‘Kısa pantolonlu’ sanıklıktan DİSK başkanlığı, CHP milletvekilliğine.

Şükran Soner; Cumhuriyet’ten Tanıklıklar’ın YouTube’daki son konuğu söyleşisinde. Abdullah Baştürk’ün erken ölümü ile ayrılmasının ardından, gelen Kemal Nebioğlu’nun da ölümü sonrasında, DİSK genel başkanlığında sıra Süleyman Çelebi’ye gelecektir.

Süleyman Çelebi, çocukluk yaşlarından, “Emeğe adanmış yaşam” çizgisi ile, ilişki kurmada sınır tanımayan koşturmacasında, bugünün kuşakları için de en yaygın tanınan isimler arasında olabilir. Sendikal, siyasal, toplumsal etkinlikleri kaçırmamak, içinde olmaya özen gösterenler arasında başı çekenlerin yanında yer almak genel karakteri sayılabilir. Bana sormanıza bile gerek yok, 11 Kasım 1977’de Ahmet İsvan’ın kıydığı nikâhla evlendiği Melahat Karakaş’ın, her koşulda arkasında durmasının değerini bilen azınlık erkekler arasındadır.

Uzun soluklu, bol işkenceli DİSK davası sürecinde, 12 Eylül’den birkaç ay önce, Abdullah Baştürk’ün, örgütlenme sekreteri olarak seçilmiş olması ile, çekirdek sanıklar kadrosuna alınmıştır. DİSK’i yok ederek Türk-İş’i de teslim alma projesi olan DİSK yargılamalarında elbette yaşının da küçük olmasına bakılarak, itirafla satın alınması düşünülmüş tutuklu sanıklar arasında en genci olarak seçilmiştir. Boyun eğmemesinin yanında, işçilik, sendikacılık, örgütlülük değerlerine gösterdiği özen, birleştirci kimliği sayesinde en uzun süreli görevde kalabilmiş DİSK genel başkanları arasında yerini almıştır.

Çocuk işçiliğinden ilk simge fotoğraf karesi, Gürcü kökenli göçmen ailesinin yerleştirildiği köyde, bir yandan okula giderken diğer yandan yazları çobanlık yaptığı günlerden. Ordu’nun Çaka köyüne yerleştirilmiş Çelebizadelerden babası Mahmut Cemal, Çelebi soyadını almıştır. Dokuma fabrikasında çocuk yaşta kayıtlı işçi olarak kadroya babasının imzalı onayıyla alınmıştır. Arkası sendikal üyelik, sendikal etkinlikler içinde geçecek yıllar olacaktır. İşkolunun etkin sendikacılık eylemleri, DİSK’in sendikal eylemleri ile çakıştıkça da kendini DİSK’in ortak eylemciliği etkinliklerinde bulacaktır.

1961 Anayasası’nın açtığı düşünce ile başlayan, yaşamın her alanına hızla yayılan sendikal, siyasal, meslek örgütlülüklerinin ortak çatılarındaki buluşmaların sınırları özetlenemeyeceğine göre, akla gelebilenlerin en etkili olanlarının hemen hemen hepsinde birden, içinde olmak gibi bir gençlik yılları eylemciliği cümlesi ile yetinmek gerek.

12 Eylül’ün yasaklı sendikal düzene geçilebilmesi için amaç yaptığı tuğla gibi üç ciltlik iddianame ile hesap veriliş süreçlerinin acısı bir yana fotoğraf kareleri ile anımsanması bir anlamda erkeklerin hiç vazgeçemedikleri askerlik anılarına da benzetilebilir. Söyleşide elbette içerden ya da yargı salonlarından seçilmiş kimi görsel kareler ile yetinmek gerekiyordu. DİSK’in yıllar sonra kapılarının yeniden açılması sonrası süreçlerde ise Abdullah Baştürk’ün erken ölümü ile ayrılmasının ardından, gelen Kemal Nebioğlu’nun da ölümü  sonrasında, DİSK genel başkanlığında sıra Süleyman Çelebi’ye gelecektir.

Genel sekreterlik sıralamasında da önde Fehmi Işıklar’ın ayrılması ile Süleyman Çelebi’nin genel sekreter olması sıralaması söz konusudur. DİSK’in 12 Eylül öncesi simgeleştirdiği 1 Mayıslar, kanlısında yaşatılanlara karşın, toplumsal yaşam üzerindeki işlevleri ile unutulamamış, yeniden kutlamaları süreci Süleyman Çelebi’nin başkanlığı yıllarında ısrarlı sahip çıkma çalışmaları sonucu gerçekleşebilmiştir.

Süleyman Çelebi sonrası yıllarda DİSK çatısı altındaki sendikacılıktan hiç kopmamış olarak, diğer başkanların geleneğinden uzak durmamış, siyasal yaşama geçiş, CHP milletvekili kimliği ile de sendikal haklar savaşımının her alanında yerini almıştır. Uzun soluklu toplumsal, sendikal, siyasal, işçilik yaşamlarının bütünlüğünde, ülkemizin toplumsal tarihinin yaşanmış tüm süreçlerinden canlı izler çarpıcıdır.

Süleyman Çelebi’yi bir fotoğraf karesinde Yaser Arafat ile, diğerinde ICFTU, dünya sendikalar lideri Enzo Friso ile, Sivas katliamlarında öldürülenlerin cenaze töreninde, bir diğerinde hâlâ hapiste tutulan Selahattin Demirtaş’ın DİSK Genel Merkezi ziyaretinde görebilirsiniz... Cumhuriyet’ten Tanıklıklar’ın YouTube’daki son konuğu söyleşisinde...