yaşanırken adı sıkça gündeme gelen Sevim Alan, savcılığa Saadat Mehdiyava ve Sevdimali Mehdiyev adındaki kişiler hakkında suç duyurusunda bulunmuş. Suç duyurusunda Dubai kaynaklı çok yüksek limitli kredi kartları ile Türkiye’deki şubesinden pos cihazları vasıtası ile para sokmaya ve aklamaya çalıştıklarını bildirmiş.

Yıldırmak istiyorlar ama tanımıyorlar. Beni satın aldıkları şizofrenler ve satılık kalemler ile karıştırıyorlar. Evime gelip önünde bekliyorlar, adres tespiti yapmak için ailem ile oturduğum adresimi videoya kayıt ediyorlar, evimin önündeki çöpü dahi karıştırıyorlar. Davadaki tanığı korkutmak için tanığın kimliğini, evinin fotoğraflarını, aile bilgilerini sosyal medyadan yayımlıyorlar. Hepsi ile ilgili suç duyuruları yapıldı. Bu kişiler tespit edildi. Kurgulamaya çalıştıkları tezgâhı görüyorum. Yıldırmaya çalışıyorlar.

Sadece beni değil. Mesela Dilan Polat davasında da adı geçen sanal bahisten tutuklanan Sibel Bal Kotan’ın avukatı, gazeteci Emrullah Erdinç’e, çanta içerisinde para vermeye çalışıp tepki gördüğünde “çocukların için hediye” diyebilecek kadar ileri gidiyorlar. Gazeteci gerçeklerin bekçisidir. Araştırdığı konular, dosyalar hakkında kimi zaman Emniyet ve yargıdan önce kaynaklarından bilgi alır ve yazar. Uğur MumcuAbdi İpekçi cinayetinde savcılardan önce bilgiye ulaşmış ve sonrasında da savcı tarafından bilgi almak için davet edilmemiş miydi?

Bu berbat düzenin bekçilerinin nasırlarına basmaya devam edeceğim.

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları