Narin cinayeti, Omerta Yasası; bir ülke geleceğini yok ediyor

Orhan Bursalı; Oysa ülkesini ve geleceği düşünebilme yeteneğinde olan doğal ve normal devletlerin belki de en önemli görevi çocuklarını en mükemmel koşullarda yetiştirmek ve ülkeni yönetimini onlara devretmektir.

Hep gülen, cıvıl cıvıl, gözleri neşe aydınlık ve gelecek saçan, belki de o köyden çıkacak en önemli kişisi olarak varsayabileceğimiz Narin, birbirinin tıpkı basım insanlarının yaşadığı “kapalı” bir köyde yaşayamadı. Köye fazla geldi, acaba “Bu da nereden çıktı, bizden değil” mi dediler, bilmiyoruz.

18 gün sonra kendisine ulaşıldı, büyük bir olasılıkla öldürüldüğü düşünülüyordu ama cinayetin nasıl ve neden işlendiğinin ayrıntılarını henüz bilmiyoruz.

Köy veya mezrada yaşayanların anlayışlarıyla ve “kapalılık” yaşamlarıyla bir mafya örgütlenmesi arasında fark olmadığını görüyoruz. Her ikisinde de mafyanın Omerta, Suskunluk Yasası geçerli.

Ama bu yasa çabuk çözülür her zaman, dayanma gücü azdır.

SOĞUKKANLI ALÇAKLIKLAR

Türkiye’nin odaklandığı cinayet ilk ipuçlarını vermeye başladı.

Cinayet içinde olanların alçaklığına, soğukkanlığına bakın. Eğer doğruysa, hem muhtar hem amca olan, Narin’in battaniyeye sarılı ölü bedenini bir çalışanına vererek bunu yok et, git ırmağa göm diyor. O alçak da alıyor ve söyleneni yapıyor.

Mafya cinayetlerinde tetikçi işini bitirdikten sonra, olay yerini temizlemek ve delilleri yok etmek için bir “temizlikçi” gönderilir. En azından filmlerde böyle seyrettik.

Nasıl oldu, ne oldu, aile içinde öldürüldü de amcaya “temizlikçi”lik mi düştü. Tam bilmiyoruz. Şüphesiz jandarma olayı çözmüştür, yakında ayrıntıları öğreniriz, umarız bölgenin feodal yaşamının devamını üstlenmiş bazı siyasiler ve bölgenin milletvekilleri, köyde, bölgede var olan feodal yapının olduğu gibi sürmesini sağlamak için burunlarını ve siyasi güçlerini işin içine sokmazlar.

ÇOCUKLARIMIZIN GELECEĞİ YOK

Narin, yanlış yerde ve evde doğdu. Hayatın cilvesidir bu.

Narin bir de kız olarak doğdu, erkek doğsaydı şüphesiz başına bunlar gelmez ama muhtemelen köydekiler gibi olurdu: Erkek egemenliğinin, oradaki yapının bir başka bireyi.

Zaman o bölgelerde yavaş mı yavaş akar. Mezarlıktaki sonsuz zamandan biraz daha hızlı. Ekonomik ilişkiler en alt düzeyde seyrettiği için, bu feodal yapı parçalanmamıştır. Siyaset, özellikle bu yapının sürmesi için elinden geleni yapıyor.

TÜRKİYE’NİN BÜTÜNÜ NARİN’LERLE DOLU

Kentlerde zaman hızlı akar. Ama milyonlarca çocuğun yetişme kaderi, Narin gibi köyde yaşayanlardan biraz farklıdır. Yokluğun, yoksulluğun içinde topluma verebileceğinin en alt düzeyinde yetişir. Eğer toplumsal koşullar onlar için şanslı gelişirse. Yoksa topluma bir şey veremez, tam tersine toplumdan durmadan alır ve toplumu kemirir.

Oysa ülkesini ve geleceği düşünebilme yeteneğinde olan doğal ve normal devletlerin belki de en önemli görevi çocuklarını en mükemmel koşullarda yetiştirmek ve ülkeni yönetimini onlara devretmektir.

Ülkeyi sevmek ve inşa etmek bunu gerektirir.

Çocukların büyük çoğunluğu için ülkenin içinde bulunduğu hemen her türlü koşul, büyük şanssızlıktır.

***

Narin, büyük bir kayıptır ve ülkece arkasından uzun süre yas tutmayı fazlasıyla hak etmektedir.