Şükran Soner; Parasızlıktan evlerine kapanmışlar, sadece sokaklardan gelen seslere bir kulak vermek üzere başlarını camdan uzatsınlar. Giderek hak aramak üzere daha gür sesle haykıranların saflarında yerlerini alacaklar.
Bir günde Saray ittifakının dışında kalan siyasiler, meslek örgütleri sorumluları, gazeteciler üzerinden açılan yeni yeni davaların, gözaltına alınanların listeleri kabarıyor. Saray iktidarı erklerinin Suriye toprakları içinde yaşanan siyasal iktidar değişiminden sonra yeni yol yürüyüşlerinde umut bağladıkları dağlara kar çok hızlı yağdı. Karşılıklı hamleler, ziyaretlerden haftalar geçmeden, Amerika’nın ağırlığını koyması ile taşların yerlerinden nasıl oynatılmakta olduğu, açığa çıktıkça Saray’ın çıkarlarının tersine işler daha da sarpa sardı.
İşler sarpa sardıkça da 2000’li yıllardan günümüze sertleşen yönetim anlayışında, totaliterleşme tırmandıkça tırmanıyor.
Trump’ın yeni iktidar yürüyüşünde de önceliği İsrail’in desteklenmesi ile birlikte, Amerikan çıkarlarında Ortadoğu’da sınır tanımayan boyutlarda “kazan kazan” olunca, Putin-Trump buluşmasının, Suudilerin topraklarında yapılacağı dünya kamuoyuna açıklanıverildi. Ukrayna lideri Zelenski’nin kendileri aleyhine bu görüşmeye katılamayacağı ortaya çıktı. Avrupa kendi dışlanmalarının derdinde. Alternatif çıkışlar arayışlarında, hızlı içgüdüsel bir dayanışma Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Zelenski arasında gündeme geldi.
Ortadoğu’daki satranç oyunları elbette dış politika uzmanlarının işi. Bize düşen kaygılarda ise işlerin sarpa sarmasının, ülkemizdeki totaliterleşmeyi tırmandırması var. Bir günün içinde Saray’ın yürüttüğü siyasal projelerini sürdürebilmek üzere, kendilerine dönük tehdit algılaması içinde gördükleri tüm kurum, kişiler üzerinden açılmışların üzerine açılmakta olan yeni davalarda, frenlerin patlamış olması.
Hukuka uygunluk aranmaksızın, satranç taşları gibi kullanılan, piyon olmayı kabullenmiş seçilmiş- atanmıştalimatlarla iş yapmayı görev bilmiş, sizde sorumlu isimler üzerinde açılan davalar, verilen cezalandırmalar üzerinden ipin ucunun görülemediği. Kimi hedef tahtasındaki isimler, bir yandan “Bizi yolumuzdan döndüremezsiniz” açıklamalarını yinelerken haklarında açılmış toplam davalar, istenen cezalandırmalar üzerinden verdikleri çarpıcı bilgiler oluyor.
Daha da ürkütücü tablomuz, apaçık hukuksuz yıllardır hapiste olanların üzerine, eklenen yeni yeni siyasi isimler. Hiç akla gelmeyecek örnekleriyle eklemlenen gazetecilerin üzerine, sanatçılar, başka başka siyasi kimlik ağırlıkları olanların tutuklanmış olanları da içlerinde, işveren örgütlerinden bile eklemlenmeler.
Çıplak diktatörlükler dışında, dünyada bir başka örneği yaşanmamış, 2002’den günümüze uzanmış, tek adam rejimiyle bugünlere geldiğimiz gerçekliğimiz. Ancak çıkar ittifakları üzerinden desteklemeler de artık ufuktan gözlemlenemiyor. Saray’a dayalı olanlarında bile, çok zikzaklı gelgitlere tanıklık ettik. Ülkemizin yüzde 90’lara ulaşan birçoğunluğu için, inaç üzerinden sömürü çarklarının işletilmesinin bile maddi koşulları tuzla buz.
En önemlisi, değerlisi, çaresizlik, katlanılmazlık. Cumhuriyet tarihimiz, Kurtuluş Savaşı’mızın zorlu koşullarında, yokluklarda, bağımsızlık, kurtuluşkuruluş savaşları başarıları, Mustafa Kemal önderliğindeki devrimler kazanımlarının birikimlerini, moral değerlerini, yeni kuşaklara doğru uzatıveriyor. Parasızlıktan evlerine kapanmışlar, sadece sokaklardan gelen seslere bir kulak vermek üzere başlarını camdan uzatsınlar. Giderek hak aramak üzere daha gür sesle haykıranların saflarında yerlerini alacaklar.
ÜYE YORUMLARI
Yorum YapFacebook Yorumları
