loading
close
SON DAKİKALAR

Zenginlik sınırlandırılabilir mi?

Orhan Bursalı
Tarih: 15.04.2025
Kaynak: Orhan Bursalı - Cumhuriyet

Orhan Bursalı; Bekir Cebeci, Evet, işçilere emekçilere bir asgari ücret limiti koyuluyor. Ama bunun yanında neden zenginlere de böylesi bir sınır koyulmuyor? Bunu ben de ilk kez Hollandalı bir ekonomistten öğrendim.

Bekir Cebeci yazıyor:

8 Nisan tarihli köşenizde yayımlanan makalenizde çok önemli bir konuya değindiniz. Yazınızda mülk edinme hakkının sınırlandırılmasını dile getirdiniz. Ben de bu konuda 5 Ocak 2025 tarihinde “Zenginlere de azami ücret uygulanmalıdır” başlıklı bir yazı yazmıştım.

Evet, işçilere emekçilere bir asgari ücret limiti koyuluyor. Ama bunun yanında neden zenginlere de böylesi bir sınır koyulmuyor? Bunu ben de ilk kez Hollandalı bir ekonomistten öğrendim.

Hollandalı ekonomist Ingrid Robeyns, Limitarisme (Sınırlayıcılık) isimli eserine bundan 2400 yıl önce yaşamış Yunan filozofu Platon’un bir sözü ile başlıyor. Platon: “Zengin ile fakir arasındaki fark 3 veya 4 kattan fazla olmamalıdır” diyor. Yazar, bundan dolayı zenginliğin sınırının 10 milyon Avro ile sınırlandırılması gerektiğini öneriyor. “Çünkü nasıl ki fakirlik toplum için bir tehlike ise aynı şekilde zenginlik de toplum için büyük bir tehlikedir” diyor. (de Volkskrant gazetesi, 2 Aralık 2023)

Öyleyse Hollandalı bu ekonomistin de dediği gibi zenginlere de bir azami ücret limiti getirilmelidir. Böylece fakirlik toprağa gömülür dünya daha da zenginleşir ve güzelleşir. Öyle değil mi?

Haydi, siz zenginliği 10 milyon yerine 20 milyon Avro ile sınırlandırın. Ve zenginden alınacak vergilerle fakirleri de kalkındırın.

Çünkü Cumhuriyet; Atatürk’ün de dediği gibi: “Kimsesizlerin kimsesidir.” İşte bu uygulama tam da halkçılıktır ve de sosyal devlettir.

Kaldı ki dünyanın süper zenginleri de bu düşünceyi destekliyor ve şöyle diyorlar: “Dünyadaki fakirliği yenmek ve dünyayı kurtarmak için bizim vergilerimizi yükseltin. Bizler kesinlikle komünist değiliz. Bizler kapitalistiz. Ama bizler, vergilerimizle fakirliğin önüne geçmek istiyoruz.” (de Volkskrant gazetesi, 8 Haziran 2021)

Bekir Cebeci

Hollanda Demokratlar Birliği Partisi eski başkanı ve Güney Hollanda eyalet eski milletvekili; info@bekircebeci.com

***

‘NEDENİ ULU’L EMİR Mİ?’

Turgay Özbakır yazıyor:

55 yıllık Cumhuriyet okuruyum, “Neden mutlaka iktidarda kalmak istiyorsunuz?” başlıklı yazınız hakkında görüşlerimi paylaşmak istedim. Başdanışman Engin Güner “Özal’lı Yıllarım” kitabının iki ayrı yerinde Özal’ın Tanrı tarafından görevlendirildiğine inandığını yazıyor. Ben Erdoğan’ın da buna inandığı kanaatindeyim. Yazınızdaki ilk yanıt, “ilahi karar” doğru bence. Erdoğan yalnız Türkiye için değil İslam âlemi hatta dünyanın yeniden düzenlenmesi için görevlendirildiğine inanıyor bence“Biz bu aziz ümmetin umuduyuz” söylemi, grup toplantısında AKP’li gençlerin “Ümmetin umudu Erdoğan” tezahüratı da bu düşüncemi doğruluyor kanaatindeyim.

Erdoğan iktidarını devam ettirmek için 1) Harp hiledir hadisini, 2) Ulu’l emr ayetini kullanıyor bence. Bu iki kavram, Karar gazetesinde dile getirildi (İbrahim Kiras ve Prof.Dr. İlhami Güler’in yazıları). Siyaseti, seçimi muhafazakârlarla laikler arasında bir mücadeleharp şeklinde görüp hile-takiyye yapılabileceğini öngörüyorlar.

Ulu’l emr ayetini de Allah’a, peygambere ve yönetene itaat ediniz şeklinde yorumluyorlar (Diyanet’in ulu’l emri açıklayan videosu vd.).

Dolayısıyla Erdoğan mutlak itaat edilmesi gereken bir kişi oluyor ve oy oranının yüzde 30’un altına inmesi pek mümkün görünmüyor.

Turgay Özbakır, emekli çocuk sağlığı ve hastalıkları uzmanı.

***

Levent Demir yazıyor:

Ülkemizin turistik önemini belirtmek için kullanılan bir deyiş vardır: “Dört mevsim bir arada...” Bu özdeyişi, içinde bulunduğumuz siyasi ortama da uyarlayabiliriz. Son elli yılda yaşadığımız siyasi olayların birkaçını birden toplu halde, hemen her gün yaşıyoruz: 1946 ABD McCarthy dönemi,1950 DP Tahkikat Komisyonları dönemi, 1980’ler Romanya’sının Çavuşesku dönemi...

Bütün bu olumsuzlukları neden yaşıyoruz? Yanıt AKP Çankırı Milletvekili Emin Akbaşoğlu’ndan geliyor; son bütçe görüşmelerinin son gününde CHP sıralarından gelen yoğun eleştiri bombardımanını bay Akbaşoğlu, “sade suya tirit” yanıtlarla savuşturmaya çalışıyor, fakat nafile... Vargücüyle CHP sıralarına haykırıyor: İyi ama halk bizi iktidarda tutuyor.

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları