Orhan Bursalı; Medyada bir toplu çıkış yok. Oysa etkili ve ciddi bir protesto iktidarın haksız hukuksuz baskılarına karşı bir dengeleme girişimi olarak kayda geçebilir ve etkili olabilir.
CHP, anayasayı savunacağı, çok doğru bir karar olan Ankara mitingini iptal ettiğini açıkladı. Ben ertelendi diye algılamıştım ama iptal.
İktidar belki de gizli kanallardan CHP’ye artık anayasaya uyacağız, miting yapmayın görüşünü iletmiştir.
Fakat bu konuda hiçbir kulis duyumu da yok.
Tam tersine “Başkan Erdoğan” (sevdiği hitap bu) Meral Akşener’e telefon etmiş ve iktidar nezdinde onu onurlandırmış. (Buna sokak dilinde siyasi olarak elense ile yanına çekmek denir). Ama aynı telefonu mesele şehit askerler konusunda birlik beraberlik mesajı vermekse niye muhalefet lideri Özgür Özel’i devre dışı bırakmış?
Esasa gelelim, anayasayı savunacak mısınız yoksa baştan sona madde madde çiğnenmesini “olacak o kadar” diye seyre devam mı?
Bırakın anayasayı, yasalarda bile suçluk bir yeri olmayan, tamamen keyfi gözaltılar, yasaklamalar, tehditler, gözaltılar, tutuklamalar... Tamam gazeteci örgütleri durmadan protesto bildirileri yayımlıyor... Bunlar kayda geçiyor ama yıllardır bu böyle ve baskının ardı kesilmiyor...
Bir RTÜK adamı, ekranlarda hoşuna gitmeyen konuşmalardan kafasına göre suç çıkartıyor ve ekran karartmalardan tutun ağır para cezalarına, gözaltılarına kadar, tam bir keyfi rejimin, “kanun benim” davranış biçimlerinden örnekler sunuyor her an.
Yetmedi, yasaklamalar dizi temalarına kadar uzanıyor: Tarikat ile normal yaşam arasındaki ilişkileri tartışan, ilgi çeken Kızıl Goncalar dizisi bir son örnek.
Tarikatçılar mutsuzmuş. Bu ülkede tarikat ve benzeri cemaatlerin yasak olduğunu haykırmanın bir anlamı yok. Çünkü iktidar (öncekiler tüm sağcı iktidarlar dahil) toplumu tarikatlaştırmak ve tarikat cemaat kümeslerine sokmak için özel devlet destekli politikalarını sürdürüyor. Ülkede yasalar geçersiz.
RTÜK adamı, tek tek veya bazen toplu olarak avlıyor...
Medyada bir toplu çıkış yok. Oysa etkili ve ciddi bir protesto iktidarın haksız hukuksuz baskılarına karşı bir dengeleme girişimi olarak kayda geçebilir ve etkili olabilir.
Hayır hepimiz, partiler dahil, iktidarın tüm muhalefeti medya/basın dahil, kendi içine, kendi benliğine, kendi hapishanesine kapatma baskılarını kabul etmiş durumdayız. Şüphesiz ki anayasa ve yasadışı her türlü iktidar uygulamalarına, siyasi terör dışında bir içerik arıyorum bulamıyorum.
İktidar sürekli olarak anayasal ve yasal sınırların dışında yaşıyor.
Bu noktaya da adım adım geldi, hep el yükselterek...
Dört yıl çok zor geçecek ve artık her şey çok geç olacak.
ÜYE YORUMLARI
Yorum YapFacebook Yorumları
