Eczacılık bilimi, etiğinin duayeni Prof. Kasım Cemal Güven
Şükran Soner; Türkiye ilaç sorununu Kasım Cemal Güven’den öğrenmiştir. Sertliğinden yakının öğrencilerinin gözünde, o günlerin siyasal atmosferinde 68’liler için bir idol haline gelmiştir.
25 Eylül Dünya Eczacılık Günü’nde, Eczacılık meslek örgütleri, eczacılardan kimselerin haberi olmadan aramızdan ayrılmış. 96 yaşında son gününe kadar bilimsel çalışmalarından kopmadan, Türkiye ilaç sanayisinin tarihi çalışmalarını tamamlamaya çalışırken, sabah saat 7.30’da son nefesini vermiş, bulaş bağlantılı alınmış sağlık önlemleri kapsamında aynı günün ikindi namazında toprağa verilmiş.
İÜ Eczacılık Fakültesi Eczacılık Teknolojisi’nin eski bölüm başkanı, uzun yıllar aynı fakültenin dekanlığını yapmış, gerek öğrenci, bilim insanı yetiştirme, gerekse ilaç sanayisinin halk sağlığını koruyucu değerleriyle gelişiminde verdiği ödünsüz, çok zengin bilimsel çalışmaları ile ünlü Prof. Kasım Cemal Güven, Alman hocaların yetiştirdiği kuşağın son temsilcisiydi. Kürsülerin geliştirilmesi, kurumsallaşmasında çok önemli katkıları olmuştu. 1960 sonrası üniversite öğretim üyeleri sendikası kuruluşunda ön almış, ilaç, eczacılık, sağlık sorunlarına ilişkin sayısız bilimsel çalışmada öncü, belirleyici rol oynamıştı.
Cumhuriyet gazetesinde yayımlanmış makaleleri, bilimsel araştırma çıkışlarını bile bir yazıya sığdırmak olanaksız. Önceki gün yanında 10 yıl asistanlık yapmış, uzun yıllar Eczacılar Birliği İstanbul Odası çatısı altında görev yapmış Zekeriya Kızıl’ın ölümünü sonradan öğrenmesi, önceki gün benimle de paylaşması üzerine arşivimizden Cumhuriyet’e dönük gönüllü çalışmalarından, daha doğrusu ilaç üretimindeki halk sağlığını tehdit eden konulardaki yürekli savaşımlarından ilk akla gelenlerin örneklerin topladım. Sayısız soruna dönük makaleleri bir yana, 1969 yılında “piyasadaki ilaçların yüzde 35’inde formül hatası olduğu” yolundaki, 18 Mayıs 1969 tarihli bilimsel çıkışından başlamak gerekiyor. İlaç ticaretinin halkın aleyhine işlediğini, SSK aracılığı ile ülkemizde o günlerin değerleriyle 1 milyar 700 milyon liralık ilaç satışının halka sunulmasında, yabancı firmaların yüzde 8’lik bir kâr sağladıklarını Çapa Tıp Fakültesi’nde düzenlenen açıkoturumda kamuoyu ile paylaşmıştı.
***
Kasım Cemal Güven Hoca, gazetemiz için özel bir bilimsel çalışma ile içinde bulunulan durumun kanıtlanmasına gönüllü olmuştu. Aylarla, gündüz-gece demeden, piyasadan toplanan kamuoyunca kombine olarak tanımlanan, bozukluğu formülden belli olan ruhsat verilmiş ilaçları, kayıtlı, hastanın eline verilen tarihleriyle kayıtlamış olarak, içlerinde belirlenmiş değerlerdeki maddelerin geçen zaman dilimi içinde kaybolmuş hallerini bir bir kanıtlamış oldu. 19 Eylül 1969 tarihli Cumhuriyet’te başlayan “İlaç ilaç dedikleri..” başlıklı yazı dizisi ile ilaç diye suya para harcamamızla başlayan çarpıcı pek çok gerçekliğin kanıtlanması sonucunda, Hoca’nın ortaya kayduğu tabloda, ciddi bir taramayla ilaçların en azından yüzde 25 oranında piyasadan kaldırılması gerektiği gerçeği kanıtlanıyordu..
Çok büyük tartışmalar, tahlil sonuçları ile kanıtlanmış ilaçlar için firmalar, işveren örgütlerinden gelen büyük tepkilere karşın en azından araştırma sonuçları ile kanıtlanmış ilaç kalemlerinin hepsinin serilerinin toplatılması zorunluluğu, bakanlık kararı ortaya çıkmıştı. Kasım Hoca, bilimsel çalışmalarına ara vermeden 1 Mart 1970 tarihinde yayımlanmış haberimizde de yer aldığı üzüre, Türkiye Bilimsel ve Teknik Araştırma Kurumu’nun düzenlediği “İlaç Endüstrisinde Araştırma ve Kontrol” konulu sempozyumda, ilaç kalite kontrolünün ciddi yapılmadığını ortaya koymuştu.
***
Kasım Hoca’nın kimliği, eczacılık etiği, halk sağlığına katkılarına biraz daha yakından bakabilmek adına, eczacılık meslek örgütünün yayını “Havan” dergisinin Ocak 1919 sayısında, önce öğrencisi, sonra asistanı Zekeriya Kızıl ile yapılmış bir söyleşiden alıntılarla devam edelim..“Evet, okulda sert mizaçlı, bilimsel çalışmada titiz ve ödünsüzdür. Çok çalışkan, üretkendir, temposuna yetişmek zordur. Bilimsel çalışmayı 24 saat yaşar. Aynı zamanda farklı konularda sekiz-on doktora tezini yönetmiştir. Üniversitedeki aktif döneminde uluslararası nitelikli bilimsel yayın sayısı ile Türkiye’nin ilk on bilim insanı arasında yer almıştır. (1919 tarihi çin geçerli bilim yayını 500’ün üzerindedir)
Türkiye ilaç sorununu Kasım Cemal Güven’den öğrenmiştir. Sertliğinden yakının öğrencilerinin gözünde, o günlerin siyasal atmosferinde 68’liler için bir idol haline gelmiştir. Eczacılık Fakültes’inden yaş haddi ile ayrıldıktan sonra geçtiği Deniz Bilimleri Enstitüsü’nde de deniz yosunları üzerinden çalışmalarıyla, deniz kirliliği sorunlarına yoğunlaşmış, çevre ile ilgili yüzlerle çalışma yapmıştır. Kitap çalışmalarını nokta koymadan sürdürdü..”
Gelecek kuşakların ufuklarının açılması dileği ile anılarını saygıyla paylaşıyor, günümüzün çok zorlu koşullarında hizmet vermek için çırpınan eczacılara, odalarına, ailesine, tanımış, değerini bilmiş herkese başsağlığı diliyoruz.. Işıklar içinde yatsın, öğrencileri, ilk iş, yarım kalmış kitabını paylaşarak tamamlamak istiyorlar..
ÜYE YORUMLARI
Yorum YapFacebook Yorumları