Turizm mi, ileri teknoloji mi... Özal, turizm geleneğini başlattı
Orhan Bursalı; Pilavı ancak planla kazanabileceğimizi anlamayan veya ülkenin orta vadeli geleceğini bile düşünmeyen sıradan politikacılar ile bugünlere geldik.
Perşembe günkü yazım ve turizm konusunda okur mektubu, sanki turizm mi ileri teknoloji mi seçeneklerinden birini tercih etmemiz gerekiyormuş gibi algılandı.
Şüphesiz ki hayır.
Türkiye seçeneğini Özal ile yaptı. “Turizm” dedi. Bilimsel teknolojik araştırma-geliştirmeye gerek yok dedi. Bunu yapamayız, bu konuda ileri ülkeler çalışıyor, yapıyorlar biz de onlardan alıyoruz.
Özal’ın kısır bir bakışı vardı. Burada Özal muhasebesi yapacak değilim. Zaten Türkiye’de işbaşına gelen tüm popülist politikacılar benzer özellikler taşıyordu. Günü, yılı, 3-5 yılı kurtaralım iktidardayken sonrasına bakarız.
Hepsi planlı, odaklı kalkınmayı bir kenara atmışlardı. Bu süreç Menderes ile başlamıştı: Bize plan değil pilav lazım sözleriyle.
Pilavı ancak planla kazanabileceğimizi anlamayan veya ülkenin orta vadeli geleceğini bile düşünmeyen sıradan politikacılar ile bugünlere geldik.
KOLAY SEÇİLDİ VE...
Zor olan ileri teknolojik hedeflere yoğunlaşmak yerine, kolay olanı seçtiler: inşaat, otel... Akdeniz Ege gibi altın sahillerimiz varken bilimle teknoloji ile ve bunlara adam yetiştirmekle, adam olmakla kim uğraşacak?!
Gelinen nokta, bugün halka özgürce girecek sahillerin neredeyse kalmaması ve talanın hâlâ sürmedi. Politikacıların kafası, paranın ne kadar hızlı döndüğüne çalışır. İnşaatçılık 2-3 yıl içinde büyük kazanç alanı, hızla kasalara para giriyor.
Ama derdimiz de tam orada başlıyor.
1950’lerden beri yaşadığımız irili ufaklı ama İMF’nin yönetimine geçtiğimiz 19 kadar krizin temel meselesi, ekonominin yeteri kadar yeteri kadar döviz üretememesi ve 50-60 milyar ve daha fazlası cari açık. İktidara gelenler har vurup harman savurduğu için de bütçe hep delik.
...FARK 4.5 KAT OLDU
Özcan Kadıoğlu’dan aldığım şu bilgileri paylaşayım:
2003-2023 Nisan arası:
Yüksek teknolojili ürün ihracatı: 98.5 Milyar $
Yüksek teknolojili ürün ithalatı: 436.3 Milyar $
Aradaki fark 337.8 Milyar $.
2017 yılında ithalat 28.8 milyar dolar ile rekor kırarken, ihracatımız ise 5.71 Milyar $ ile olağan seyretmiş.
Hem dış ticaret açığı hem cari açık vermemizdeki en büyük kalem, ihtiyacımız olan yüksek teknolojiyi sürekli ve artan ölçüde ithal ediyor olmamız.
Bu iktidar zamanında bu tabloda değişen bir şey olmamış.
İhracatımız içinde yüksek teknonun payı yüzde 3.
Yüksek teknoloji ihracatımız ile aynı kalemde ithalatımızın sadece yüzde 27.7’sini karşılayabiliyoruz.
İktidarın ileri teknoloji HIT-30 teşvik programı bu nedenle bu sütunlarda eleştirildi. Salt teşvikle bu iş olmaz dedik.
Boş politik laklakları severiz biz, konuş babam konuş, günlerce aylarca yıllarca. Bu konulara, ilgi çekmediği için kimse girmez. Kimse de yahu bizim temel sorunlarımız ne diye merak etmez.
Bir iki bilgi daha paylaşacağım, ekonomi ile ilgili ama bugün pazar kafa şişirmeyeyim fazla!
Turizm ile ilgili okur görüşlerine de yarın devam ederiz.
ÜYE YORUMLARI
Yorum YapFacebook Yorumları