loading
close
SON DAKİKALAR

Dünya Düzeni değişir mi, BM görevini tamamladı mı?

Orhan Bursalı
Tarih: 26.09.2024
Kaynak: Orhan Bursalı - Cumhuriyet

Orhan Bursalı; Bir dizi etkin kuruluşun lideri diyor ki “ABD, Çin ve Rusya Güvenlik Konseyi’ni, yalnızca siyasi tiyatro sahnesi olarak kullanabilir veya yüksek gerilim dönemlerinde, aralıklı da olsa, kullanabilecekleri bir emniyet valfi olarak koruyabilirler”.

“Sevgili liderler, bazı şeyler iktidarda kalmaktan daha önemli.”

Birleşmiş Milletler Genel Kurulu, dünya liderlerini bir araya getirdi. Pek çok lider artık çok kutuplu bir dünyayı çağrıştıran farklı konuşmalarla dikkati çekti. Pek çok lider, Cumhurbaşkanı Erdoğan dahil, BM Güvenlik Konseyi’nin yapısı ve dünyadaki savaşları önlemekte yeteneksizliği ve yeni bir BM Güvenlik Konseyi yapısı üzerine taleplerde bulundu. Erdoğan epeydir, “Dünya 5’ten büyüktür” demektedir.

Güvenlik Konseyi’nde dünya barışını korumak ve geliştirmek için İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra kayda değer bir karar alındı mı? Bazı çatışma bölgelerine, mesela Kıbrıs’a barış gücü gönderdi. Nükleer silahların yasaklanması anlaşması Genel Kurul’da 122 ülke desteğiyle kabul edildi (2017) ama nükleer silahlara sahip ülkeler ve ABD, İngiltere, Rusya, Fransa, Çin gibi BM Güvenlik Konseyi’nin daimi üyeleri bu yasaya uymayacaklarını açıkladılar. Türkiye bu toplantıya katılmadı bile! Stratejik silahların sınırlandırılması (SALT görüşmeleri) ABD ile Rusya arasında geçti. Ama bunların hepsi hava cıva.

Dünya barışı için şüphesiz bir şeyler yapmıştır. Diğer pek çok alanda işbirliği, BM’nin dünya için gerekliliğini gösteriyor diyebiliriz.

‘VETO KURULU’ MU?

BM Güvenlik Kurulu, İkinci Dünya Savaşı’nın galiplerince belirlendi. Kurul üyelerinden birinin veto yetkisini kullanması, ortak karar alınmasını imkânsız kılıyor. Dünya çapında bir güç ve rekabet mücadelesinin sürdüğü bugünkü koşullarda, Güvenlik Kurulu’ndaki devletler kendi ülke yararlarını gözeterek evet veya hayır diyor. Burasını bir “Veto Kurulu” olarak isimlendirmek yanlış olmaz.

Bugün dünyada 22 kadar bölgede savaş ve çatışma var. Sudan gibi ülkeler tam bir yokoluşun eşiğinde ve savaş ağaları Sudan halkını bitirme noktasına geldi ama BM Veto Kurulu seyrediyor (Türkiye de Sudan’da bir tarafı destekleyerek savaşı körüklüyor). İsrail’in önce Gazze’de 40 bini aşkın insanı öldürdükten sonra şimdi de Lübnan’ı yerle bir etmesi, uluslararası hiçbir hukuka sığmıyor ama ABD ve Avrupa’nın önde gelen ülkeleri Almanya, Fransa, İngiltere, İsrail’in bu soykırımına silahla desteklerini sürdürüyor. NATO’nun Rusya’yı kaşıması ve bir güvenlik krizine sokması sonucu Ukrayna Batı ve Rusya’yı adeta bir savaşın eşiğine getirdi.

Bu kadar rezillik ve ahlaksızlığın pençesinde bir dünya ve BM. Tabii en dikkat çekici bence BM Genel Sekreteri António Guterres’in konuşmaları oldu.

GÜVENLİK KONSEYİ DEĞİŞİR Mİ?

Guterres, “Gerçek şu ki Güvenlik Konseyi, bugün karşı karşıya olduğumuz en dramatik çatışmalara son verme kapasitesi açısından sistematik olarak başarısız oldu” dedi. Düzenlediği “Geleceğin Zirvesi” için üye ülkeler, “yapay zekânın oluşturduğu riskleri, önceki on yıllarda belirlenen küresel sürdürülebilir kalkınma hedeflerinin finansmanındaki zorlukları ve Güvenlik Konseyi’ni yeniden düzenleme ihtiyacını ele almayı amaçlayan 21. yüzyıl sorunları için yeni yönetim konseptlerini ana hatlarıyla belirten bir anlaşma” önerecek.

Güvenlik Konseyi’nde bir değişim şart ama bu kurul berhava edilmeden yerine daha adil bir yapının kurulması mümkün değil.

Dünyanın neredeyse tüm kötülüklerle boğuştuğu zamanlardayız. Uçurumlarla bölünmüş jeopolitik konumlar söz konusu. Öte yandan demokraside gerilemeler ve otoriterliğin ve sağcı milliyetçi ırkçı azgınlığın hızla yükselmesi, milliyetçi radikal önlemlerin küresel serbest ticaret övgülerine giderek rahmet okutuyor.

Tabii bu arada altından kalkılamayacak borçlar ve iklim krizinin sonuçları ülkeleri çökertiyor. Eşitsizlikler, tüm bu gelişmelerin olumsuz sonuçlarını katmerleştiriyor. Bu sorunların çözülebileceğine inanan var mı?

TİYATRO SAHNESİ Mİ?

Bir dizi etkin kuruluşun lideri diyor ki “ABD, Çin ve Rusya Güvenlik Konseyi’ni, yalnızca siyasi tiyatro sahnesi olarak kullanabilir veya yüksek gerilim dönemlerinde, aralıklı da olsa, kullanabilecekleri bir emniyet valfi olarak koruyabilirler”.

Finlandiya Cumhurbaşkanı Alexander Stubb, daimi üyelerin veto yetkisinin sona erdirilmesini istedi.

Uluslararası Kurtarma Komitesi’nin başkanı David Miliband, Güvenlik Konseyi’ndeki veto yetkilerinin, kurum kitlesel vahşet olaylarıyla hesaplaşırken askıya alınması fikrini ortaya attı.

Oxfam kuruluşu yayımladığı raporda konuya değişik yaklaştı ve “küresel oligarşiyi aşırı ekonomik eşitsizlikten” sorumlu tuttu.

YANİ DURUM TAM UMUTSUZ...

Sanki ülke durumuyla dünya ve BM durumu birbiriyle son derece uyumlu!

Acaba başkanlık yarışından vazgeçerek yerini Harris’e bırakan ABD lideri Biden’ın Birleşmiş Milletler konuşmasında “Sevgili liderler, bazı şeylerin iktidarda kalmaktan daha önemli olduğunu unutmayın. En önemli olan sizin halkınızdır. Asla unutmayın, biz halka hizmet etmek için buradayız, tam tersi değil” dedi.

Bu sözlerini ülkemizde üzerine alacak kimse var mı, sorusu için iyi bir fırsat.

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları