Bizi dayanışma ve işbirliği ilerletir
Orhan Bursalı; Ankara’da izlediğimiz ÜSİMP toplantısından esinlendi. ÜSİMP, yani Üniversite Sanayi İşbirliği Merkezleri Platformu, ekonomide bilim ve teknolojide sanayi üretkenliğini işbirliğini artırma düşüncesinin ürünü olarak doğdu.
Yok, bugün siyasetten bahsetmiyorum. Türkiye’nin daha büyük bir problemi üzerine yazacağım biraz: Türkiye ekonomik yapısının ileri ve yüksek teknoloji üretkenliğine doğru yolculuğu.
Biz on yıllardır bu konuyu yazıyor ve konuşuyoruz. Çok şükür devlet dahil, artık çok geniş üniversite ve sanayi çevrelerinin ve ekonomiyi izleyen danışmanların gündeminde de “İleri teknolojik üretime geçmeden kurtuluşumuz ve cari açığı düşürmemiz mümkün değil” görüşü egemen konuma yükseldi.
Herkes bu konuları bilmeli, özellikle de siyasetle uğraşan herkes.
Bu çok basit bir gözlem, ne satıyoruz ve ne alıyoruza bakarsanız, fotoğrafı net görürsünüz.
Bir de bizim gibi ekonomilerin, yani teknoloji üretimleri zayıf, düşük ve orta teknoloji üretim ve satışlarından medet uman ve günü idare
eden ekonomilerin üzerinde
de bir cam tavan var. Onu görmüyoruz. Ama bu cam tavanı, ülkeyi günlük yöneten güçler bilerek bilmeyerek oluşturdular, ta geçmişten bugüne.
DAYANIŞMA VE İŞBİRLİĞİ
Yazının başlığındaki dayanışma ve işbirliği, Ankara’da izlediğimiz ÜSİMP toplantısından esinlendi. ÜSİMP, yani Üniversite Sanayi İşbirliği Merkezleri Platformu, ekonomide bilim ve teknolojide sanayi üretkenliğini işbirliğini artırma düşüncesinin ürünü olarak doğdu. Önce TÜBİTAK’ta olan bu düşünce sonra 2007’de bağımsız bir kuruma evrildi. Başından beri izlediğim bu çalışma, artık giderek dalbudak saldı ve bugün teknoparklardan tutun teknoloji transfer ofislerine ve Ar-Ge merkezlerine ve şirketlere uzanan 131 kurum ve kuruluşu kapsıyor. İşe yararlılığını, platform başkanı Prof. Hamit Serbest’ten anlatayım:
Rekabet yerine paylaşma ve karşılıklı güven, tek başına değil birlikte çalışma, bildiğini paylaşma bilmediğini sorma bilmeyene öğretme, büyük amaçlar için ortaklık kültürü, uluslararası ve ulusal kuruluşlarda tanınma, fikir oluşturma, paydaşlık, değer oluşturma vb.
İçinde 68 teknoloji transfer ofisi, 15 teknopark, 15 destekleyici kurum, 5 organize sanayi bölgesi bulunuyor.
Üyeleriyle, ulusal kongreler, ulusal patent fuarları, üniversite sanayi işbirliği üzerine birlikte öğrenme panelleri ve deneyim paylaşma çalıştayları gibi çok sayıda faaliyete imza attı.
ZORLUKLARI GÖĞÜSLEME
Her koyunun kendi bacağından asıldığı görüşünün yaygın olduğu ülkemizde, şirket ve kurumları bir araya getirerek zihin açma ve dayanışma ve işbirliği ile ilerleme zor iş. ÜSİMP bunu başarmaya çalışıyor. Demek ki şirketler ve kurumların birbirinden öğrenme ve deneyimleri paylaşma ihtiyaçları ön planda. ÜSİMP buna aracılık ve gerekli her şeye eşgüdümlük görevini üstlenmiş.
2001 yılındaki büyük krizde pek çok şirket battı, zor duruma düştü. O sıralarda İstanbul Sanayi Odası’nın KATEK Platformu’na katkıda bulunmaya çalışıyordum. Bir toplantıda şirketlerin zor durumu üzerine tartışmada dedim ki su üzerinde kalmak için kimse birbirinin bacağına asılmamalı, tam tersine dayanışma ve işbirliğine girişmeli, daha rakipleriniz bile olsa. Bu dayanışma kurtarıcı olur.
Zaten homo sapiensin bugün dünyada egemen duruma gelmesinin temelinde kök olarak dayanışma ve işbirliği var.
Bugün bilim, bu ortaklaşma ile ilerliyor. Bir konuda dünyanın dört bir tarafına dağılmış bilim insanları ortak büyük problemlere katkıda bulunarak çözümler arıyor. Şirketler de biribirinden öğreniyor.
Türkiye’nin ileri ve yüksek teknoloji ülkesi olmasının önündeki bütün engeller kaldırılmalı.
Ve bu hedefe yönelecek siyasiler ve iş bilirler gelmeli.
NOT: ÜSİMP Ödül Jürisi, üstün hizmet ödülüne layık görmüş. Bunu alacak çok sayıda insan var, yine de çok teşekkür ederim.
ÜYE YORUMLARI
Yorum YapFacebook Yorumları