Yeni dil ve yeni Türkiye: Muhalefeti dönüştüreceğiz

Orhan Bursalı; Yeni Türkiye, muhalefete üst üste davaların açıldığı, gerçekdışı söylemlerle yıpratıldığı, tutuklandığı, cezalara çarptırıldığı, anayasal hakların kullandırılmadığı, ifade özgürlüklerin gasp edildiği ve yoksulluğun diz boyu olduğu bir ülke..

Cumhurbaşkanının konuşmasında vurgulanması gereken önemli bir konu da muhalefeti dönüştürme meselesidir.

Bu tam anlaşılır bir konuşma değildi. Duyunca, nasıl yani, dedim.

Aslında dönüştürdüğü tek tek muhalefet sıralarından siyasetçiler var, bunlardan dokuzuna yeni rozetlerini taktı.

Cumhurbaşkanı bu konuda mahirdir, bu kimseler muhalefet görünümündeyken, iktidara Cumhurbaşkanına sayıp dururken, onları AKP içine aldı ve mevki verdi, bol maaşlı yönetim kurulu üyeliklerine atandılar. Hepsini keskin AKP taraftarı insanlara dönüştüler. Cumhurbaşkanı onları yarı yolda bırakmadı, partide önemli yerlerde görevlendirdi, bakan yaptı, daha sonra milletvekilliklerine süreklilik kazandırdı.

Gelecek seçimlerde bir olasılıkla yeniden milletvekili seçilmesi şüpheli veya kimisi için imkansız olanların da, Cumhurbaşkanının bizzat özel davetleri ile AKP’ye geçtiler.

Üç gün önce AKP’ye saydıran anayasa hukukçusu bayan akademisyen, özel davet alınca cumhurbaşkanının sözlerinden etkilendiğini söyleyerek hemen kurucusu olduğu partisinden “gördüğü lüzum” üzerine istifa ederek, koşa koşa kongrede soluğu aldı.

Parti yönetimlerine alındılar. Gelecek dönem milletvekillikleri de garanti.

AYAĞINIZI DENK ALIN

Evet tek tek milletvekillerini devşiriyorlar da peki muhalefet partilerini nasıl dönüştürecekler?

Siyaset yapmalarına imkan ve olanak vermeyerek, öyle gözüküyor. Kayyumlar atayarak belediyelerine… Tek tek belediye meclislerinden ayıklayıp haklarında “terörle iltisaklı” davalar açarak ve tutuklayarak.

CHP’yi terör suçlamasıyla yıpratarak.. Kimbilir, bu suçlamayı kırk kez yöneytince parti içinden tutuklamalara sıra mı gelecek.

Burada dur durakları olmadığını biliyoruz.

Bunun provasını Zafer Partisi lideri Ümit Özdağ üzerinde yaptılar.

Bu aslında diğerlerine ayağınızı denk alın mesajı bal gibi olabilir.

KAOS BARONLARI

Şu sözler Türkiye’nin siyaset arenası için dehşet verici:

“Kaos baronlarına diyoruz ki bu devlet ve millet sizin rüyalarınızı kabusa dönüştürme iradesine, gücüne, kudretine sahiptir.”

Bunu TÜSİAD’a söylüyor.

Ama çok daha geniş sivil dernek, toplum kuruluşlarına da bir güçlü mesaj: Kendi işlerinizle uğraşın, siyaset yapacaksanız parti kurun…

Yoksa, TÜSİAD’ın başına gelenler örnek olsun.

İktidar, siyaseti dar bir alana sokma niyetinde.

Sivil toplum örgütleri, kurumları, siyaseti çok geniş kesimlere kitlelere taşımaktadır.

ALIŞACAKSINIZ

“Yeni Türkiye’ye alışmak, politikalarınızı buna göre hazırlamak zorundasınız.”: “… muhalefet partileri unutmayın, Türkiye değişmiştir. Siz de eskiyi hortlatmaya çalışmak yerine, bu yeni Türkiye’ye alışmak, politikalarınızı buna göre belirlemek zorundasınız.”

Evet bu sözleri muhalefete gösterilen sopa olarak algılamanızın önünde hiçbir engel yok.

Çünkü cümlede zorunluluk sözcüğü var.

Önümüzdeki iki üç yıllık sürecin nasıl geçeceğine ilişkin, geniş derslerle dolu bir konuşmaydı cumhurbaşkanının kongrede söyledikleri.

Yeni Türkiye, muhalefete üst üste davaların açıldığı, gerçekdışı söylemlerle yıpratıldığı, tutuklandığı, cezalara çarptırıldığı, anayasal hakların kullandırılmadığı, ifade özgürlüklerin gasp edildiği ve yoksulluğun diz boyu olduğu bir ülke..

Şimdilik tüm bunlar Ekrem İmamoğlu üzerinde yoğunlaşmış durumda.