Susmamızı istiyorlar susturamayacaklar
Murat Ağırel; HÜDA PAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu, “Olumlu ve olumsuz yönleriyle eyalet, özerklik ve federasyon gibi yönetim modelleri üzerine serbestçe tartışılabilmeli” açıklamasını yaptı.
2023 yılını uğurlayıp 2024 yılına merhaba diyeceğiz.
Kötü bir yıl geride kaldı, ne yazık ki daha kötüsü geliyor.
Karamsar değilim, her yurttaş gibi adım adım gelen karanlığı görüyorum.
Dünya ülkeleri gelişen teknoloji ile birlikte bir yarış içerisindeler. Her gün bir yenilik insanlığın hizmetine sunuluyor. Ne yazık ki ülkemizde ise bitmek bilmeyen gerici zihniyet iktidardan aldığı güç ile dünya ülkelerinin aksine cennet vatanı karanlığa, batağa sürüklemek için elinden geleni yapıyor.
“İktidardan aldığı güç” diyorum, bilerek söylüyorum. Zira cumhurbaşkanı çok defa tarikat ve cemaat liderlerini dergâhlarında ziyaret etti. Çok uzağa gitmeden daha geçen hafta milli eğitim bakanı, Gazi Meclis’te “Sizlerin tarikat, cemaat dediğiniz bizim sivil toplum kuruluşu dediğimiz...” dedi. Devlet kurumları göz göre göre 15 Temmuz FETÖ’cü darbe girişimi öncesinde olduğu gibi bu yapılara teslim ediliyor. Yine palazlanmalarına göz yumuluyor.
HÜDA PAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu, “Olumlu ve olumsuz yönleriyle eyalet, özerklik ve federasyon gibi yönetim modelleri üzerine serbestçe tartışılabilmeli” açıklamasını yaptı.
Bu sözlerin yüzde 1’i kadar sözü söyleyenler karşısında aslan kesilen, kendilerine “keskin milliyetçi” diyen kişiler ses çıkarmadı, çıkaramadı. İttifak ortakları söylüyor!
Hiçbiri birbirinden bağımsız olaylar değil. Hepsi hedeflenen amaca yönelik girişimler.
Eminim “Burası hukuk devleti, olmaz öyle şey” diyeceksiniz ama Adalet Bakanlığı ve bağlı adliyelerde yaşananlar akıllara zarar!
Gruplaşma, tarikatlar, hemşericilik aklınıza ne gelirse yaşanıyor...
Dün Gerçek Gündem haber sitesinin genç ve başarılı gazetecisi Furkan Karabay yaptığı bir haber nedeniyle gözaltına alındı, çıkarıldığı mahkemece tutuklandı. Furkan’a emniyette ve savcılıkta sadece yaptığı haber ve haber ile bağlantılı sosyal medya paylaşımı soruldu.
Oysaki Furkan Karabay’ın yaptığı haber kamuya açık bir davanın duruşma tutanağından ibaret. Duruşma tutanağında yer alan, resmi kayıtlara geçmiş ve gizlilik kararı olmayan bilgileri yazmak nasıl suç olabilir?
Duruşma tutanağında ne yer alıyor?
Ağır ceza mahkemesinde görülen Şahinler ve Sarallar grupları arasındaki çatışmalara ilişkin 6 yıl önce açılan ve İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen ve Sedat Şahin’in tahliye edildiği davada yargılanan Barış Saral duruşmada İstanbul Adliyesi’nde görev yapan bir mahkeme başkanı hakkında iddialarda bulundu. Bakın iddiayı dile getiren Furkan Karabay değil.
İşin tuhaf kısmı Barış Saral duruşmada yaptığı savunma kamerayla kaydedilmiş ve bu kayıt sosyal medyada da yayımlandı. Karabay bahse konu görüntülere ait duruşma tutanağını açık kaynaklardan aldı ve ayrıntılarını haberleştirdi.
Haberin başlığı ise şu: “Mafya davasında rüşvet kavgası tutanaklarda...”
Sedat Şahin 20 Temmuz 2022’de tahliye edildi. Haber içeriğinde ise Sedat Şahin’in tahliyesindeki iddialar yazılmış.
Yazıda tahliye süreci anlatılıyor ve “tehlikeli maddeleri izinsiz olarak bulundurma veya el değiştirme”, “yol kesmek suretiyle silahla birden fazla kişi ile yağma” ve “kasten öldürme” suçlarından tutuklu olan Sedat Şahin’in tutukluluğuna avukatları tarafından itiraz ediliyor.
12 Temmuz 2023’te yapılan itiraz, mahkeme heyeti tarafından reddediliyor. Ret kararına itiraz için ise yedi gün süre vardı. Adli tatilin başlayacağı 20 Temmuz’dan bir gün önce Şahin’in avukatları, tutukluluğa devam kararına itiraz ediyor. Bu süreçte ise adli tatil ile İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi’nin başkanı ve üyeleri izne çıkıyor. İtiraz kararını değerlendirmek üzere İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi’ne mahkeme başkanı olarak başka bir hâkim atanıyor. Dosyayla daha önceden ilgili olmayan hâkim, itirazı kabul ediyor ve evinde aralarında lav silahının da bulunduğu çok sayıda silah bulunan Şahin’i aynı gün tahliye ediyor.
Yazıda bir tesadüfe de yer verilmiş. Yaşanan bu tahliyenin ardından kısa süre içerisinde tahliye kararı veren hâkim İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi Daire Başkanlığı’na, ardından 25 Temmuz’da Yargıtay üyeliğine atanmış.
İşte duruşmada konuşan Barış Saral hâkimin adli tatil öncesi izne çıkmadığını, Sedat Şahin’in tahliyesine itirazı kabul etmeyeceği için izne çıkarıldığını iddia ediyor ve bu tahliyenin arkasında da adalet komisyonu başkanı ve İstanbul cumhuriyet başsavcısı olduğunu iddia ediyor.
Furkan bunu haberleştirdi.
Aynı başsavcının ismi Anadolu Başsavcısı İsmail Uçar’ın HSK’ye verdiği dilekçede de geçiyor. Aynı savcının ismi yine HSK’ye başka bir savcı tarafından verilen dilekçede de geçen, karapara aklayıcısı olduğu iddia edilen Iraklının davasında da geçiyor.
Yargının yapması gereken bu kadar çok iddiayı araştırmak mıdır? Yoksa bu iddiaları yazan gazetecileri yine aynı kişilerin şikâyeti ile tutuklamak mıdır?
Ne mutlu Furkan’a mesleğini, kalemini çeteler için, mafya için, uyuşturucu kaçakçıları, karapara aklayıcıları için satmadı. Gazetecilik suç değildir ve biz yazmaya devam edeceğiz.
Yeni yılınız kutlu olsun!
ÜYE YORUMLARI
Yorum YapFacebook Yorumları