Cumhuriyetin temeli ve Ata’nın bize mirası 3+2
Orhan Bursalı; Eğitim, çağdaşlığa ulaşmamızı sağlayacak, yaratıcı ve nitelikli, meydan okuyucu yeni nesillerin yetişmesinin aracı.
Boş verin iktidarın vurdumduymazlığına; kendini bilmeyen yalakaların Atatürk’e (ve Cumhuriyete) rakip çıkarma rezilliğine, aptallığına, geri zekâlılığına, utanmazlığına; Diyanet şefinin Atatürk’ün adını yine ağzına almamasına... Bu tıynette kişi zaten Ata’yı anarsa Cumhuriyet için utanç verici olur; orada bir, ara dönem insanı olarak oturuyor. Gidecek, hepsi gibi!... Çöp düşüncelerle uğraşmayalım, işimize bakalım!
Kalıplaşmış Cumhuriyet söylemlerinin dışında ne söyleyebiliriz?
Evet, Cumhuriyet akıl ve bilim üzerine kuruldu. Hep söylüyoruz. Eğitim de sacayağını oluşturdu.
3 ALTIN ANAHTAR
Atatürk ulusça var oluşun bu üç anahtarını hayata geçirdi ve gelecek nesiller olarak da elimize verdi. Sürdürülebilir ve özgür, bağımsız ve refah içinde yaşamanın 3 altın anahtarı! Bunları kaybedersek, yolumuzu şaşırırız, ne yapacağımızı bilemeyiz, sağa sola yalpalarız.
Akıl, bir düşünme, tartma, tartışma, en iyiyi ve doğruyu arama bulma aracıdır.
Bilim ise toplumu, dünyayı, doğayı, şeyleri, olayları metodolojik ve sistematik olarak anlamanın aracıdır.
Eğitim, çağdaşlığa ulaşmamızı sağlayacak, yaratıcı ve nitelikli, meydan okuyucu yeni nesillerin yetişmesinin aracı.
Bugün içinde yaşadığımız sıkıntıların özünde, bu 3 altın anahtarı iyi kullanamamaktan, bazen kaybetmiş olmaktan veya çekmecelerde, ceplerde, kitaplarda unutmaktan kaynaklanıyor. Millet, toplum, yöneticiler, yurttaşlar, hepimiz sık sık kendimizi kontrol etmeliyiz: Akıl ve bilim başımızda mı, eğitim olması gerektiği gibi mi, yoksa onların hepsini bir yerlerde mi unuttuk?
Evet, unutuyoruz, unuttuk, farkında olmadan bazen veya bilerek isteyerek, kasten Cumhuriyete ve geleceğe yönelik cinayetler işleyerek!
2 ALTIN MİRAS
Atatürk bize bu çerçevede iki miras daha bıraktı: İlki, yapabilirsin, başarabilirsin iradesi... Büyük Kurtuluş Savaşı’nı bir kenara bırakalım (O ne muhteşem başarıdır!), Cumhuriyetin 15 yılı bunun örnekleriyle doludur.
Ve ikinci miras kendine güven ve kendi iradeni elinde tut! İraden hep kendi elinde olacak, yapma ve başarma iradeni asla başkalarına, tabii ki yabancılara hiç mi hiç devretmeyeceksin.
İrade devredilemezdir bir ülke için!
Bu yapma ve başarma iradesini özellikle İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra kısmen veya esas olarak yabancılara devredince, Türkiye 70 yıl boyunca kendini toparlayamadı ve 19 kez ekonomik kriz yaşadı, dış güçlerin sermayesine, ileri teknolojilerine, yönetimine sayın sayabildiğiniz kadar, muhtaç duruma düştü.
Bugünün sorunu, geçmişin bize en önemli ve evrensel dersleri olan Kurtuluş ve Kuruluş’un 3 altın anahtarını ve kendi iradeni ve başarabilirsin güvenini unutmuş olmamızda yatıyor.
Harç kondu, temel atıldı, kolonlar çıkıldı, daha gökyüzüne doğru katbekat yükselmesi ve dünyanın en iyilerinden biri olması gereken ülkemizde yapılacak daha çok şey var.
Evet dileğimiz daha nice yüzyıllara... Ama bir ülkenin bir toplumun, dilek dileyerek, mum yakarak, dua ederek, kafa sallayarak ve ezberleyerek, nice yüzyıllara gitme olasılığı yoktur...
Devamı yarına...
ÜYE YORUMLARI
Yorum YapFacebook Yorumları