loading
close
SON DAKİKALAR

Hak verilmez alınır

Şükran Soner
Tarih: 19.10.2024
Kaynak: Şükran Soner - Cumhuriyet

Şükran Soner; Demem o ki ülkemizde yaşam bu kadar dibe çekildikten sonra, hak arayanlar için ellerini taşın altına koymaktan başka çıkış yolu yok.

İnsanlıktan pay alınmamış, canice suçların işlendiği haberlerin arkası kesilmiyor. Sabahın köründen gecenin karanlığına, sızıp uyuyana kadar dinlenen haberlerin yüzleri gülümsetebilenleri parmakla sayılabilecek kadar az. Somalı madencilerin çileli, direniş hak arayışlarının haberleri haftalarca sürdü. Sırtını Saray’a yaslamış sahiplerinin hukuksuzluklarının savunulması seferberliğinde, yine Saray’a karşı çıkamayan yönetim, hukuk kadroları ile yaşatılan uygulamaların içindeki vicdansızlıkların boyutları ancak belgesel, sanatsal dizilerin konusu olarak bir anlam taşıyabilir.

Sınırlı sayıda kanallar, haberlerden kamuoyuna ulaşabilen gerçeklerin, izdüşümü içerikli dizilerdeki patlama elbette raslantı değil. Sanatçılarımız tam kadro her zamanki gibi toplumsal travmalarımıza, yaralarımıza ayna tutmaktalar. Vicdanlı haklılar her zamanki gibi zorlu hak arama savaşımı içinde, bedeller ödeye ödeye insanca yaşamın önünü açabilme, soluk alabilmenin savaşımını veriyorlar.

Kirli çıkarlar üzerinden suç ortaklıkları ittifakları ne kadar kolay kuruluyorsa doğrudan yana hak arayanların vermek zorunda kaldıkları yaşam savaşımları o kadar zorlu oluyor. Yine de uzun soluklu toplumsal yaşam serüvenlerinde, insanlık doğrudan yana direnebilen, savaş verebilenlerin ödemeyi göze alabildikleri bedellerin karşılığında ancak olumlu gelişmelerin önü açılıyor. Haklar verilmiyor, zorlu hak arama savaşımları ile ancak kazanılabiliyor.

Demem o ki ülkemizde yaşam bu kadar dibe çekildikten sonra, hak arayanlar için ellerini taşın altına koymaktan başka çıkış yolu yok.

***

Sorumlu atanmış bakanların, kirliliğin son perdesi, vurguncuların yüksek paralar karşılığı çocukların öldürülüp ya da yaşatıldığı suçüstü yakalanmalarında ancak duruma el koymak zorunda kalmaları ile bu karanlık, kirli düzenin içinde yol alınabilmesinin olanağı yok. Her yanından kirlilik, suçluluk fışkıran bu kapkaranlık düzenle, yaşamın her alanına dönük zorlu savaşımların, hak aramaların soluksuz savaşımı ittifakları, kaçınılmaz tek çıkışta başlangıç yolu ancak olabilirler.

İpin ucu öylesine kaçtı, kirlilik ittifaklarının önü öylesine ağır boyutlarda açıldı, öylesine ağır bir haksız hukuksuz düzen ittifakı, suç ortaklıkları oluşturuldu ki... Dünyada bir benzeri olmayan, ucube tek adam rejimine karşı, çökmüş imparatorluğun çöküşünün durdurulamayışının kaçınılmaz yaşandığı üzere, Mustafa Kemal’in önderliğinde verilmiş kurtuluş, kuruluş savaşımlarının değerleri üzerinden arayışlara gereksinim duyuluyor.

Baksanıza ortalığa saçılmış kipkirli suçlar üzerinden bile, yapılıyormuş gibi söze girilen temizlik operasyonlarının bir tanesinden bile, gerçek suçluların odakları ile hesap kesilemiyor. Kirli eller-temiz eller operasyonlarını yapamıyor. Suç ortaklıklarının kirli çamaşırlarının ortalığa saçılabileceği gerçeği ile kanıtları tartışılmaz, ortalığa saçılmış suçlar üzerinden bile, hesap sorulabildiğine ilişkin bir tek örnek yaşanabiliyor mu?

Soma cinayetleri üzerinden hesap sorulabileceğine ilişkin bir umudumuz var mı? Olsa olsa canlarını dişlerine takarak direnebilen, hak arayan işçilerimizin yüzü suyu hürmetine, kimi en ayıplı durumlara ilişkin çözüm üretilebilir. Narin cinayetinde bile hâlâ ucundan suçlularla hesaplaşılabileceği inancına ulaşamıyoruz. Baksanıza dünya ölçeğinde çok özel bir örnek başarı ile yaşatılabilmiş 29 yıllık Açık Radyo’nun bile kapatılmasından geri dönemediler. 1416 programcı, 1219 program üzerinden, 216 bin aktivist, yazar, düşünürün katılımları ile bugünlere gelmiş Açık Radyo’yu kapatarak kurtulmayı seçtiler.

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları