Orhan Bursalı; Ben de kalkıp gideceğim izlenimlerimi yazacağım ama doğrusu utanıyorum, gerçekten ihtiyacı olanların hakkını yemiş olurum. Otur oturduğun yerde diyorum, gazeteciliğin sırası değil.
Geçen haftanın en komik en şaşkın belki de en olmayacak iktidar haberi, halkın yemek gurmesi-eleştirmeni olarak tanıdığı Vedat Milor’a “Kent Lokantalarının reklamını mı yapıyorsun, bunun için para aldın mı, gelirini bildirdin mi” mealinde soru yöneltilmesi oldu. Milor, bir Kent Lokantası’na gitmiş yemekleri beğenmiş. Örtülü (aldığın para karşılığı) reklam mı yapıyorsun diye Ticaret Bakanlığı harekete geçti.
Kent Lokantaları galiba AKP’yi kalbinden vurdu, şaşkınlıktan ne yapacaklarını bilememişler, öyle ya, insan düşünür taşınır mönüsü 40 TL olan lokantanın ayol ne reklamı yapılacak. Milor’un bir işi de bu, yemek eleştirmeni.
Ben de kalkıp gideceğim izlenimlerimi yazacağım ama doğrusu utanıyorum, gerçekten ihtiyacı olanların hakkını yemiş olurum. Otur oturduğun yerde diyorum, gazeteciliğin sırası değil.
“Bizi Kent Lokantaları ve kreşler mahvediyor” noktasına geldiler galiba! Yerel seçimlerden önce ilk lokantalar milletin hücumuna uğradığında önce umursamamışlardı, ama yerel seçimdeki büyük yenilgiden sonraki değerlendirme toplantılarında AKP’de yenilgiyi Kent Lokantalarına bağlayanlar çıktı, ama yok ya diye dudak büküldü Saray’ca.
Tabii ki Kent Lokantaları açıldı diye AKP kaybetmedi, AKP’nin bilerek ve isteyerek bu kadar büyük bir yoksulluk yaratan ülkenin en büyük “ekonomisti”nin ve çevresinin politikaları geniş halk kitlelerinin iktidardan desteğini çekmesiyle sonuçlandı. Bence AKP’nin motor gücü, AKP Başkanı Reis karizmasını epey çizdirdi. AKP oyu ile kendi oyu hızla eşitlenmeye doğru gidiyor gibi.
Kent Lokantaları, CHP’li belediyelerin millete sunduğu akıllı bir çözümdü sadece. Milletin öncelikle karnının doyması gerekirdi. İnsanlar buralara ulaşmak için uzaklardan da geliyor. Bence İstanbul’da ihtiyaç olan bölgelerde açılışları hızlandırılmalı, millet koşturulmamalı!
Daha önce de Halk Ekmek büfelerinin İstanbul çapında yaygınlaşmasını önlemek için AKP’nin elindeki belediyelerin zerre akıl taşımayan aptalca çabalarını görmüştük. 2021 yılında Üsküdar Belediyesi ve arkasından Ümraniye Belediyesi, bayağı savaş vermişlerdi Halk Ekmek’e karşı!
Milleti bu kadar açıkça ve net karşılarına alan, halkın yararlanacağı kamusal hizmete karşı bir iktidar, seçimleri neden kaybettiğini anlamakta hâlâ zorluk çekiyor.
Kreşleri düşünün. Geçen aralık ayında 111’e çıkmıştı sayıları. İstanbul AKP’nin elindeyken tek bir kreş yapmak bile akıllarına gelmemişti. En büyük sorunlardan biriydi anneler için. Özel kreşlerin faturası bir aylık maaşı buluyordu neredeyse. Bunu ancak halkçı bir bakış görebilirdi. Fena vurdu kreş AKP’yi; yenilgilerinin bir nedeni olarak da kreşleri görmüş olmalılar ki valilerini, milli eğitim bakanlıklarını harekete geçirerek neredeyse yasaklamaya gideceklerdi.
Tam bir akıl tutulması diyeceğim ama o da değil. Çünkü 25 yıldır kurdukları çark sürekli kendilerine çalışıyor. Ne mümkün başka türlüsü!
Bence büyükşehirin vatandaşlara iş bulma ofislerini de kapatmalılar. Her yerde varlar! Birkaç yüz bin kişi bu sayede iş sahibi oldu ve İmamoğlu ve arkadaşlarına teşekkür ediyorlar. İstanbul tamamen ellerinin altından kaydıkça ne yapacaklarını bilemiyorlar.
Çok basit, hepsiyle işbirliği yapabilirlerdi. Halk Ekmek mi, biz de destek oluruz. Kreşler mi, biz 500 yeni kreş açacağız ve İmamoğlu’nu geçeceğiz. Süt mü, 200 bin şişe süt de bizden! Öğrencilere kredi mi? Yurt mu...
Ama bunu yap(a)mazlar. Çünkü belediye olanaklarının çarklarını halk yararına değil, kendi çıkarları, yandaşları, partilileri, şirketleri, adamları için çalıştırmaya alışmış bir parti var. 25 yıldır!
Şimdi bu çarkı kırmaları mümkün değil. Sondakika, böyle bir şey yapmaya kalksalar, vallahi AKP’de isyan çıkar ve hem yerel hem merkezi iktidar karışır, hem de nasıl!
***
Siz Vedat Milor ile uğraşın, Halk Ekmekleri engelleyin, kreşleri durdurun.
ÜYE YORUMLARI
Yorum YapFacebook Yorumları
